Şenay ve en sevilen parçalarından Sev Kardeşim'in yolları, Bülent Ecevit'in Karaoğlan fırtınasını estirdiği 1973 - 1977 dönemiyle nasıl kesişmişti?


Ah be kardeşim
Şenay Yüzbaşıoğlu (1951 - 2013)

Twitter duyurdu ki, Şenay ölmüş!
Twitter’da Şenay Yüzbaşıoğlu tt olunca bir ölüm vakasına muhatap olduğumu anladım da, ölenin, gençliğimin Şenay’ı olduğunun farkına varmam biraz zaman aldı. ‘Sev kardeşim’in, ‘Hayat bayram olsa’ın Şenay’ı, gençliğimin Şenay’ı, Karaoğlan Ecevit’in Şenay’ı yoktu artık.

Farklı ve başarılı bir icraatçıydı
Türk popunun en yetenekli, en ayrıksı, en bahtsız ve en anti-sosyal kadın seslerindendi Şenay. Çoğunlukla hümanist ve solcu temalar taşıyan ‘Benim Olursan’, ‘Sev Kardeşim (1971)’, ‘Hayat Bayram Olsa’, ‘Nen Var Canım Kardeşim?’, ‘Beyaz Ülke’, ‘Gerçek Nerde?’, ‘Açıl Susam Açıl’, ‘Ve Ağlıyorum’, ‘Varlar Yoklar’, ‘Dön Artık’, ‘Sev Yeter ki’, ‘Dünden Bugüne’, ‘Sessiz Bir Yer’ gibi eserleri 1971 – 1981 döneminde plâklara okuyan Şenay, Türkiye’nin en popüler kadın seslerinden birisi haline gelmişti. Enteresan yorumu ve değişik gırtlağı sayesinde benzersiz bir müzik şölenine dönüştürdüğü performansları ona, yurt dışında katıldığı yarışmalarda halâ egale dahi edilemeyen başarılar kazandırmıştı. Evet, Şenay, kelimenin hakiki manasıyla, çok farklı ve çok da başarılı bir Türk Pop Müziği icracısıydı.

Politik toplantılarda müzik yapan ilk sanatçımızdı
Şenay’ın isminin Türkiye toplumsal formasyonunun kolektif şuur altına nakş'olmasına neden olan süreç 1973 – 1977’dir. 1973 Ekim'iyle 1977 Haziran'ında yapılan genel seçimlerin kampanya dönemlerinde CHP mitinglerine katılan ve Bülent Ecevit’in konuşması öncesinde sahne alarak başta ‘Sev Kardeşim’ ve ‘Hayat Bayram Olsa’ olmak üzere, sevilen parçalarını seslendiren Şenay, hem kitlelerce bilinirliğini pekiştiriyor, hem de, bir siyasal kampanyaya destek veren ilk müzik sanatçısı olmak ünvanını da elde ediyordu[i].

Karaoğlan Ecevit’in 3 Haziran 1977 Taksim mitingine de renk ve ruh katmıştı Şenay
Bu satırların yazarının da katıldığı 1 Mayıs 1977 mitingi kont-gerilla tarafından kana bulanmış, 37 devrimci ve yurtsever katledilmişti. Hemen akabinde, 29 Mayıs’da, politik atmosferi iyi koklayan ve ‘sokağın nabzı’nı tutmakta mahir olan uzman çevrelerin ‘solcu birisi resmen iktidara yürüyor!’  diye nitelendirdikleri  Bülent Ecevit’e, halkın verdiği isimle söyleyecek olursak ‘Karaoğlan’a, İzmir Çiğli Havaalanında başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunulmuştu.
1.Milliyetçi Cephe’nin başbakanı olan AP genel başkanı Süleyman Demirel, 2 Haziran’da Ecevit’e bir mektup göndererek, 3 Haziran Cuma günü CHP’nin Taksim meydanında yapacağı miting sırasında kendisine suikast yapılacağını bildirmiş, Ecevit’se, buna 3 Haziran’da TRT’de yaptığı seçim konuşmasında ‘Yurttaşlarımız mitingimize katılma kararını kendileri verecektir, ancak, ben ve eşim Rahşan o gün anılan saatte Taksim’de olacağız’ şeklindeki tarihi mesajı paylaşmıştı.

İstanbul adeta Taksim’e koşmuştu
1976 – 1977 eğitim yılında okumaya başladığım İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği bölümünde, ilk sene Cuma sabahları analiz dersi vardı. Sol tandanslı demokrat birisi olan söz konusu dersin asistanı Ziya Hoca, amfileri dolaşarak öğrencileri mitinge gitmeye davet eden solcu öğrenci liderlerinin talebine, ‘böyle bir günde amfide analiz alıştırması yapacağımıza, Taksim’de Karaoğlan’ı dinleriz’ diyerek kendisine yakıştırdığımız bir yanıt vermişti. Sözün hülasası, okulun nerdeyse bütün öğrencileri, hocaları, memurları ve işçileri yollara dökülüp kol kola Taksim’e gitmiştik. Taksim’e yaklaştıkça, alana giden yolların bile hınca hınç dolu olduğunu görüyorduk. Nitekim, Taksim meydanında toplanan kalabalık beklentilerin çok üstündeydi. İstanbullular, başbakan’ın uyarısını zerrece umursamayarak Ecevit’i dinlemeye koşmuşlardı[ii].
Ecevit’in 3 Haziran 1977 Taksim mitingi, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış olan siyasal toplantıların en görkemlilerinden ve coşkulu olanlarındandı, belki de bunların birincisiydi. Bir önceki 1973 seçim kampanyasında da alıştığımız üzere, Ecevit’ten önce sahneye çıkarak kitleye coşturan Şenay yine sahne almış ve popüler şarkılarıyla alandaki yüz binleri, kelimenin hakiki manasıyla, coşkunun doruklarına taşımıştı.

Şenay sahnede adeta devleşmişti
Taksim Meydanına, Ecevit’in kitleye hitap ettiği kürsünün kurulduğu Taksim Gezisi tarafından girenler arasında olduğumdan, sahneye çok yakın bir noktadan izlemiştim mitingi. Öyle ki, hani neredeyse, elimi uzatsam tutabilecek durumdaydım sahnedekileri. O derece iç içeydim sahnede olup bitenlerle anlayacağınız. Bu yazının mevzuu olmadığı için, Ecevit’in o mitingdeki gerçekten göz kamaştıran performansına girmiyorum. Şenay’a gelince, o, şarkılarını seslendirdikçe coşmuş, coştukça söylemiş ve kitleyi de coşturmuştu. Birkaç metre ötemdeki sahnede adeta adım atmadık yer bırakmayan bu ufak tefek sanatçıya hayran kalmıştım.

Çok duygusaldı, kırılgandı
Tanıyan herkesin ‘kırılgan, depresif, içine kapalı, a-sosyal olarak nitelendirdiği Şenay, hayat arkadaşı ve seslendirdiği eserlere büyük emek vermiş ve katkı sağlamış olan Şerif Yüzbaşıoğlu’nu kaybedince (18 Şubat 1981) hayata adeta küsmüştü. Şunu diyerek maksadını aşan bir lâkırdı etmiş olmadığımı sanıyorum: Şenay (Yüzbaşıoğlu)’nun ruhi ölümü aslında hayatının aşkı, meslektaşı ve ruh ikizi Şerif Yüzbaşıoğlu’nu kaybettiğinde gerçekleşmiştir. Bir diğer deyişle Şenay, bundan tam 32 sene önce 'ölmeden ölmüştü'. Bugün kaybettiğimiz ise Şenay’ın bedeniydi, teniydi bana kalırsa.

Nur içinde yat Şenay
Nur içinde yatarsın umarım Şenay. Türk popunun bu bahtsız sanatçısı, onun en bilinen ve sevilen eserlerinden birisiyle, ‘Hayat bayram olsa’ ile bir kez daha hatırlamaya ne dersiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=scE1KJMygn0



[i] Şimdiye değin dillendirdiğim hususlara dair ayrıntılı bilgiye erişmek istenirse http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eenay_Y%C3%BCzba%C5%9F%C4%B1o%C4%9Flu ve http://tr.wikipedia.org/wiki/Cumhuriyet_Halk_Partisi linklerinden yararlanabilir.
[ii] Bahse konu efsanevi mitingle ilgili extra bilgi için http://tr.wikipedia.org/wiki/Taksim_Mitingi ve http://tr.wikipedia.org/wiki/CHP


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder