Twitter, uygulamaya koyduğu zarif sansür hamlesiyle, küresel ölçekte takdir topladı



Mikro-blog ve sosyal paylaşım sitesi Twitter’ın, ülkelere göre farklı kullanıcı filtreleri uygulamasına geçtiğini duyurması yeni bir küresel tartışmanın fitilini ateşledi. Konu, kapsamı ve içeriği bakımından blogumuzu da çok yakından ilgilendirdiğinden, olayın birinci dereceden aktörlerine erişerek görüşlerini sizlerle paylaşmak istedik. Ancak, Twitter merkezinin, bu konuda konuşmama kararı alması, söz konusu arzumuzu realize etmemizi zorlaştırdı. Tam ‘içeriden, şirketin taa kalbinden ve beyninden gelen görüşleri sizlerle paylaşma’ merkezindeki projemizi ve arzumuzu rafa kaldırmak üzereydik ki, blogumuzun San Francisco’dan sadık bir okuru, eltisinin kayınçosunun, Twitter

Atlantik ve Pasifik, biz bu sıralamayı beğenmedik; Şayet Paris’e gelirsek, Sınır Tanımayan Gazetecileri öperik!



Bugün müthiş bir habercilik yapıp dünya basınının tamamını atlatacağım, bilmiş olun!

Ama önce, kişisel tarihimde geçmişe doğru uzun bir sıçrama yapacağım. Halâ devam ediyor mudur, doğrusu bilemiyorum. Çocukluğumda, ki bu durumda 1960’ların 2. yarısıyla, 1970’lerin ilk yarısından bahsediyoruz demektir, okullarda uygulanan ve sosyolojik ve pedagojik bakımlardan enteresan ve çok katlı okumalara müsait olan bir adet, hatta deyim yerindeyse bir çeşit ritüel vardı.

Theo Angelopoulos da 'Sonsuzluk ve Bir Gün' oldu işte

Dünyaca ünlü Yunanlı film yönetmeni ve senarist Theo(doros) Angelopoulos (1935 – 24 Ocak 2012) Pire yakınlarında devam eden bir film çekimi sırasında, karşıdan karşıya geçerken, bir motosikletin çarpması sonucu öldü. Yunanistan’ın etkili gazetelerinden Kathimerini, kazaya yol açan aracın polise ait olduğu iddia edip, olayın şaibeli olabileceği ihtimalinini manşetten paylaştı.

News Corp, Sabah - ATV Grubuyla ilgilendiğini WSJ üzerinden açıkladı


Gripten henüz tam manasıyla kurtulamadığım için, işittiğim çınlamayı önce nekahat döneminin kulaklarıma oynadığı bir oyun sandım. Bunun, cep telefonumun sesi olduğunu anlayıp ona cevap verdiğimde ise şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Telefondaki ses, Ağustos ayının ortasından beri, benim bilinçli olarak görüşmekten kaçındığım dostum F.Z.’ye aitti.
Çılgınlar gibi okuyan, kelimenin tam manasıyla kendisini yetiştirmiş bir oto-didakt olan F.Z., çeşitli konulara dair geliştirdiği orijinal tezleriyle her zaman şaşırtmayı bilmiştir beni.  Onunla 2011 Ağustos'unun başlarında yaptığımız bir sohbetin içeriğine http://ziyaversencan.blogspot.com/2011/09/cok-sk-erdoganc-dostum-fznin-erkek.html linki ile, ilkinden 10 gün kadar sonra yaptığımız gerilimli bir telefon görüşmesinin muhteviyatına da http://ziyaversencan.blogspot.com/2011/08/ingiltere-isyan-murdoch-kurtama.html bağlantısı üzerinden erişmek mümkündür.

Grip beni paçavraya çevirdi!


Grip (influenza) yüzünden iki gündür paçavraya dönmüş durumdayım.
Bu hastalığın halk katındaki bir isminin de paçavra hastalığı olması boşuna değil anlayacağınız. Gerçi, bunu bilmeyen yoktur sanırım. Bu yüzden de, bu tespiti paylaşmam olsa olsa malumun ilâmı olmuştur ya, neyse.