Kimse kusura bakmasın, permütasyon hesabını sizden öğrenecek değiliz!



boğaziçi üniversitesinde matematik okumuş, üstüne üstlük bir de ucla'de teorik matematik alanında master yapmış, hayatı sayılar - şekiller - yüzeyler - hacimler - uzaylarla haşır neşir olmakla dopdolu, teorik yanı hiper-süper-über güçlü, sadece süper değil, aynı zamanda da standart dışı zeki ve ama ne yazık ki ukala mı ukala olan bir arkadaşım var, üzerinize afiyet!

geçen gün oturmuş onunla dereden tepeden konuşuyoruz. derken, sohbet aniden tartışmaya dönüştü. zaten, onunla normal konuşmak, sakin sakin muhabbet etmek, barış ve huzurun domine ettiği bir atmosferde iki sohbetin belini kırmak mümkün değildir. zira, onun had safhadaki egosu yüzünden, her muhabbetimiz mutlaka tartışmaya, çatışmaya evrilir, mutlaka!. bu adeta semavi bir kaide gibi tayin eder bahse konu şahısla olan ilişkimizi. 
neyse, işte o mezkûr tartışmamız öncesinde, tam da o sırada, lâf, nasıl olduysa, geldi olasılık hesaplarına dayandı. ben, boş bulunup permütasyonlara dair lâf edecek oldum. veeee, tahmin edebileceğiniz gibi, o çok bilmiş dostum, lâfımı bile tamamlamama izin vermeden, açtı ağzını, yumdu gözünü. adeta nefes almadan, aşağıda paylaştığım diskuru geçiverdi: 

''hiç kusura bakma; ama, istersen de bak; valla, çok da tındı sanki! evet, ne diyordum, hah, bu saatten sonra, allame-i cihan-ı riyaziye bile olsa; bir allah'ın kulundan, hele de senden, asla ve kat'a permütasyon dersi alacak ne halim, ne vaktim, ne havam, ne niyetim ve ne de mood'um var. 

bu konuda çok ama çok netim, hadden aşırı sivri köşeliyim, fevkalâdenin fevkinde de iddialıyım. 

şimdi bu iddiamı şekilli, ispatlı, delilli, delâletli olmak kaydıyla; o her şeyi kaldırmaya muktedir, ehil ve de mümeyyiz olan o malûm masaya (hani o meşhur şairin, nesi var nesi yoksa, üstüne koymaya kalktığı o çilekeş masadan bahsediyorum), işte, onun üzerine koyuyorum (bu ifadesinden, matematikçi dostumun, aynı zamanda da ciddi bir şiir meftunu olduğu; ve, malûm şiirdeki o muhayyel masaya gönderme yaptığı şiir tutkunlarınca anlaşılmıştır sanırım, zş). 

işte o mezkûr masaya koyduğum permütasyon pratiğim: 

1 - dün: akp + cemaat vs. ip idi; 

2 - bugün: akp + ip vs. cemaat durumu cari; 

3 - yarın: cemaat + ip vs. akp olacak. 

hiç kuşkusuz, bu permütasyonun, işleme tabî küme elemanları üzerinden izin verdiği diğer versiyonlar olan; 

4 - dün: cemaat + akp vs. ip; 

5 - bugün: ip + akp vs. cemaat; ve de; 

6 - yarın: ip + cemaat vs. akp devam yolları da caridir. 

lâkin, bu, p(n,r) = n!/(n - r)! temel permütasyon formülünün izin verdiği, ve, kuantum dalga fonksiyonlarının cari olduğu 'subatomic universe' ile; soyut - idealistik nesneler olan matematiksel operatörlerin koordinatlar dizgesinde hükmünü icra eden 1 'matematik-ontolojik' keyfiyettir. 

bu keyfiyetin, makro dünyadaki tezahürleri ise; yukarıdaki 6 ihtimaliyetin şu şekilde üst üste binerek, 3 olası devam yoluna dercolması şeklindedir: 

1. devam yolu & 4. devam yolu birbirinin üzerine çökerek tekleşir; 
2. devam yolu & 5. devam yolu birbirinin üzerine çökerek tekleşir; 
3. devam yolu & 6. devam yolu birbirinin üzerine çökerek tekleşir; ve, gerçek dünyada, makro alemde 6 olasılık 3'e çöker! 

gördüğünüz gibi, permütasyon hesabını alışılmadık bir sahaya uyguladım; bir diğer ifadeyle, siyasal tahmin alanına uyarladım. 

öyleyse, 'üç vakte kadar yakında' diyebileceğim bir zamanda, cemaat ve işçi partisi akp'ya karşı ittifak yapacak. 

hiç boşuna itiraz etme, dediğim gibi, permütasyon hesabını senden öğrenecek değilim!!!'' 

evet, had safhada ego patlamasıyla malûl matematik dehası dostumun, permütasyona dair serdettiğim 1-2 mütevazi lâkırdı üzerine, nefes almaksızın istimal ettiği fikirleri mealen böyleydi. 

bakalım türkiye siyaset sahnesi, yakın istikbalimizdeki olası politik gelişmeler onu haklı çıkaracak mı... 

allah ömür verirse göreceğiz inşallah....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder