Büyük Patlama kuramı (Big Bang Theory) teistleri mi, yoksa ateistleri mi destekliyor?


Scientific American’ın Kasım 2011 sayısında yayınlanan bir haber eski bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Bu haberle bilim, felsefe ve ilahiyat gündemlerinde kendisine yeniden yer bulmayı başaran o kadim soru şuydu: ‘Büyük Patlama kuramı Yaratılışçı tezleri doğruluyor mu?


Söz konusu habere göre, Amerikalı astronom ve kozmologlar, yaptıkları gözlemler sonucunda, evrenin ortaya çıkmasına neden olduğu ileri sürülen Büyük Patlamanın hemen sonrasına, yani günümüzden nerdeyse 13 milyar 700 milyon yıl öncesine tarihlenen hidrojen ve helyum bulutları keşfettiler. Bu keşifle, Büyük Patlama kuramına çok önemli bir gözlemsel kanıt sağlanmış oldu.

Yazımın sonunda verdiğim linkler tıklandığında, ayrıntılarıyla görülebileceği üzere, Büyük Patlama kuramının kozmolojik (evrenbilimsel) sahaya taşıdığı tartışma, Einstein’ın Genel Görelik Kuramını ortaya atarak modern manada kozmoloji ilminin temellerini attığı 1915’ten beri, yani neredeyse 1 asırdır sürmektedir.

Felsefe ve ilâhiyat (teoloji) alanlarında, evrenin ontolojik kökenlerine ve bunların insan (ve tabii ki olası diğer yüksek zekâlı canlı organizmaların) zihnindeki epistemik yansımalarına dair var olan çok sayıdaki görüşü 3 temel başlık altında özetlemek mümkündür.

1 - Teistler (İbrahimi, semavi dinlerin inananları, kozmolg Hugh Ross, Papa XII. Piu) var olan her şeyin, bütün mevcudatın, yani evrenin; bunların dışında ve gayri-maddi olan; zamanla ve mekânla kısıtlı ve kayıtlı olmayan ve zaman ile mekânının da yaratıcısı olan bir metafizik kudret, bir Yaratan tarafından yoktan var edildiğine inanırlar. Yaradan’ın öncesiz ve sonrasız, zaman ve mekândan münezzeh, tarih ve coğrafyadan azade olduğunu dünya görüşlerinin merkezine oturtan teistlere göre, Yaradan dışındaki her şey (zaman, mekân, evren) Yaradan’ın tasarrufu olup, başlangıcı ve sonu olan olgulardır. Büyük Patlama Teorisi, evrenin varoluşunu bir ‘sıfır’ anıyla başlattığı, yani evreni ezelden beri var olan bir entite olmaktan çıkardığı için, teistlerin çok çabuk benimsedikleri bir ilmi kuram olmuştur. Büyük Patlama, teistlerin, evreni yoktan var eden Yaradan inancıyla hem ontik ve hem de epistemik olarak uyumlu bir teorik adımdır.

2 – Deistler (Einstein, Spinoza), gayri-maddi olan, zamandan, mekândan ve maddi evrenden bağımsız ve onun ‘dışında’ olarak mevcudiyetini sürdüren bir Yaratan fikrine katılmazlar. Buna karşın onlar da, doğanın içinde olmasına karşın, onda materyalize olan şeyleri aşan bir ideale, bir ‘espri’ye yakın dururlar. Bu görüşe göre Tanrı; evrenin sayısız görüngüsünde kendisini her an açığa vuran o sanatkârane harmoni, o benzersiz uyumdur. Deistler için, doğanın işleyişinde kendisini ele veren o mükemmel, kâdîm ve değiştirilemez yasalardan başka yaratıcı aramak yanlıştır. Deistler, hem evrenin ve hem de ona yaşayan ruhunu, varoluşun özünü veren kozmik yasaların ve bunların sağladığı kozmik armoninin sonsuz olduğuna inanır. Deistler, bütün bunların yanı sıra, Büyük Patlama Kuramının kendi kozmik tasavvurlarını zedelemediği görüşündedir.

3 – Ateistler (Richard Dawkins, Stefan Hawking, Fred Hoyle, Hannes Alfvén, Edward Arthur Milne, Arno A. Penzias, Robert W. Wilson) ontolojik ve epistomolojik olarak mutlak manada maddecidirler. Onlara göre, insanoğlu gerek teori oluşturur ve gerekse de bunların temelinde pratik yaparken, maddi süreçlerin görülen, gözlenen, deneyimlenen görüngülerinden başka şeylere asla pirim vermemelidir. Ateistler, evrenin esası olan maddi varoluşun hem zamanda ve hem de mekânda sonsuz olduğuna inanırlar. Onlara göre, maddi olan evren realitesi, ezelden beri vardı ve ebede kadar da var olmaya devam edecektir. Maddi evren ve varoluşun maddi özü, zamanda ve mekânda sonsuz olmaklığı bakımından yaratılmamıştır. Bilâkis o, her şeyi bizzat ve doğrudan doğruya yaratan yegâne yaratıcı kuvvet ve iradedir. Ateistler, özetlemeye çalıştığım teorik pozisyonları gereği, maddenin, maddi evrenin, zamanın ve mekânın bir başlangıcı olmasının, aynı zamanda onların bir sonunun da olması gerekliliğine işaret edeceğini bilir, bu yüzden de Büyük Patlama Kuramından hiç haz etmezler.
Çok temel bir konuda, ana hatlarıyla, düşünce ve inanç dünyasının 3 temel pozisyonunun; ateizmin, deizmin ve teizmin duruşlarını özetlemeye çalıştım.

Bu konuyu başka açılardan ele almaya; özellikle de, Büyük Patlama Kuramıyla önemli ölçüde yara alan ateistlerin, yedikleri söz konusu entellektüel, moral ve psikolojik darbelere nasıl cevap vermeye çalıştıklarını tartışmaya devam edeceğim.
Haberin ayrıntıları için orijinal kaynak: http://www.scientificamerican.com/article.cfm?id=big-bang-nucleosynthesis-gas 

Konuya dair daha ayrıntılı bilgi için: http://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Patlama

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder