Türkiye, oldukça gerilimli bir kampanyanın ardından, 25. dönem TBMM üyeleri seçimini gerçekleştirdi.
8 Haziran 2015, Pazartesi itibarıyla Anadolu Ajansıyla Cihan Haber Ajansı'nın kamuoyuyla paylaştığı rakamlar şöyle idi (YSK kesin sonuçları açıkladığında, buradaki rakamlar da güncellenecektir) (i):
parti AA Cihan AA Cihan
---------------------------------------------
AKP % 40.81 % 40.70 258 256
CHP % 25.00 % 25.20 132 132
MHP % 16.36 % 16.50 80 82
HDP % 13.11 % 13.00 80 80
SP % 2.10 % 2.10 ---- ----
diğer % 2.62 % 2.50 ---- ----
Bu seçim sonuçlarından çıkan sonuçların bazılarının alt metinleri şöyledir:
1 - Seçime katılım oranı olan % 86.6, 'gerçekten demokratik' diye tanımlanabilecek ülkelerin kamuoyları, karar alıcıları ve kanaat önderlerinin akıllarına dahi getiremeyecekleri kadar yüksek bir nispettir. Bu durum, Türkiye Toplumsal Formasyonu'nun parlamenter demokrasiye olan itimat ve muhabbetini çok kararlı bir şekilde ortaya koymuştur.
2 - Yaşanan onca kaygıya ve üretilen çok sayıda senaryoya karşın, ortaya çıkan oy verme, oy sayma, oy birleştirme ve kamuoyuyla paylaşma pratiklerinin ortaya koyduğu argüman şudur: seçim sonuçlarının sağlığına ve objektivitesine gölge düşürecek büyüklükte bir hile yapılmamıştır. Esasen, herkesin elinde internet bağlantılı ve kameralı cep telefonlarının olduğu verili aktüel uğrakta, seçim sonuçlarını dramatik bir şekilde değiştirebilecek ölçekte hilelerin yapılmasının maddi koşulları da artık kalmamıştır.
3 - Seçilen 550 milletvekilinin 98 kadındır. Bunların 30'u HDP'den seçildi. Milletvekili toplamının % 17.8'ine denk düşen bu kadın parlamenter oranı, parlamenter demokrasi tarihimizin en yüksek rakamıdır. Kadına uygulanan şiddetin geometrik şekilde arttığı bir dönemde yaşanan bu olumlu gelişmenin, kadınlara yönelik şiddeti caydıran çok sert kanuni düzenlemelerin ve uygulamaların önünü açması umulur.
4 - 550 milletvekilinin 357'si yeni parlamenterdir. Milletvekili seçilen birinin, bu melek erbabına tanınan (emeklilik statüsü dahil) maddi avantajlardan yararlanabilmesi için en az 2 yıl parlamento üyesi olarak hizmet etmesi gerekmektedir. Bazı milletvekillerinin, seçilmek için bütçelerini epeyce zorladıkları, hatta borçlandıkları basına yansımıştı. Bunların, iki yıl dolmadan yapılacak bir erken seçime çok da sıcak bakmayacaklarını var saymanın realist bir yaklaşım olacağı düşünülebilir.
5 - Seçimin bir kaybedeni de Erdoğan'dır. Cumhurbaşkanı, başkanlık rejimine geçişi mümkün kılacak bir anayasal değişikliğini yapabilecek parlamento çoğunluğunu AKP'ya kazandırmak adına çok güçlü bir seçim kampanyası yürüttü. Bunu yaparken de, muhalefetin yoğun eleştirilerine maruz kalmasına neden olan bir yol izledi ve devletin bütün imkânlarını kullandı. Erdoğan'ın muhalefet tarafından eleştirilmesine yol açan bir diğer faaliyeti de 'halk tarafından doğrudan seçildiği argümanı' ile rasyonalize etmeye çalıştığı pozisyonu idi. Anayasada tarif edilen yetkilerinin dışına çıkan söylem ve eylemlerden oluşan bu tartışmaların odağındaki pozisyon alma, Erdoğan'ın 'parlamento seçimini kendisi adına bir referanduma dönüştürdüğü' şeklinde özetlenebilir. Seçmen, Erdoğan'ın kendisine satmaya çalıştığı başkanlık rejimine hayır derken, cari parlamenter rejimi de onayladığı belli etmiş oldu.
6 - Oyları 2011 parlamento seçimine göre % 20 azalan AKP ve Ahmet Davutoğlu ile % 4 azalan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimin kaybedenleri olduğu görülmektedir.
7 - Oylarını 2011 parlamento seçimine göre % 27 arttıran MHP'nin belli bir başarıyı yakaladığı ortadadır. Öte yandan, bu sonucun, bırakın Devlet Bahçeli'nin koyduğu 'tek başına iktidar' çıtasını yakalamayı, ana muhalefet partisi bile olmaya yetmediği göz önünde bulundurulduğunda, onun abartılarak bir zafer gibi takdiminin de doğru olmadığı gözükmektedir.
8 - 2011 parlamento seçimine nispetle oyunu % 100'den fazla arttıran HDP seçimin en belirgin kazananıdır. Öte yandan, yetkililerinin seçim sonrası yaptıkları açıklamalarda da teslim ettikleri üzere, HDP'nin bu başarısında, daha önce AKP'ye oy veren mütedeyyin, muhafazakâr Kürtlerle; CHP'ye oy veren liberal, solcu, lâik Türklerin verdikleri emanet oyların ciddi bir katkısı vardır.
9 - AKP'deki oy kaybının bir önemli nedeni de, başta Erdoğan olmak üzere, iktidar partisi sözcülerinin ve kanaat önderlerinin kullandıkları ötekileştirici, kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı söylemdir. Çok sayıda tehlikeli alt metin içeren bu nefret söyleminin, seçmenin % 60'ı tarafından reddedilmiş olmasının, Türkiye Toplumsal Formasyonu'nun barış, huzur ve demokrasi içinde yoluna devam etmesi bakımından hayati önemde olduğunun altı çizilmelidir.
10 - 12 Eylül askeri rejiminin en utanç verici miraslarından olan % 10 seçim barajı HDP'nin parti olarak TBMM'ye girmesini engelleyemediği gibi, sanılanın ve beklenenin aksine, aldığı oyların da beklenenin üzerinde olmasına yol açtı. Şayet seçim barajı daha düşük (hiç olmazsa % 7) olsaydı, Erdoğan'ın başkan seçilmesini engellemek adına HDP'ye verilen emanet oylar onu meclise sokmaya yetecek seviyede olacak; ama, şu anda tabelada gözüken % 13.1'i bulamayacaktı.
Olası hükümet senaryoları:
1 - CHP destekli AKP azınlık hükümeti. CHP'nin; Erdoğan'ın anayasal sınırlar içerisinde cumhurbaşkanlık yapması, yolsuzluk dosyalarının yeniden açılması ve devletin parti devleti oma hüviyetinden süratle uzaklaşması gibi kırmızı çizgileri olması yüzünden çok düşük olasılıklı bir devam yoludur.
2 - AKP destekli CHP azınlık hükümeti. 1. olasılığı besleyen nedenler yüzünden gerçekleşmesi çok zor bir başka devam yoludur.
3 - AKP - CHP koalisyonu. Yukarıdaki nedenler yüzünden bu da küçük bir olasılıktır.
4 - MHP destekli AKP azınlık hükümeti. Çözüm sürecinin bitirilmesini ve yolsuzluk dosyalarının tekrar açılmasını şart koşan MHP yüzünden, imkânsız olmayan, ancak gerçekleşme olasılığı düşük olan bir devam yoludur.
5 - AKP - MHP koalisyonu. 4. olasılığı zayıflatan olgular bu devam yolunu da etkilemesine karşın, gerçekleşmesi mümkün bir senaryodur.
6 - HDP destekli AKP azınlık hükümeti. AKP'nin tabanındaki milliyetçi unsurların bütünüyle MHP'ye kaymasına yol açabilecek çok düşük olasılıklı bir senaryodur.
7 - AKP - HDP koalisyonu. 6. olasılığı zayıflatan nedenlerin cari olduğu devam yolu olmasına karşın, gerçekleşmesi (5. olasılıktan oldukça düşük, 6. olasılıktan ise daha yüksek düzeyde) mümkün bir senaryodur.
8 - AKP - CHP - MHP koalisyonu. 1. olasılıkta zikredilen hususların AKP tarafından kabulü halinde gerçekleşebilecek olan düşük olasılıklı bir senaryodur.
9 - AKP - CHP - HDP koalisyonu. Bu da, aynen 8. olasılığı zora sokan koşullar yüzünden, gerçekleşmesi zor olan bir senaryodur.
10 - AKP - CHP - MHP -HDP koalisyonu. MHP ile HDP'yi, aynı hükümet kompozisyonu içerisinde (bir şekilde) bir araya getirecek devam yolları; sadece siyasi, ideolojik ve politik değil, aynı zamanda da ontolojik düzlemde de sıkıntılara yol açacağından, zikredilen nitelikteki siyasal aranjmanların gerçekleşmesi 'kategorik olarak' imkânsızdır.
11 - AKP'nin milletvekili transferi ile hükümet kurması. CHP, MHP ve HDP'den yapacağı minimum 20 milletvekili transferi ile 276 salt çoğunluğunu sağlayan AKP'nin, yeniden tek başına iktidar olmasına referans veren devam yoludur. 1977'de benzer bir yolu uygulayan Bülent Ecevit ve CHP'nin, akabinde ağır bir fatura ödediği göz önünde bulundurulduğunda, bu devam yolunun da (imkânsız olmamasına karşın) yüksek olasılıklı senaryolar arasında kendisine yer bulamayacağı söylenebilir.
12 - Abdullah Gül'ün kuracağı merkez partisine geçecek AKP'li milletvekillerinin parçası olduğu koalisyon. Abdullah Gül'ün liderliğindeki bir merkez partisine AKP'den minimum 70 milletvekilinin geçmesi; akabinde de bunun CHP ve MHP ile koalisyon kurması ihtimalinin önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi çok küçük bir olasılık olarak gözükmektedir. Abdullah Gül liderliğindeki bir siyasal oluşumun Türkiye siyaset arenasında yer alması, olası bir erken seçimde de, şu andakine benzeyen bir tablonun ortaya çıkması halinde kuvvet kazanabilecek bir senaryo gibi gözükmektedir.
İktidar partisinin oyları üzerinden yapılan bir seçim analizi (http://www.birgun.net/haber-detay/iste-secimin-gercek-haritasi-82528.html) |
13 - Hükümet Kurulamaması ve erken seçim. 45 gün içerisinde hükümet kurulamaması halinde, erken seçim gündeme gelecektir. Bu devam yolunun gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak olası senaryolara dair konuşmak için vaktin erken olduğunu düşünüyorum. Yine de, akıl yürütmelerimizin burasında; Yunanistan'ın temerrüde düşmesinin ya da Euro zonundan çıkmasının ve yanı sıra da FED'in dolar faizini arttırmasının yaratabileceği olası türbülansların, dış kaynak bağımlılığı çok yüksek olan Türkiye ekonomisini ciddi bir krize sürüklemesinin mümkün olduğuna işaret etmenin, sağlıklı ve kuşatıcı analizler yapabilmek bakımından yararlı olduğu da aşkârdır. Yukarıda da zikredildiği üzere, bu bahisteki senaryo üzerinde tartışmadan önce, sandıkta tecelli eden ve hepimizin saygı göstermemizin zaruri olduğu milli iradenin tezahürü olacak olan yeni hükümetin kurulması çalışmalarına zaman tanınması ve kredi açılması gerekmektedir.
dipnot:
(i): YSK tarafından açıklanan kesinleşmiş seçim sonuçları için bknz.
https://tr.wikipedia.org/wiki/2015_T%C3%BCrkiye_genel_se%C3%A7imleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder