2010'un che'si ve deniz'i kimdir: chavez, lula, ahmedi necat...?

'bu toprakların che'si deniz'dir' desem yükselebilecek itirazlar sanırım çok gür olmayacaktır.
che ile deniz arasında oluşturulabilecek rabıta ve karşılıklılık durumu aslında ayan beyan ortadır.
2010 dünyasına, o dünyada giderek önemi artan bir ülke olarak sivrilen türkiye'ye ve orada yaşayan insanların zihinlerindeki verili che ve deniz algılarına baktığımızda, mercek altına aldığımız bu olgularda hem 'hoş' ve hem de 'nahoş' yanlar olduğunu kolaylıkla görebiliriz.
insanlığın müşterek belleğindeki bu algıların 'hoş' yanı, sol ve devrim kavramlarıyla bu 'güzel insanlar'ın birlikte zikredilmesidir.
bu durum, yani 'sol - devrim - iyi insan algısının birlikte yaşanması hali' özellikle 1991'de sscb'nin çökmesinden sonra saldırılarını arsızca, hayasızca, utanmazca, rezilce ve iblisçe yapan neo - liberal dalganın solla ve sosyalizmle ilgili her hususu arkaik, dinozorvari, faydasız ve dahi zararlı ve hatta şeytani olarak vasıflandırılıp etiketlemesinden bu yana geçen 20 yıllık insanlığın ve medeniyetin o malûm karanlık çağında çok sık yaşanılan bir husus değildi.
herşeye rağmen deniz gezmiş ülkemiz insanlarına, üstelik de onların en tutucu olanlarına bile sol ve solculuk hakkında iyi şeyler tahayyül ettirebiliyorsa bu tabii ki iyi bir şeydir.
tarihinin her döneminde amipler gibi bölünerek sayılamayacak denli çok parçaya ayrılabilmeyi beceren türkiye solunun üzerinde mutabakat sağladığı ender konulardan birisi de deniz'in devrimci önderliğidir.
bunun nedenleri esasen basittir.

basittir, zira deniz sahiciydi......sadeydi...... dürüsttü....... yurtseverdi...... hümanistti....... sosyalistti....... enternasyonalistti......yerliydi, türkiyeliydi ......iyi niyetliydi......emekten yanaydı...vicdanlıydı...insaflıydı...insaflıydı...'izânlıydı...edepliydi...âdâplıydı...
mücadelesi sırasında kimseyi öldürmemiş olması ise, her meşrepten ve görüşten kişinin, deniz'i idolleştirmese bile onu hiç olmazsa şeytanlaştırmamasında etkili olmuştur.
deniz gezmiş'in bizim chemiz oluşunun 'hoş' yanı budur.
gelelim bu olgunun 'nahoş' tarafına.
bu 'nahoş' yan, deniz'in, popüler bir kültür fenomeni olarak che ile ne yazık ki aynı kaderi paylaşıyor oluşudur.
günümüzde deniz'den, o, her neye ve her kime karşıysa onlar tarafından bile olumlanarak bahsedilmesi deniz'in kimliğinin, mücadelesinin ve mirasının içeriğinin boşaltılarak popülarize edilmesinin sonucudur.
aslında bu durum solcuları, sosyalistleri, emekten - ezilenden - mazlumdan - madundan yana olanları fazlasıyla rahatsız ve alarme etmelidir, hop oturtup hop kaldırmalıdır.
alarme etmelidir bu kalp seni unutur mu?' dizisine fehmi koru ve mümtazer türköne'nin katkı vermesi bizleri.
bugün deniz, yukarıda da zikrettiğim üzere, aynen che gibi, kapitalist - emperyalist sistemin ideolojik aygıtları (medya - reklâm - akademya erbabı) tarafından içeriğinden, anlamından, gerçek bağlamından, mücadele formatından, mirasından, vasiyetinden koparılarak bir popüler kültür ikonu haline getirilmiştir.
dolayısıyla bu gün  hem deniz ve hem de che en geniş yığınların algı dünyasında ve tahayyül evreninde ne yazık ki madonna'dan, michael jakcson'dan farklı bir anlam ifade etmemektedir.
şimdi, 'bu durum üzücü değildir' diyebilecek bir solcu var mıdır acaba?!?
bana göre bu tablo çok ama çok üzücüdür.
solcuların üzüntüsünün katmerlenmesine neden olan bir diğer husus da uzun zamandır ezilenlerin - mazlumların - madunların yeni che'ler ve deniz gezmişler çıkaramamasıdır.
oysa...
oysa bugün türkiye'nin ve dünyanın yeni che'lere ve yeni deniz'lere ihtiyacı her zamankinden daha fazladır.
öyle değil mi?
hal böyle iken, dünyanın ezilen milyarları arasından ne yazık ki yeni che'ler, yeni deniz'ler çıkmıyor, çıkamıyor.
birileri bize, yeni che'ler arayan milyarlarca ezilene, sömürülene, horlana, mazluma, maduna chavez'i, ahmedi necat'ı ve lula'yı işaret etmekte.
chavez, lula ve ahmedi necat acaba che ve deniz olabilirler mi?
biz, insanlığı düştüğü bu karanlık çukurdan çıkarma işinde önder olarak bu simalara mı güvenmek durumundayız?
ha, bir de şu var...
akp'ye yakın kanaat önderleri chavez, lula ve ahmedi necat'ın isimlerinin yanına tayyip erdoğan'ın isminin eklenmesini öneriyorlar.
o zaman sorum şudur:
günümüzün che'leri ve deniz'leri erdoğan, lula, chavez ve ahmedi necat mıdır?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder