Atlantik İttifakının Suriye - İran operasyonu gün mü sayıyor?

pic.twitter.com/sJ7KZN3j
11 Eylül 2001 gerçekleşen saldırıları bahane eden ABD ve müttefikleri, önce Afganistanı, ardından da Irak'ı işgal ederek bu ülkeleri tam anlamıyla küresel

Mevzubahis olan barış içinde birarada yaşamaksa, sansürlerin en beteri olan oto-sansür bile evlâdır


İfade hürriyeti ile kutsallara saygı arasındaki o çok hassas dengeyi kurmak da korumak da kolay değildir. Hemen her gün, bu dengenin bozulmasıyla ortaya çıkan olumsuz gelişmelere şahit olmaktayız.

Bunlardan sonuncusu dün Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yaşandı. Bahse konu kurumun ev sahipliğinde yapılan 67. Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında, Hollanda kökenli ırkçı – faşist Wilders Özgürlükler Partisi’nin AP üyesi Barry Madlener her zamanki nefret suçlarından birisini işleyerek, Türkiye’ye ve Müslümanlara hakaret etmeye kalktı. Başta, AB Bakanı Egemen Bağış olmak üzere, Türk heyetinden cevabını alan ırkçı Hollandalı, diğer uluslardan AP üyelerinin de sert tepkileriyle karşılaştı.


İnsanlık bu vahşete, bu katliama, bu soykırıma ne zaman dur diyecek?

buraistanbul.com
Müthiş bir formül biliyorum. Bu formülü içeren maddeyi kullandığınızda ‘acayip’ keyif alıyorsunuz. Bu madde sizi bütün dertlerinizden, tasalarınızdan, üzüntülerinizden kısa bir süreliğine de osda uzaklaştırmayı başarıyor. Onu aldığınızda cesaretiniz artıyor, daha girişken ve cesur oluyorsunuz, dikkatinizi istediğiniz mesele üzerinde daha fazla yoğunlaştırabiliyorsunuz. Üstelik, bu formülü bir günde onlarca kere kullanarak aldığınız hazzı ve keyfi maksimize etmeniz de mümkün.

Şimdi size çok büyük jest yapıyorum ve elimdeki o formülü paylaşıyorum.

İşte o müthiş formül: 

Ekşi Sözlük kapatılsın mı?


Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de en etkili sosyal medya ve iletişim mecrası twitter ‘dır. Twitter, bir taraftan yurttaşların yaşam pratiklerini sıcağı sıcağına paylaşmaları sayesinde en hızlı, en dinamik iletişim mecrası mevkiine oturmuş; öte yandan da, sosyal dokuya empoze ettiği fikirlerle gündem belirleyen bir ‘trend-setter halini almasını bilmiştir. Söz konucu mecra, 20 – 21 Kasım itibarıyla kelimenin tam manasıyla bir ‘Ekşi Sözlük fırtınası!’ yaşamaktadır. 20 Kasım akşamı ‘Ekşi Sözlük kapatılsın’ ve 21 Kasım’ın ilk saatleri de ‘Ekşi Sözlüğe dokunma’ teması en çok tvitlenen başlıklardı. Bu durum beni, ifade hürriyeti ile inançlara saygı arasındaki tesisi çok zor olan o ‘kıldan ince’, o Sırat Köprüsünü anımsatan, o muhataralı ilişkiye / dengeye dair görüşlerimi gözden geçirmeye ve onları kristalize ederek paylaşmaya icbar etti.
Yazımın ilerleyen kısımlarında; Bahadır Baruter’in bir karikatürü hakkında açılan dava vesilesiyle ‘kaleme aldığım’ ve
http://ziyaversencan.blogspot.com/2011/09/mutedeyyinlerle-ateistler-birarada.html adresinde bundan 2 ay önce paylaştığım yazımda dile getirdiğim görüşlerimi bir adım öteye taşımaya gayret
edecek ve onu daha belirgin, daha somut ve elle tutulur bir hükümle tamamlamaya çalışacağım.

Yaşadığımız küresel ekonomik kriz kapitalizmin sonuna getirecek olan o 'Nihai Kriz' olabilir mi? (1)

1929 Büyük Buhranının simgesi olan ve Life Dergisinden alınan
fotoğraf American Tarzı Yaşam efsenesinin nasıl çöktüğünü gözler önüne seriyor.


Dünyanın 2008 Eylül'ünden beri yaşamakta olduğu ve halen de derinleşme istidadı taşıyan ekonomik kriz, sistem muhaliflerinin 1848'den beri ısrarla gerçekleşeceğini öngördükleri ve kapitalizmin mezar kazıcısı olacak olacağını umdukları o nihai kriz midir?
Son zamanlarda neredeyse bütün toplumsal aktörler tarafından, ama özellikle de sistem muhaliflerince, cevabı aranan kritik soru budur.
'O nihai kriz' denildiğinde, benim de içlerinde olduğum kapitalizme pek de hayırhah bakmayanların, ona sempati beslemeyenlerin gönderme yaptıkları; içinde yaşadığımız

Karşıyaka her sahaya çıktığında Özgür Soylu seslenir bulutların ötesinden: 'Kaf sin kaf!'

Özgür Soylu, kısa ama onurlu yaşamı ve sportmen duruşu
sayesinde, tribündeki amansız rekabeti dostluğa çevirmeyi başarmıştır

Özgür Soylu Karşıyaka Spor Kulübüne aşık gerçek bir spor şövalyesiydi
Bugün Özgür Soylu’nun bireysel silahlanma terörüne kurban gidişinin 3. yıl dönümü.
16 Kasım 2008’de, Bandırma Banvitspor – Pınar Karşıyaka basketbol maçı için Bandırma’ya doğru yola çıkan Karşıyakalı bir grup taraftar, bir benzin istasyonunda konakladığında, oradakilerle bir tartışma yaşamış ve Özgür Soylu vurularak öldürülmüştü.

Celâl Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor bölümü öğrencisi olan Özgür 21 yaşındaydı. Çok küçük yaşından itibaren tutkulu bir Karşıyaka Spor taraftarı olan Özgür, aynı zamanda sağduyulu bir tribün önderiydi. Takımının her maçı öncesi Karşıyaka Sporun önde gelen taraftarlarının katıldıkları toplantılarda daima sağduyu mesajlar verirdi. Özellikle de

Mizah dergileri Türkiye'nin 'ana muhalefet odağı' mıdır? - 3



Penguen’in son sayısının kapağını aldım yazımın başına.
Görüldüğü üzere, Van depreminden sonra yaşanan çok tatsız bir olayı eleştirmiş derginin sanatçıları.
Bu tür karikatürlere bakıp ‘Mizah dergisi işte, ne olacak!’ deyip geçemeyiz. Hele de bu dergi, Türkiye’de yayınlanıyorsa, onun içeriği üzerinden, en çok da editoryal metni ya da baş yazısı mahiyetindeki kapak karikatürü dolayımıyla, ülkemizdeki gelişmeleri okumak, izlemek, değerlendirmek çok ilginç bir

Dünyanın en genç romancısı Eren Demir, iyi ki varsın!



Bir kitaptan, daha doğrusu bir romandan ve onun yazarından bahsedeceğim sizlere.
Kitabın adı Kristal Kılıç, yazarı ise Eren Demir (1).
Kitap, isminin ima ettiği anlam dairesiyle pek de güzel örtüştüğü üzere, ‘kılıç- gizem, büyü’ gibi fantastik bir temalar setini, sadece yazarının hayalhanesinde mevcut olan sıra dışı bir evrende işleyen bir fantastik roman.

Büyük Patlama kuramı (Big Bang Theory) teistleri mi, yoksa ateistleri mi destekliyor?


Scientific American’ın Kasım 2011 sayısında yayınlanan bir haber eski bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Bu haberle bilim, felsefe ve ilahiyat gündemlerinde kendisine yeniden yer bulmayı başaran o kadim soru şuydu: ‘Büyük Patlama kuramı Yaratılışçı tezleri doğruluyor mu?


Kahvaltı yapmak tabii ki çok önemli. Ancak, kahvaltı hazırlarken öyle yoruluyorum ki, anlatamam



Sadece doktorlar ve diyetisyenler gibi insan sağlığının profesyonel yardımcıları değil, aklı başındaki herkes güne kahvaltı ederek başlamanın önemine işaret eder.
Gündelik konuşmalarda bu konuya dair olarak en çok başvurulan, en ziyade rağbet edilen ve favori olan metafor sanırım şudur: 'Güne, sağlıklı besinlerden oluşmuş bir kahvaltıyla başlarsanız, bu, sahaya 3 - 0 önde çıkmanız kadar lehinize bir durumdur'.
Doğrusu ben de, kahvaltının önemi bilen ve sabah öğününde sağlıklı olmasına özen gösterdiğim şeyler yemeden günün diğer işlerine kalkışmayanlardanım. Ancak, kahvaltı hazırlamanın beni çok yorduğunu da itiraf etmeliyim.

‘Kahvaltı hazırlamak insanı yorar mı?’ demeyin, bal gibi yorar. Kahvaltı hazırlarken izlediğim yolu, sabah öğünü

N. Ç. vak'asının 'Adalet mülkün temelidir' anlayışını zedelemesine izin verilmemeli

pic.twitter.com/DAfO407p

Türkiye günlerdir Yargıtay'ın, Mardin’de 9 yıl önce 26 erkekle birlikte olmaya zorlanan 13 yaşındaki N.Ç. davasında, yerel mahkemenin ‘kendi rızası ile erkeklerle birlikte oldu’ kararını onamasına karşı oluşan devasa tepki dalgalarının etkilerine sahne olmakta.
Muhalifiyle, muvafıkıyla basın ayakta.
İnternet ve sosyal medyadaki tepkileri açıklamak için ise 'tusunami' kavramı bile neredeyse yetersiz kalmakta.
Yurt sathında insanımızdan yükselen

Koyu bir GS'lı olarak rica ediyorum, Aziz Yıldırım'ı lütfen ziyarete gidiniz sayın Ünal Aysal



Sayın Ünal Aysal,
6 yaşımdan beri, yani 47 yıldır, sarı kırmızılı renklere ve ‘re re re, ra ra ra, GS GS cim bom bom!’ şiarına can-ı gönülden bağlı olan fanatik GS’lı bir futbolseverim.
Aşağıdaki satırlarımın bu bilginin ışığında okunmasını rica ediyorum.
Sayın Başkanım,
2 Kasım bildiğiniz gibi Aziz Yıldırım’ın doğum yıl dönümüdür.