Değişik bir Aşure tarifi



Aleviler, Şiiler, Sünniler ve hatta Museviler bakımından kutsal ve çok önemli olan Aşure (Aşura, Aşara) Günü (Muharrem ayının onu) içinde bulunduğumuz 2014’de 3 Kasım’a tesadüf etti. İslam coğrafyasındaki farklı mezheplerin neredeyse tamamında adet olduğu üzere, bu sene de 3 Kasım’da, yüzlerce milyon Müslüman tencerelerde ve kazanlarda aşure tatlısını yaptılar ve erişebildikleri herkese de dağıttılar(1).
Ben de, bu vesileyle, bir miktar gecikmiş de olsam,  bir aşure tarifi paylaşacağım.
‘Yahu Ziyaver Şencan, internette an itibarıyla binlerce aşure tarifi zaten paylaşılmakta. İnsanlar, bunca tarifin üzerine, bir de senin tarifine neden ihtiyaç hissetsin ki? Bu gayret niye?’ diye soranlarınız olabilir düşüncesiyle gerekçelendiriyorum bu davranışımı.
Efendim, benim aşure tarifim çok özel ve çok farklı olacak. Bu tarifi, aslında, insanlığın tamamının ve üzerinde yaşadığımız dünyanın geleceğinin çok büyük belirsizliklere gebe olduğu bir süreci yaşadığımız için paylaşıyorum. Mevcut kapitalist sistemin misli görülmemiş bir krizden geçtiği malûm. Sistemin egemenleri, bu krizi, benzer diğer durumlarda yaptıkları gibi, küresel bir dünya savaşı çıkararak çözmeye çalışacaklar gibi geliyor bana.
Küresel dünya savaşının bir evresinde, ne yazık ki, termo – nükleer silahların da devreye sokulmasının kaçınılmaz olduğunu öngörüyorum. Bu öngörüm gerçekleşirse (inşallah gerçekleşmez), 1 ilâ 3 milyar insanın öldüğü, daha fazlasının yaralanıp sakat kaldığı, ekolojik dengenin mahvolduğu, temiz su, temiz toprak, temiz hava ve temiz gıdaya erişimin çok zorlaştığı bir savaş sonrası tablosunun sağ kalacakları kuşatması söz konusu olabilecektir. Çizdiğim savaş sonrası resminin, cehennemi bir dünyaya işaret ettiğinin farkındayım. Bu cehennemi tablodan,  insanlığın ve hatta, neredeyse her şart altında yaşayabilen virüslerle hamam böcekleri hariç, yeryüzündeki bütün canlı yaşamın, yok oldukları bir kıyamet finali de çıkabilir pekalâ.
Çok mu karamsar bulduğunu çizdiğim gelecek senaryosunu?
Merak etmeyin, bu karamsar senaryonun yanı sıra, öngördüğüm bir de iyimser devam yolu var ki, o da büyük ölçüde o çok özel aşure tarifimden beslenmekte, o tariften güç ve destek almaktadır.
İşte, insanoğlunu, diğer canlıları ve dünyayı bir termo-nükleer savaş sonucu yok oluştan kurtaracak olan o aşure tarifim:
Aşure kazanına önce yeter miktarda vicdan konulacak. Vicdan, harlı ateşte usul usul karıştırılırken, üzerine onu besleyecek kadar Adalet ve İzan eklenecek. Bunların belli bir kıvama geldikleri görüldüğünde, makul miktarda Haddini Bilmek, Hakkına Razı Olmak ve Şefkat Aşure kazanına katılacak. Yunus’tan ilâhiler, Mevlâna’dan beyitler okuyan vazifeliler de bu arada bir taraftan devasa ateşe odun atarken, öte yandan da kocaman tahta kepçelerle o muhteşem kazanı yavaş yavaş karıştırmaya devam edecekler. Derken, ihtiyaç duyulduğu kadar Muhabbet, Müsamaha ve Merhamet’i Aşure kazanına eklemeye sıra gelecek. Semazenler döne döne maddi ve manevi alemler arasındaki o belirsiz kapılardan geçerken, ilâhiler ve dualar gökyüzüne yükselirken, tütsülerden ve buhurdanlıklardan insanı mest eden hoş kokular ve rayihalar yayılırken, nihayet İdrak ve Edeb’i de kazana eklemeye sıra gelecek. Bütün bu gönül ve maneviyat unsurlarının malzemesi olduğu Aşuremizin kazanı, tarife gayret ettiğim bu hoş, bu lâtif ortamda, bu benzersiz iklimde sufilerce ve dervişlerce karıştırılmaya devam edilecek. Ve nihayet Aşuremiz hazır olduğunda, ılık ılık olmak kaydıyla, yedi milyarı aşan insanoğlunu tamamına ikram edilecek.
Eğer bu Aşure de 'Adam' etmezse ve aklımıza başımıza getirmezse, o zaman da zaten Allah topumuzu helâk edecek.
Ben, doğrusu, bu mahiyetteki bir aşure ikramından ve paylaşımından sonra, insanoğlunun aklını başına devşirebileceğini ve yeryüzündeki faaliyetlerine ciddi manada çeki düzen verebileceği ihtimalinin, çok küçük de olsa, olasılıklar dairesindeki o sayısız devam yolundan birisi olarak masada durduğuna inanmak istiyorum.
Yoksa, şimdi de çok mu iyimser düşünmekteyim, ne dersiniz?

(1): Müslümanlar için 2014'de önemli olan tarihler hakkında Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı çalışma: http://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/Sayfalar/2014DiniGunlerListesi.aspx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder