Simon Bolivar, Ernesto Che Guevara ve Camila Vallejo

camila vallejo ile ilgili görsel sonucucamila vallejo ile ilgili görsel sonucu

Popüler kültürün en son ikon'u, yukarıda bir fotoğrafını ve vinyetini paylaştığım Şilili bir devrimci öğrenci önderi: Camila Vallejo.

Şilili isyancı öğrenci Camila Vallejo-26.08.2011
Camila Santiago sokaklarında eylemde
Birkaç ay önce arkadaşlarıyla birlikte 'daha kaliteli ve erişilebilir eğitim' şiarlarıyla eyleme başlayan Şilili öğrenci lideri, şu sıralarda küresel kamuoyunda yapıp ettiklerinden çok güzelliğiyle dikkatleri çekiyor.

Bunda hiç kuşku yok ki, kapitalist sistemin tayin edici payı var.
Kapitalist gösteri toplumu, onu, diğer her şeye yaptığı gibi, içeriğinden soyutlayıp sadece ambalajdan, biçimden, görsel bir imajdan ibaretmiş gibi sunuyor dünya halklarına. Ve hiç kuşkusuz, insanlığın büyük kısmı da bu güzeller güzeli eylemci kızı, bir çeşit performans sanatçısı, bir sokak şovmeni, bir popüler kültür 'ikoncan'ı olarak algılayıp yorumluyor.

Dünya medyasının 'Şili Kışı' dediği öğrenci protestoları, son zamanlarda toplumun diğer sosyal kesimlerinin de katkısıyla boyut değiştirdi. İspanyolca konuşulan geniş bir coğrafyada, Simon Bolivar'dan bu yana alışılageldiği ve adet olduğu üzere 'Comandante’ şeklinde çağrılan Camila’nında arasında olduğu bazı sosyalist liderlerin çağrısına uyan Şilili nakliyat işçileriyle devlet memurları da 'sokağa indiler' geçenlerde. Bu sosyal kesimlerin, 2 günlük etkili bir greve gidip öğrencilerle omuz omuza durmaları, Şili'de hayatı tam manasıyla felce uğrattı. 


Bundan sonra, Şili'de yaşanan sınıf mücadelesinin ivme kazandığı gözlemlendi. Ülkenin en zenginlerinden olan cumhurbaşkanı Pinera'nın popülaritesi yerlerde sürünüp, Şili oligarşinin prestiji de tarihin en alt seviyesine inince, ülkedeki kurulu düzen, Camila belâsını nasıl savuşturacağına dair ciddi ciddi mesai harcamaya başladı. Kültür Bakanı, buna dair gayretini 'bana o orspnun kellesini getirin!' derekesine taşıyınca, olan kendi kellesine oldu ve kamuoyu baskısı yüzünden istifa etmek zorunda kaldı.

Hakim sınıfların bu pervasız borazanı, şimdilerde, aldığı çok sayıda ve pek de 'dostane' sayılamayacak tepki yüzünden, minik bir koruma ordusu olmadan sokağa çıkamaz hale geldi.


Camila Valleo önderliğindeki öğrenci hareketi ise, meyvelerini vermekte gecikmedi. Öğrenci kredilerinin faizleri neredeyse sıfırlandı, yeni yurt projelerine hız verildi ve eğitim müfredatlarında da ciddi değişikliklere, güncellemelere gidilebileceğine dair emareler belirdi.


Sadece İspanyolca konuşulan kültür dairesinin değil, internet sayesinde bütün dünyanın dikkatlerini üzerine çekerek fevkalâdenin fevkinde bir fenomene dönüşen genç, karizmatik ve güzel devrimci Comandante Camila, an itibarıyla post-modern bir arzu nesnesine dönüşmüş durumda. Camila’nın, dünyanın her köşesinden edindiği sayısız hayranının hissiyatına bakın  Bolivya devlet başkanı yardımcısı Alvaro Garcia Linera nasıl tercüman olmakta:

“Hepimiz Camila'ya aşığız!”.

Bundan sonra ne olur, doğrusu kestirmesi kolay değil.
Lâkin, yanılma payımın azımsanamayacak nispette olduğunu peşinen teslim ederek, sürecin tam da şu verili anında, yaşadığımız şu aktüel uğrakta, şöylesi bir kestirimde bulunmaktan da kendimi alamıyorum.
Bana kalırsa, bundan sonra, kapitalist gösteri sisteminin, Camila’yı ‘ehlileştirerek’, ‘evcilleştirerek’ pazar ilişkilerinin bir parçası kılmak gayretleri katlanarak artacaktır.
Bir başka deyişle, genç devrimcinin, pazar ekonomisinin ve gösteri dünyasının çok cazip ve baştan çıkarıcı tekliflerine muhatap olacağını öngörmek için kâhin olmaya hiç de gerek yoktur.
Latin Amerika'da duvarları süsleyen bu devrimci propaganda posteri, sadece Latinlerin değil, dünyanın bütün ezilen halklarıyla, sömürülen emekçilerinin umudu olan iki devrimciyi, Simon Bolivar ve Che Guevara'yı resmetmekte.
Bu olaya dair kaygım, hatta korkum nedir biliyor musunuz?
Camila Valle, son aylarda yapıp ettiklerinden ve bu sayede de dünya devrimci hareketinin minicik de olsa bir parçası olduktan sonra, kalkıp dünyanın önemli bir markasına reklâm yüzü oluverirse, kapitalist sistem, dünya halklarına, yoksullara, mülksüzlere, mazlumlara, madûnlara karşı bir mevzii savaşını daha kazanmış olur.

İşte o zaman, yâni, Comandante Camila bir ‘X’ markasının küresel imajı olduğunda, hançeresini yırtarcasına ‘viva Comandante Camila’ diye bağıran bu satırların iflah olmaz muhalif yazarı, ‘kahrolsun kapitalizmin maymunu Camila!’ demekten de bir an bile geri durmaz, bu da böyle biline!

Umarım yanılırım, umarım Camila, sistemin kendisini kapitalizmin uyumlu bir aparatı kılmak yolundaki hamlelerini ustalıkla savuşturur ve dünya devrimine giden o çok uzun, o çok meşakkatli yolculuğun bir mütevazi, samimi ve kararlı yol eri ve yoldaşı olarak yaşamaya devam eder.


Umarım Camila Vallejo; Comandante kavramına içerik zenginliği, anlam derinliği, devrimci kararlılık ve inanç kazandıran Simon Bolivar ve Ernesto Che Guevara’nın kızı olduğu asla unutmaz.

Umarım dünyanın her köşesinden yükselen sempati, inanç ve dayanışma ile yüklü 'Viva la Revolution, viva Comandante Camila!' haykırışlarına ihanet etmeyecektir bu güzel devrimci kız.

Umarım ve inşallah!

Latin Amerikalı Devrimci önderler: Emiliano Zapato, Subcomandante Marcos, Ernesto Che Guevara ve Simon Bolivar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder