2014'ün en enteresan selfieleri




Sel gider, kum kalır;
yıl gider, selfieleri kalır.

İşte 2014'ün, bana göre, en yaratıcı ve enteresan selfie'leri:

Karabey Aydoğan'dan canlı Ruhi Su dinletisi 3 Ocak 2015'de Gezegen Sahaf'ta



1 - 3 Ocak 2015, Cumartesi günü canlı Ruhi Su türküleri dinleyeceğiz

Gezegen Sahaf Sohbeti'nin 3 Ocak 2015, Cumartesi konuğu Karabey Aydoğan Ruhi Su'nun hayatı, sanatı ve eserleri hakkında konuşacak. Sadece konuşmakla da kalmayacak, Ruhi Su'nun eserlerinden bazılarını canlı performansla dinleyenlerine sunacak.

Opera ve Türk Halk  Müziği sanatçısı Ruhi Su (1912 - 20 Eylül 1985), şehirlerde türkü dinlenmediği, aydınların türkü dinlemeyi alaturkalık, gericilik, avamlık, basitlik, köylülük olarak değerlendirdikleri bir dönemde, Türk Halk Müziğini kent sakinlerine ve aydınlara dinletmiş, sevdirmiş ve halkın öz malı olan sanatın itibarının iade edilmesini sağlamıştı.

Joe Cocker ve Unchain my heart: beyaz tende bir siyah ruh


Joe Cocker da gitti işte gidilecek o son yere. Evet, belki bir süper star değildi, ama çok iyiydi, çok sahiciydi; adeta damardan söyleyen bir sanatçıydı! 'Beyaz gövdede bir 'Siyah Ruh!' deyişini ispatlarcasına kullandığı o çok özel gırtlağı; ateşe doğru koşan pervanelerin adanmışlığını ve diğerkâmlığını andıran o tarzıyla Cocker, müthiş güzel blues ve rock söyledi tam 58 yıl boyunca. Bir de emekçi, ezik, proleter, gariban bir yanı vardı. Ki, işte o yanıyla yakalamıştı ilkin beni. 

Doç. Dr. Abdülhamit Kırmızı 'Tarih ve Oto/Biyografi' konulu sohbetiyle 'Gezegen Sahaf' 3. Yaş Günü Etkinliği'nde

Abdülhamit Hoca, son kitabının ismini Twitter'daki takipçilerine danışarak bir hoşluğa imza attı.


1 - Gezegen Sahaf Kitap Müzayedesi'nin 3.üncü yaşını kutlayacağız

27 Aralık 2014, Cumartesi günü gerçekleştireceğimiz 'Gezegen Sahaf Kültür Sohbeti ve Kitap Müzayedesi'nin Gezegen Sahaf Ailesi için ayrı bir önemi var. Zirâ o gün, söz konusu etkinliğimiz 2 yaşını doldurup, 3.üncü yaşından gün almış olacak. Bu bakımdan da, dostlarımızın, sosyal paydaşlarımızın ve kamuoyunun huzuruna, bu özel güne yakışan bir gündemle çıkma gayreti ve hazırlığı içerisindeyiz. 

Zikrettiğim nedenden dolayı, diğer Cumartesi etkinliklerimizden daha zengin kılmaya gayret ettiğimiz 27 Aralık buluşmamızın zaman plânlaması şöyle olacak:

Doç. Dr. Ferhat Özçep 'Bilim, Felsefe ve Tarih İlişkileri' sohbetiyle 20 Aralık'da Gezegen Sahaf'ta



1 - Gezegen Kitap Sahaf Müzayedesi ve Kültür Sohbeti tüm canlılığıyla sürüyor

Her Cumartesi gerçekleştirdiğimiz ve artık 'oturduğu'nu ve gelenekselleştiğini umduğumuz 'Gezegen Sahaf kitap Müzayedesi ve Kültür Sohbetleri'miz olanca canlılığı, heyecanı ve zenginliğiyle devam ediyor efendim. Eleştiri, yorum ve önerileriyle mezkûr faaliyete güç ve kıymet katan değerli dostlarımızın bazılarının, zaman zaman 'etkinliğin tiryakisi oldukları' merkezindeki yaklaşımlarına muhatap olmanın, bizi; bahis konusu organizayonunun içeriğini ve kalitesini sürekli olarak yukarıya taşımak husunda hem motive ettiğini ve hem de icbar ettiğini paylaşmadan geçemeyeceğim doğrusu. 

Bu Cumartesi, 20 Aralık 2014 günü, konuğumuz Doç. Dr. Ferhat Özçep olacak

Higgs Bozonu (Tanrı Parçağı) tarihçesi, dünya bilim - teknoloji ligi ve eğitim sistemimiz (1)


1 - ‘And, Nobel Prize in Physics goes to ‘The Goddamn Particle!’


Sosyal medya ve bilimsel forumlar başta olmak üzere dijital alem; 8 Ekim 2013 günü, 
Nobel komitesi'nin o yılın fizik ödülü sahiplerini açıklamasına müteakip, adeta 'viral' 
karakter göstererek ışık hızıyla yayılan ‘Nobel Fizik Ödülü Tanrı’nın lânet parçacığına verildi!’ mealindeki capslar ve yorumlar yüzünden, kelimenin hakiki manasıyla sallanmıştı. 

Öte yandan, konuyla 'bir şekilde' ilgili olan taraflar ise 'beklenen buydu, olması gereken buydu, doğrusu da buydu!' diyerek yapılan tercihin isabetliliğine referans veriyordu. Onlarca yıldır sürdürülen ve bilim tarihinin en maliyetli deney programına konu olan 'Higgs Bozonu; Peter Higgs, David Wineland, François Englert, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, ve Robert Brout tarafindan 1960'ların ilk yarısında yayınlanan bir dizi makalede ortaya atılarak modellenmişti. Buna göre, 'Standart Model'deki fermiyonlara kütle kazandıran ve 'spini 0 olan' bir temel parçacık olmalıydı. Higgs Bozonu olarak tanımlanan mezkûr temel partikülün, kuramsal olarak ortaya atılmasının üzerinden tam 48 yıl geçtikten sonra, nihayet gözlenebilmiş olması, yukarıda zikredilen bilim insanlarından üçünün, Peter Higgs, David Wineland, François Englert'in 2013 yılına ait Nobel Fizik ödülüne uzanmasını sağlamıştır (1), (2), (3), (4).


Большое спасибо (Teşekkürler ve sağ olun)*




В последнее время мой блог чаще посещали пользователи из России, чем из Турции. 

Jules Ralph Feiffer: politik karikatür, grafik roman ve illüstrasyonda bir zirve isim

1 - Türkiye'de tanıyanı az

Jules Ralph Feiffer (1929, New York City; yazının ilerleyen satırlarında JRF olarak anılacaktır)ülkemizdeki tanınırlığı sanat alemi ve kültür sektörümüzün profesyonelleri, meraklıları ve izleyenleri ile sınırlı olan yetenekli, çok yönlü ve mütebahhir bir sanatçıdır (1). Galerileri, arşivleri, özel ve kamusal müzeleri ve koleksiyonları süsleyen binlerce sanat eserinin oluşturduğu görkemli retrospektifi ve bunların parçası olduğu 40'a yakın kitabının (bunlardan henüz bir tanesi bile dilimize kazandırılmamış, ülkemizde basılmamıştır) yer aldığı milyonlarca kitaplıktaki entelektüel ve estetik varlığıyla JRF; insanlığın belleğinde kolay kolay unutulamayacak ve silinemeyecek izler bırakmasını bilmiştir. Sanatçı, 86.ıncı yaşının arefesinde olmasına karşın, halâ üretmeye devam ederek, aktif sanat hayatını sürdüren en kıdemli yazar ve çizerlerin hizasına yazdırmaya muvaffak olmuştur adını. Bu vasfıyla o, ABD'nin (hatta belki de dünyanın) en uzun süreli politik karikatür çizen sanatçısı olarak da temayüz etmektedir.


Jules Feiffer, McGraw-Hill Yayınevi'nin 1958'de bastığı ilk kitabı 'Sick Sick Sick'  üzerinde çalışırken.

Alican Sekmeç 'Türk Sineması 100 yaşında' başlıklı sohbetlerinin ikincisiyle 13 Aralık'da Gezegen Sahaf'ta

Alican Sekmeç

1 - Alican Sekmeç ve 'Türk Sineması 100 yaşında'

Çok uzun süren bir hazırlık evresine müteakiben başladığımız 'Gezegen Sahaf Medeniyet Muhabbetleri ve Kültür Sohbetleri'nin ilkini geçen Cumartesi, 6 Aralık 2014 günü, 'Gezegen Sahaf Kitap Müzayedesi' öncesinde gerçekleştirmiştik. İlk etkinliğimizin konuğu, sinemamızın 100. doğum yıl dönümünü idrak ettiğimiz 2014'de olmamız hasebiyle, değerli sinemacı dostumuz Alican Sekmeç'ti (bknz. http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/12/sinemac-alican-sekmec-cumartesi.html#more) (1).

'Ars longa, vita brevis', ya da memleketimizden müzayede manzaraları


Seferberlik ilânı afişi İstanbul
Müzayede'nin 34. Müzayedesi'nin
2083. lotuydu.

0 - Medhal ya da Prologue: Gönlümden geçen başlık

Bu metni 'İstanbul Müzayede, Alif Art Müzayede, Denizler Kitabevi, Portakal Sanat ve Kültür Evi, Burak müzayedecilik, Gezegen Sahaf Kitap Müzayedesi, Antalya Antik Art Müzayede, Çengelköy Müzayede, Moda Mübadele, Mamati Koleksiyon Mübadele vs. Sotheby's, Christie's, Bonhams, China Guardian; ya da, 'memleketimden müzayede manzaraları' başlığıyla takdim etmeyi düşündüysem de, pratik gerekçeler yüzünden vazgeçmek zorunda kaldım bundan (1). 

Merkezinde İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım'da gerçekleştirdiği iki önemli açık arttırmanın olduğu ilerleyen satırlarda, mezkûr olayın detayları paylaşılırken; yeri geldikçe de (bazen ana metinde, bazen de, metnin akışı gereği, dipnotlarda olmak kaydıyla), ülkemiz müzayedecilik sektörüne (müellifinin aklının erdiği, dilinin döndüğü nispette) kuş bakışı bakılmaya; mercek altına alınan sahanın bazı önemli problemlerine ve onların halli doğrultusunda gündeme getirilen kimi problematiklere referanslar verilmeye; dünyadaki aktüel trendlerle güncel gelişmelerin bizdeki yansımalarına ve Türkiye ile dünya müzayedecilik endüstrilerinin bazı parametrelere ve rasyolara göre kıyaslamalarının yapılmasına teşebbüs edilecektir. Yapılmış ve kısa bir süre içerisinde yapılacak olan bazı müzayedelere dair kısa notlarla bir epilogue, bu etüdün diğer kısımlarını oluşturmaktadır.

Guillaume Berggren'den İstanbul fotoğrafları (1870 - 1910)







1 - Guillaume Berggren koleksiyonu müzayedeye çıkıyor!

Koleksiyonerleri, araştırmacıları, akademisyenleri, müzayede evlerini, müzeleri, yayıncıları, kütüphaneleri, sahafları, galerileri, medya aleminin bütün mecralarındaki habercileri, konuyla ilgili enstitüleri, başta kültür bakanlığı olmak üzere ilgili kamu kurumlarını ve belediyeleri ilgilendiren çok önemli bir etkinlik yapılacak bu pazar.

Sinemacı Alican Sekmeç Cumartesi Sohbetlerimiz'in 6 Aralık konuğu



1 - Cumartesi Sohbetlerimiz başlıyor!

Evet 'okumadan, araştırmadan, arşiv ve koleksiyon yapmadan, musiki dinlemeden, film izlemeden, müze, sanat galerisi, tarihi eserler ve ören yerleri gezmeden, paylaşmadan ve ama en çok da sohbetsiz ve muhabbetsiz yapamam diyen dostlara, aylardır haberini ve sözünü verdiğimiz 'Cumartesi Sohbetleri'miz nihayet başlıyor efendim.

6 Aralık 2014, Cumartesi, 12.30 - 13.50 arasında, Galatasaray, Aslı Han Sahaflar Çarşısı'ndaki Gezegen Sahaf salonunda, yapacağımız ilk sohbetimizin konuşmacısı sinemacı dostumuz Alican Sekmeç.

7 Aralık 2014, Pazar günü Defterdar Abdullah Ağa Yalısı'ndaki Çengelköy Müzayedesine davetlisiniz




0 - Medhal:

Çengelköy Müzayede, bugün (7 Aralık 2014, Pazar) 14.30 - 17.30 saatleri arasında, Çengelköy'deki tarihi Defterdar Abdullah Ağa Yalısı'nda (Çengelköy Sütiş) yapılacak olan 'kitap, obje, efemera, plâk müzayedesi ve kültür muhabbeti'ne bütün okuma, araştırma, arşiv ve koleksiyon yapma, musiki dinleme, film izleme, müze-sanat galerisi-tarihi mahaller-ören yerleri gezme meraklısı olan dostlara tavsiye eder muhterem kârim. 

Şimdi gelin birlikte, mezkûr (1) 'Çengelköy Müzayedesi' ne menem bir şeymiş, bunu mercek altına almaya çalışalım.

1 - İstanbul kitap müzayedeleriyle daha bir güzel sanki

Birkaç yıldan beri İstanbul'un Galatasaray, Tophane, Balat, Kadıköy, Üsküdar, Fatih, Unkapanı, Koca Mustafa Paşa gibi birçok semtinde, haftanın belirli günlerinde periyodik olarak yapılan müzayedeler peydah oldu. Bu durumun hem İstanbul'umuzun ve hem de ülkemizin kültür ve sanat atmosferine çok olumlu katkılar sağladığını söylemek mümkündür. 

'Peki, bu müzayedelerde neler el değiştirmekte?' diye sorulduğunda, buna kısaca 'kitap dergi, gravür, harita, minyatür, hat, ebru, efemera, pul, kartpostal, fotoğraf, vesika, çeşitli objeler' diye cevap vermek mümkündür. Bahis konusu etkinlikler aslında sadece müzayede değil, aynı zamanda da mübadele kavramıyla tarif edilmeyi hak eden bir mahiyet taşımaktalar. Yâni, müzayededen bir şeyler almak için gelen dostlarımız, aynı zamanda kendilerine ait çeşitli eserleri de müzayede sürecine dahil edebiliyorlar. Böylelikle, hem elinizde olan ihtiyaç fazlası eserleri değerlendiriyor, hem de, ilgi alanlarınıza giren yeni eserlere sahip olmak şansına erişebiliyorsunuz.

Acun Ilıcalı ile Adriana Lima evliliğini 'Yeni Türkiye' üzerinden okuma teşebbüsü



1 - 1 Aralık 2014 günü her yıl kutlanılası önemde bir olaya sahne oldu

An itibarıyla artık kamuoyundan saklanamaz hale gelmiş olan, pek yakında da nikahlâ taçlanması beklenen Acun Ilıcalı ile Adriana Lima aşkını ve ilişkisini, salt beşeri ilişkiler boyutuyla ve bir erkekle bir kadın arasındaki o kadim 'bir arada yaşama formatı' prizmasından kırıldığı haliyle değerlendirmek yanlış olur. Bu olayı, parçası olduğu o muhteşem 'Yeni Türkiye' büyük resminin içerisinde ele aldığımızda ancak doğru anlamlandırabiliriz. İlerleyen satırlarda, bu misyonu ifaya gayret edeceğim.