vardır

Şek yok ve tereddüt hiç: muhakkak evet 
kozmoslar vardır; idesi yoksaydı ya nesi vardır?

Kutlu geçişler vardır arada, sırlı kapılar; 
birinden diğerine saklı geçitler, aynalar
ve aynalar ve hünsa terimler. 

İçeren birbirini içer birini, rivayet o ve BİR 
olduklarına dair zalim sanılar, sülfato
tadında geçimsiz hatıralar.

'Bir Makro vardır bende benden içeru' 
diyen mikrolar vardır ve kollananlar.
Âlî Akl meselâ, bekliyor bütün o yıllar.

Galaksi barındıran kışlalar dardır ve göçen 
tümen tümen kuşlar. Hepsi işte vardır ve overlokçu 
kızlara ilişen kem nazarlar.

Kapılar ve geçitler ve en büyükten her bir yana 
sonsuz bir akış ve sanki bir kutsal kalkış; bunlar 
ve aynalar ve kitaplar elbet dardır. İtimat et,
kendi rengindedir leyli daima ve bir ince zardır. 

Arasında kozmosların mineler vardır ve murassa
köprüler. Ki, ahh bir bilseniz, ne kadar masum ve 
manalıdır.

Kaleidoskopik bir alaimisemanın ortasındadır
ve cümlesi ebcedle söylenmiştir. Bu yüzden işte
Ebed vardır ve bir de Müddet; verilen o mühlet de 
elbet müebbed.

Bilir bilişlerin kozmik yolcusu: cümlenin 
ötesinde bir 'NE' vardır ve 'KİM'dir 'NE'nin öncesinde. 

'Vardır' denilen muhakkak vardır ve kat'i 

bilhassa şüpheden dardır, idesi olanın nesnesi 

vardır.