Twitter’daki #2AğustosDünyaYakışıklılarGünü hashtag'ini,
modern ve post-modern çağlarda, insanlığa (yer yer totaliter ve hatta faşezan
tonlara da kayabilen) otoriter bir üslûpla dayatılan ‘Gençlik’, ‘Güzellik’, ‘Yakışıklılık’,
‘Sağlıklı Yaşamak’, ‘Fit Olmak’ şeklindeki aktüel putlar hakkında görüş
serdetme vesile şeklinde okudum / algıladım.
Bu hashtag’in ima, iddia ve nispet ettiği anlam dairelerinden, alt
metinlerden birisi de, hiç kuşkusuz, muasır medeniyetimizin ota - b.k'a kutlama
günü hasretme alışkanlığıdır. Bu yüzden de, takvimdeki her güne en az bir (bazı
durumlarda daha da fazla) kutlama tesadüf ettiği hepimizin malûmudur.
Bahse konu antitenin, 2 Ağustos'un Dünya Yakışıklılar Günü’nün, 'dişil versiyonu' olan Dünya
Güzeller Günü'nün takvimin neresine denk düştüğünü bilemiyorum doğrusu. Öte
yandan, bu tür günlerin (Anneler Günü, Babalar Günü, Çevre Günü, şizofreniyle
mücadele günü vb. gibi) bazılarının, anlamlı etkinliklere sahne olmaları sayesinde,
küresel algılama, sorgulama ve bilinçlenmeyi olumlu etkilediklerini de görüyor
ve bu yüzden de bunların faydalı olarak nitelenmeleri gerektiği tespitine
katılmadan edemiyorum hiç kuşkusuz.
Burada vurgu yapılan ve insanın ‘güzellik’ine işaret eden spesifik
günlerin ise; başta moda, kişisel bakım, sağlık, iletişim, konfeksiyon, medya olmak
üzere, çeşitli endüstrilerin pazarlarının genişletilmesinin yanı sıra, bu
günlere izafe edilen içerikler ve anlamlar üzerinden insanlık aleminin
şekillendirilmesine, manipüle edilmesine ve yönetilmesine (isteyen ‘güdülmesine’ şeklinde kıraat edebilir!) hizmet
eden ideolojik ikna mekanizmalarından (sistemin ve egemen sınıflar bloğunun yumuşak silahlarından) oldukları aşikârdır.
Öte yandan, aşırıya kaçılmaması, anlamsız, gereksiz ve hatta yer
yer zararlı içerikler ve yönlendirmeler kazanmaması kaydıyla, marketin uyarılmasına
ve ekonominin olumluya doğru teşvik ve stimüle edilmesine de toptan karşı
olmadığımın bilinmesini isterim. Lâkin, okunulan satırların girişinde altı
çizilen (modern dönemde inşaa edilen, takip eden sosyo-kültürel periyotta ise sürekli
olarak güncellenip parlatılarak ramp ışıklarının altında tutulan) post-modern
putlardan olan ‘Sağlık’, ‘Güzellik’, ‘Yakışıklılık’, ‘Fit Gözükmek’ vb. temalar
ekseninde gerçekleştirilen ekonomik stimülasyonların ise, sistematik bir
şekilde dekode / deşifre edilerek teşhir edilmelerinde, bu suretle de insanlık
için oluşturdukları ‘toplumları bir örnekleştirme / üniformizasyon’ tehdidinin
önünün alınmasında fayda görmekteyim.
Kadınların Angelina Jolie, erkeklerin ise Brad Pit mukalliti
olmaya özendirildikleri verili tarihsel momentten ve insanlığın da tüketim robotları,
iktisadi otomatlar, eleştirme yetisini yitirmiş salaklar durumuna dercedilmiş
bireylerden mürekkep bir büyük resim verdikleri haldeki aktüel durumundan
kurtuluşu, işaret ettiğim post-modern putları kırmak için harekete geçmekle
ateşlenecek devrimci bir sürecin nihayetinde olabilir ancak.
Meselenin, benim açımdan teorik çerçevesini kabaca / ana hatlarıyla
/ kuş bakışı böylece ortaya koyduktan sonra, okunulan satırlara eşlik eden
imajları tercih nedenime de kısaca değinmekte fayda görmekteyim.
Bu metni süsleyen görseller, izleyenleri üzerinde, işaret ettiğim tarzdaki
bir zihniyet dönüşümünü / devrimini tetikleyecek bir şok tesiri icra
edebilsinler diye seçildiler. Bir diğer deyişle, böylesi bir aykırı bilinç
yaratmak adına, verili estetik, güzellik ve sağlık anlayışlarıyla taban tabana
zıt olan insan imajlarından faydalanmak cihetine gidilmiştir.
Kültürümüzde, diğer kültür ve medeniyet dairelerinde de benzerlerine
rastlanan, güzel bir deyiş / motto / atalar sözü vardır: ‘dışı değil içi, ruhu
güzel olan kişi makbuldür’.
Bu metne eşlik eden ve muhatabında ‘dünyanın en çirkin insanlarına
maruz kaldıkları tesirini yaratan’ görsellerdeki eşhasa, dünyanın en iyi, en
asil ve en yüksek ruh hasletlerine sahip kişileriymişçesine bakalım lütfen. Bu
suretle de, sistemin, küresel kapitalizmin, post-modern düzenin kanaat
önderlerinin bize sağlık ve güzellik temelinde empoze edip ezberlettikleri
klişeleri sorgulama ve akabinde de elimizin tersiyle itme imkânına uzanalım.
Evet, gerçekten de önemli olan bedeni güzellik, formel çekicilik
ve yakışıklılık değildir; gerçekten de hayati ehemmiyette olan hususat kişinin
şahsiyetidir.
Bu arada, acaba ‘Dünya ruh ve şahsiyet güzelliği günü’ takvimin
hangi gününde kutlanmakta, bileniniz var mı acaba? Şayet bu gün kutlanmıyorsa,
bundan böyle 2 Ağustos aynı zamanda ‘Dünya ruh ve şahsiyet güzelliği günü’
olarak da kutlasın derim. Öyleyse yaşasın #2AğustosDünyaRuhveŞahsiyetGüzelliğiGünü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder