Eserlerinden, konuşmalarından, röportajlarından çok şeyler öğrendiğim (ve öğrenmeye de devam edeceğimi düşündüğüm) dünyaca ünlü Orta Çağ uzmanı, semiyolog (göstergebilimci), estet, romancı, denemeci, eleştirmen, post-yapısalcı Umberto Eco (5 Ocak 1932, Alessandria - 19 Şubat 2016, Milano) hayatını kaybetti.
Sadece evlâdı olduğu İtalya'nın değil; 20'inci yüzyılın son çeyreğiyle, 21'inci yüzyılın ilk 15 yılını küresel anlamda domine eden en önemli ve etkili entelektüellerden olan Eco'yu saygıyla, minnetle ve muhabbetle anıyorum.
Önce yukarıdaki ifadenin serbest bir çevirisini, ardından da üstadın bazı maximlerini hatırlayalım: