Robin Sarma'dan sıradan ve sıra dışı insan tanımı



Robin Sharma'yı; insanlığın 'nihai kişisel selâmet' hedefine erişmek şeklinde tarif ve tavsif edilebilecek o büyük yolculuğu esnasında karşılaşabileceği metafizik kaygılarını ve  teolojik problematiklerini istismar ettiği için, hiç ama hiç sevmem!



Robin Sharma

Mezkûr problem alanının parçası olan diğer bir çok tutarsız, gayrı samimi, mülkperest, maddiyatçı, popülist fiilin faili olmasaydı bile; diğerkâmlığın, dervişliğin, zühtlüğün, rindliğin, tevazunun, basit yaşamın, 'olduğu gibi görünmenin ve göründüğü gibi olmanın' tecessüm etmiş, cismanileşmiş, ete ve kemiğe bürünmüş hali olması icap eden bir bilgeye önce Ferrari aldırıp, ardından da onu sattırmış olması yeterdi Sharma'ya antipati beslememe.

Öte yandan, insanları ne demonize etmenin, ne de mesihleştirmenin taraftarı olmamayı tercih edenlerden olduğum gerçeğinin; blogumdaki, çok değil bir kaç metni okuyanlarla, benimle iki lâkırdının belini kıranların malûmu olduğunu sanıyorum. En 'yamuk' insanın kişilik envanteriyle davranış skalasında paylaşılabilecek kimi antiteleri  ihtiva ettiğini; yanı sıra da 'ruh ikizim' dediğim kişinin bile tercih patterniyle, külli müktesebatında katılmadım hususların olabileceği şuuruyla mücehhez olmamdır bu kabil tercihlerimin temelindeki derin hakikat. 

Hiç haz almama karşın, Robin Sharma'nın bazı deyişlerine katılmamazlık edememekliğim işte bu fasilenin bir veçhesidir.

Facebok'ta Genco Demir dostumun paylaştığı, aynı zamanda da bu metnin ebesi olan, yukarıdaki alıntı işte bu kabil Robin Sharma maksimlerininin sadece birisidir (i). Hoş, Sharma bunu nerede, ne zaman, hangi koşullarda, ne sebeple ve hangi vesileyle söylemiş, orası meçhuldür. Üstelik, bu gibi orijini belirsiz, referans yapılmamış, atıfta bulunulmamış her alıntıda karşılaşılabileceği üzere, onun böylesi bir lâfı istimal etmemiş olmaması da ıskalanmaması icap eden bir seçenektir.

Buna karşın; kim, ne zaman, nerede ve niçin demiş olursa olsun 'Sıradan insanların büyük tv'leri, sıradışı olanlarınsa büyük kitaplıkları vardır.' alıntısının referans verdiği anlam dairesine büyük ölçüde iştirak ettiğim de bir vakıadır.

Öte yandan, 'bu lâfı böylesine sahiplenmemin ve bununla da yetinmeyerek, hakkında okunulan satırları döktürmemin nedeni, 12,000 civarında kitap ve dergiden oluşan bir kütüphaneye ve 'büyük' sayılamayacak mütevazı ebattaki bir televizyona sahip olmam mıdır?' diye de sormadan edemedim kendime doğrusu.

dipnotlar:
(i): Genco Demir'in Facebook paylaşımı için bknz.
https://www.facebook.com/gencodemirer/posts/974588049270851?comment_id=975489642514025&reply_comment_id=975491532513836&offset=0&total_comments=2&notif_t=feed_comment_reply

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder