Bîrûnî'ye yapılan 'maitre aliboron' terbiyezisizliğine sessiz kalmamalıyız

Maitre aliboron'un, La Fontaine'in fabllarında kullanılışı oldukça masum ve naif bir karakter arz eder. 

1 - Maitre aliboron'a ilkin Aydın Sayılı'da rastladım

Bilim tarihiyle ilgili gerçekleştirdiğim sistematik bir okuma süreci sırasında, Türkiye'nin ilk bilim tarihçisi olan Aydın Sayılı'nın  slâm Bilim Tarihi'yle ilgili bir makalesinde rastlamıştım maitre aliboron deyişine. Oldukça ilginç bir ayrıntı olan bu hususu, bir bilgi notu şeklinde, ekleyivermiştim arşivimdeki ilgili dosyaya (Aydın Sayılı için bknz. link verilen metnin birinci alt başlığı, ve, üçüncü dipnotu: http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2011/09/biruni-beyruni-11-asra-damgasn-vuran.html#more).

2 - Bîrûnî yazımı geliştirmek isteyince, maitre aliboron mevzuya dahil oldu

İlk edisyonunu Hedef Sağlık Dergisi için 2007'de yazdığım, ikinci edisyonunu ise 2011'de tamamladığım Bîrûnî (Beyrûnî) metnimi geliştirmeye karar verdiğimde, arşivime müracaat etmiştim. Sayılı'nın bahse konu tespitlerine dair aldığım bilgi notu, işte bu sırada çıktı karşıma. 

Ancak, ne yazık ki, söz konusu notlarımda, bu bilgilerin kaynağına (Hocanın hangi makale ya da kitabından alındığına) dair bir hususa yer vermemiştim. Bu durum bir miktar üzmüştü beni.

Bu ihmalimin; böylesi banal ve seviyesiz bir yakıştırmanın, bu evsaftaki bir çamur atma teşebbüsünün, nasıl olup da 'Avrupa Aklı'nın, 'Kıta Muhayyelesi'nin, 'Batılı Kollektif Şuuraltı'nın, ve, 'Batı Popüler Kültür Dairesi'nin parçası olduğunu araştırmak merkezindeki adımlarımı bir miktar yavaşlatacağını sanıyor olmamdı bu üzüntümün menşeyi. Ancak, bunun yersiz bir duygu durumu olduğu hemen ortaya çıkıverdi.

3 - Ya Google olmasaydı?!?

Zirâ, Borges'in o sonsuz 'Evrensel Kütüphane'sinin yerini epeydir almış olan 'Google Hazretleri' üzerinden yaptığım bir araştırma sonucunda, Aydın Sayılı'nın söz konusu ettiğim metnine erişememiş olsam da, maitre aliboron'a dair çok sayıda metne ve görsele erişmeyi başarmıştım.

Fransızca bir kavram olan bahse konu deyiş, aşağılama ifadesi olarak kullanıldığında 'bilgiçlik taslayan kişi, budalanın önde gideni, eşek hazretleri' anlamlarına gelmekte. Maitre aliboron kavramının etimolojisi yapıldığında, ona, erken dönemde, batı kültürünün (hikâyeler bağlamında) edebiyat, (kelime dağarcığı anlamında) dil bilimi, (masallar, maniler, halk şarkıları bakımından) folklor alt başlıklarında rastlanıldığını görüyoruz (maitre aliboron'un La Fontaine fabllarındaki bir kullanımı için bknz. http://www.la-fontaine-ch-thierry.net/voleuran.htm). 

Avrupa kültürünün çeşitli 'alt anlatı uzayları'nın leitmotiflerinden olan kavram, daha geç dönemlerde, diğer anlatı alanlarında da kendisine alan açmış; bu suretle de, yukarıda Aydın Sayılı'ya referansla dillendirildiği üzere, başta Fransızca konuşulan coğrafyalar olmak üzere, 'Kıta Avrupası'nın önemlice bir kısmında, 'Müslüman - Türk Medeniyet Dairesi'nin kimi çok önemli simalarını küçümsemek, değersizleştirmek, ötekileştirmek ve aşağılamak amaçlarıyla da tedavüle sokulmaya başlanmıştır. 

4 - Maitre aliboron terbiyesizliğine tavır almak boynumu(zu)n borcudur!

Bu metnin ana başlığıyla, sonuncu ve 4.üncü ara başlığında da işaret ettiğim üzere; Batı Kültürü ve Zihniyeti'nin bazı haddini bilmez unsurlarının yaptıkları 'maitre aliboron' terbiyezisizliği sessiz kalmam mümkün değildi. Buna tavır almak boynumu(zu)n borcuydu. O borcu, mütevazı ölçekte de olsa, eda etmeye çalıştım. 

Şimdi sıra sizde.

Sadece 'Türk - İslâm Medeniyeti'nin, sadece Şark'ın değil; aynı zamanda Garp'ın, Magrip'in, Maşrık'ın, Hristiyanların, Yahudilerin, Budistlerin, materyalistlerin, idealistlerin, teistlerin, ateistlerin, gnostiklerin, a-gnostiklerin; diğer bir deyişle, insanlık diye tarif ve tavsif edilen o kompleks antitenin tamamının en büyük dehalarından, en sıra dışı evlâtlarından birisi olan Bîrûnî hakkında, böylesi yakışıksız mecazlara ve analojilere başvuran 'Batılı Kafa'nın kifayetsiz muhteris olduğu aşikâr olan mümessillerini; terbiyesiz, hadsiz, hudutsuz, edepsiz 'sözde kanaat önderleri'ni teşhir etmek ve eleştirmek, sadece bu satırların hakir yazarının değil; bu metnin ortaya çıkmasına neden olan hissi ve fikri müşevvikleri içselleştirmiş olan herkesin el atması gereken zaruri ve vicdani bir vazifedir. Sizi de bu hadsizliği teşhir çabasına katkı vermeye davet ediyorum efendim.

Maitre aliboron'un Bîrûnî (Beyrûnî)'yi aşağılamaya yönelik kullanımı hakkında bknz. link verilen metnin birinci alt başlığı, ve, son dipnotu: http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2011/09/biruni-beyruni-11-asra-damgasn-vuran.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder