frank miller'a ve sin city'ye selâm olsun!

Ülkemizde ve dünyada öyle olaylar oluyor ki, onlara şahit olduğumda verdiğim tepki aynen aşağıda paylaştığım ve bundan bir müddet önce yaptığım portreye benziyor.
Yani, dehşete kapılmak, panik içerisinde haykırmak, bazen de donarak katatoniye girmek.
Evet, hayat bazen kaldıramayacağım denli zalim, acımasız, gaddar olabiliyor.
Bu yüzden de, buna karşı benim verdiğim cevap da aşağıdaki gibi aşırı ve ölçüsüz olabiliyor.
Epeydir desen çalışmamama karşın, hem yukarıda bahsettiğim, son aylarda insalığın yaşadığı gailelerin artan boyutu, hem de okuduğum bir çizgiroman'daki sıra dışı desenler, beni girdiğim 'resim orucu'nu terk etmeye ve bir desen çizmeye adeta mecbur etti.

 
Okuduğumda, özellikle de desenlerine baktığımda beni yeniden resim çizmeye başlayacak denli etkileyen söz konusu çizgiroman Frank Miller'ın efsanevi Günah Kenti'nin Arka Bahçe Yayınlarından çıkan 4. cildi 'Sarı Piç'ti. Kitabın 10. sayfasındaki desenlerden birisini (kitabın kapağında da bu desenin bir detayı yer almakta) biraz özgürce 'yeniden yapıverdim'.
Böylelikle, ortaya, benim dünya hali karşısındaki halim çıkmış oldu.
Sanki Munch'ın 'Çığlık' isimli tablosunun modern versiyonu, öyle değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder