Hayatımı kökten değiştirsem, meselâ bu ciltçinin yamağı olsam

...aklımda bir kaç deli, kimi değişik, bazı ayrıksı fikirler...meselâ hayatımı kökten değiştirsem diyorum...nasıl mı? örneğin yukarıdaki fotoğrafta zapt edilmiş ciltçinin (sağdakıni değil, soldakini kast ettim muhterem kârim) çalıştığı mekâna, her neredeyse orası artık, gitsem....ayacıklarına yanacıklarımı sürsem....boğaz tokluğuna yamağın olmak istiyorum, kanaatkârımdır; acı su ve kara ekmeğe fitim desem.....o benim bu talebime hayırhah yaklaşsa....gece gündüz onunla birlikte antika kitapları tamire başlasak...akşamdan sabaha ve sabahtan akşama mütemadiyen nadir mi nadir, ehemmiyetli mi ehemmiyetli kitapları restore etsek ve ciltlesek....


.....bu sırada da mütemadiyen sonsuzluk, sonsuzluktan büyük sonsuzluk, hiçlik; 'niçin hiçbir şey var değil de, 'bir şey' var?', 'evrenin dışına çıkılabilir mi?', 'varoluş bir süper varlığın düşüncesi, matrix filmindeki gibi bir yazılım, ya da birisinin rüyası mıdır?', 'var olduğumuzdan emin olmamıza 'cogito ergo sum' iktifa eder mi?' falan gibi felsefi, metafizik ve kozmolojik konularla; 'kadın ve erkeğin birbirini GERÇEKTEN anlaması mümkün müdür?', 'niçin fiilleri değil de failleri (isimleri) unuturuz?' gibi konularda coşkulu, tutkulu, heyecanlı ve verimli sohbetler etsek...sonra yine kitap onarma ve ciltleme işimize devam etsek...yanı sıra minimum 15 ölü, 15 de diri dili öğrensem.....onardığımız, ciltlediğimiz antika kitapları birlikte okusak....onlardan hareketle ve sohbetlerimizin ve tefekkür faaliyetlerimizin neticesind, kâinatın en büyük sırrını deşifre etsek, cosmic code'u çözsek...böyle mütevazi isteklerim var işte...ya da beklentilerim...sen buna istersen ümitler de diyebilirsin...

...sonra yine kitap onarmaya, ciltlemeye ve ciltçi ustamla, hayat arkadaşımla sohbete ve tefekküre devam etsek...

...aklımda bazı deli, kimi değişik, bir kaç ayrıksı fikirler...meselâ....