Toplu taşıma araçlarında, yollarda ve genel olarak kamusal alanda neredeyse hiç tekerlekli iskemleli yurttaşımızı görmüyorum. Kurduğumuz sistem, yarattığımız toplumsal düzen, parçası olduğumuz büyük kent yaşamı ne yazık ki onları evde yaşamaya ve sokağa çıkmamaya mahkûm etti.
İnsan 'engellilerin hayatını kolaylaştırmak adına ne yapabilirim acaba?' diye düşündü mü, işte aşağıdaki gibi engelli dostu şehir mimarisi detayları ortaya çıkıyor.
Hazır 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü idrak ediyorken, yukarıda paylaştığım harika merdiven benzeri çareler üretelim; engellilerin kamusal alana çıkışlarını, engelli olmayanlarla hayatı paylaşmalarını kolaylaştıracak projelere kafa yoralım diyorum, ne dersiniz.
Medeni şehir demek yaşlıların, çocukların, hastaların, hamile kadınların ve engellilerin rahatça kamusal alana çıkabildikleri belde demektir.
Öte yandan unutmayalım ki, hepimiz engelli olabiliriz. Şu an olmamamız yarın olmayacağımız anlamına gelmez. Lütfen biraz empati, lütfen, lütfen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder