Murat Özmemiş'i kaybettik

Murat Özmemiş (1968 - 22 Ocak 2016)

Koleksiyonerlerin, özellikle de yeme - içme kültürüyle ilgili efemera ve obje toplayanların yakından tanıdıkları Murat Özmemiş'i (namı-ı diğer Barmen'i) kaybettik.

Doğrusu merhumu yakından tanımazdım; ilişkimiz, çeşitli müzayede ortamlarında karşılaştığımızda selâmlaşmak ve karşılıklı iyi dileklerimizi paylaşmak düzeyindeydi. Ancak bu kadarcık bir yakınlık bile Murat'ın nazik, kibar, mütevazi birisi ve tutkulu bir koleksiyoner olduğunu anlamam yetmişti.


Kardeşi Onur Özmemiş'in Facebook'ta yaptığı paylaşımı okuduğunuzda, Murat'a tıbbi müdahalede bulunan sağlık profesyonellerinin vazifelerini lâyığıyla yapmadıkları merkezinde bir şüpheye ve hatta kanaate sahibi olmaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi.

Merhuma Allah'tan rahmet ailesine, sevenlerine, dostlarına ve koleksiyoner camiasına başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum.

Onur Özmemiş'in mezkûr açıklamasını aynen paylaşmadan önce; biz insan kardeşlerinin, sağlık personeli olmayı seçenlerden, yaptıkları işin sıra dışı ve kutsi mahiyetine yakışan bir sorumluluk, vicdani duruş ve profesyonellik şuuruyla davranmalarını beklediğimizi de hatırlatmayı bir zorunluluk addediyorum.

İşte o açıklama:

'Abimin vefat sebebiyle ilgili şöyle söyleyeyim ki, Abim Murat Özmemiş geçen hafta salı günü üsküdarda sahilden evine yürürken dalgalar ayağını ıslatmış ve eve gidene kadar şifayı kapmış. Sonrasında doktora gidiyo ve serum yiyor. Bu işlem pazar gününe kadar 3 farklı doktorda 3 kez tekrarlanıyor üstelik her gidişte serumların yeterli olmadığı söylendiği halde işlemler aynı standartta devam ediyor. Pazar sabahı şişli etfalde 20 li yaşlarda acilin pratisyen hekimi ilk kez ciğer filmini istemeyi akıl ediyor ve zatürre teşhisi konuyor. Sonrasında ilaçlar değişiyor ve salı günü göğüs hastalıkları hastanesine gidildiğinde ilk kez kan tahlili yapılıyor. Yatışa alınıyor. Akşam üzeri yoğun bakımın şart olduğu bilgisi veriliyor. istanbuldaki tüm devlet ve özel hastanelerin yoğun bakımlarının dolu olduğu söylendikten sonra zoraki bir çabayla saat 00:00'da özel bir hastanenin yoğun bakımı bulunabiliyor. Sonrasında da 3 gece bu hastanede çok çok az da olsa bir iyileşme sürecine girmeye başlarken, bu sabaha karşı 4 gibi solunum yetmezliğine dayalı kalbi durduğunun bilgisi veriliyor ve sabah kaybediyoruz.
Sigarası olmayan 47 yaşında genç bir adam için bunca doktor zaafiyeti sebebiyle almış olduğumuz bu şok haber bizi yıktı. Bu süre zarfında hastalığımızın teşhisini kendimiz koymak zorundaymışız gibi davranıp salla pati iş yapan tüm sağlık personeli ve doktorların Allah belasını versin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder