01 Ocak - 31 Aralık 2024 döneminde, Pazartesi'nden Cuma'ya hafta içi her gün 14.55 - 15.00 saatleri arasında TRT Radyo 1'de yayınlanan, bütün yıl boyunca da toplamı 262'ye erişecek olan Sayfaların Dilinden programının metinlerini yazıyorum. 2025 yılında kitaplaştırılacak olan mezkûr metinlerin 12 Şubat - 16 Şubat döneminde yayınlanması plânlananları aşağıdadır. Onlara dair görüş, öneri ve eleştirilerinizi paylaşırsanız sevinirim. Malûmu ilâm etmek olacak ama, paylaşmadan edemedim: TRT Dinle'yi cep telefonunuza indirerek söz konusu programı Dünya'nın her yerinden dinleyebilirsiniz.
31) Konu: Futbol, kitap: Futbol asla sadece futbol değildir
Radyo 1'in değerli dinleyicileri, merhaba; Ziyaver Şencan'ın metnini yazdığı, Berivan Erin'in yapımcılığını üstlendiği, Rıza Okur'un sunduğu Sayfaların Dilinden programının bugünkü konusu Futbol, bahsedeceğimiz kitap Futbol Asla Sadece Futbol Değildir.
'İcat ettiği oyunlar üzerinde ekonomiler inşâ etmeyi beceren varlık' bir çok tanımından biridir insanın. Futbol, icat ettiğimiz oyunların en popüleri ve en büyük ekonomik değer üreteni olduğu gibi, en çok izlenen spordur da.
MÖ 2,000'de Çin'de futbola benzer bir spor yapıldığını, 15 asır önce Orta Asya'da Türk boylarının tepük dedikleri primitif bir futbol oynadıklarını biliyoruz. Orta ve Latin Amerika'nın kadim medeniyetlerinde de insanlar, futbolun bazı özelliklerini barındıran bir oyunla değerlendiriyorlardı boş zamanlarını. Bugün oynanan modern futbolun çok sert, kaba ve kaotik halinin icadı ise 19. asrın 2. yarısında, Victoria dönemi İngiltere'sinde olmuştu. 1863'de belirlenen ilk kurallar seti, zaman içerisinde Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği / FİFA tarafından sürekli güncellenerek, halen uygulanmakta olan normlar setine evrilmiştir. Roma İmparatorluğunun atlı araba yarışıyla gladyatör döğüşü gibi seyirlik gösterileri düzenlemesiyle, sanayi devriminin beşiği olan İngiltere'de yoksul işçi sınıfının icadı futbolun devlet tarafından desteklenip geliştirilmesi aynı mantığa yönelikti: kitlelerin boş zamanının kontrolü ve düzen lehine rıza devşirilmesi. Burjuva ve aristokratlar, kriket ve tenis oynadıkları o dönemde, kent yoksullarının bu icadına olan mesafeli tutumlarını 'top büyüdükçe oynayanların statüleri küçülür!' diyerek sosyoekonomik bir zemine oturtuyordu. Politik olarak tarafsızım demenin bir yolu olarak görülen 'ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum futbolcu' ifadesi gerçeklerle örtüşmemektedir. Tarih, futbol - politika iç içeliğini gösteren sayısız olayla doludur. Real Madrid, 37 yıl süren iktidarı boyunca Diktatör Franco'yu desteklemiş, Falanjist rejim de bütün gücüyle Real'in arkasında, muhalif duruşlu Barcelona'nın ise karşısında olmuştur. General Franco'nun, yapımına büyük katkı verdiği Santiago Barnebau için '150,000 kişilik uyku tulumu' deyişiyle spordan sorumlu bakanı general Mascardo'nun 'siyasi hedeflerimizi gerçekleştirmede futbol en önemli araçlarımızdandır' ifadesi, 'ben Portekiz'i 40 yıl 3 F: futbol, fado ve Fátima ile yönettim' diyen diktatör Salazar'ın zihniyetini desteklemektedir. Binlerce insanın hayatına mal olan ve 'Futbol Savaşı' olarak bilinen 1969 Honduras - El Salvador savaşı, aralarında sosyoekonomik nedenlerle uzun süredir problemler olan iki ülkenin Dünya Kupası elemelerinde yaptıkları 3. maçın sonucunda tırmanan olayların tetiklemesiyle patladı. Futbol tarihinin en trajik olaylarından Heysel faciası, 29 Mayıs 1985'de oynanan Juventus - Liverpool maçı öncesinde gerçekleşti. 39 kişinin ölümüne yol açan olayları çıkaran İngiliz holiganlar yüzünden Liverpool'a UEFA'nın verdiği 5 yıllık men, politik kayırmalarla 2 yıla düşürülecekken, başbakan Margaret Thatcher'ın şiddetle karşı çıkmasıyla, 5 yıl olarak uygulanmıştı.
Yüzlerce milyar dolarlık küresel ekonomisi; yasa dışı bahis sektörü yüzünden kılcallarına nüfuz eden şikenin yozlaştırdığı bünyesi; süper yıldızlarının 100 milyon doları bulan yıllık gelirleri; bir kısmı maalesef obezite sınırında olan milyarlarca fanatiğini, atıştırdıkları sağlıksız fast foodlar eşliğinde ekran başına kilitleyen cazibesi bir yana, futbol; kutsal metin muamelesi gören FİFA Kurallar Kitabı, taraftarların tapınak muamelesi yaptığı stadyumları, dini sektler gibi sorgusuz sualsiz desteklenen kulüpleri, ruhani ritüel ve ayinleri andıran maç atmosferleri, havari muamelesi gören yıldız futbolcuları ve ekran yorumcularıyla adeta seküler bir din, modern bir putlar manzumesi resmi vermekte günümüzde. Bu gibi konuları ustalıkla işleyen Simon Kuper'ın yazdığı Football Against the Enemy 1994'de İngiltere'de basıldı; bir deyim olarak futbol literatürümüze giren Futbol Asla Sadece Futbol Değildir ismiyle 1996'da dilimize çevrildi, alanının referans kitaplarından ve bu sohbetimizin de başvuru kaynağı oldu. Bir sonraki programımızda birlikte olmak dileğimizle; hoşça kalın, kitapla ve muhabbetle kalın değerli dinleyenler.
32) Konu: Georg Cantor, kitap: Önemli Matematikçiler
Radyo 1'in değerli dinleyicileri, merhaba; Ziyaver Şencan'ın metnini yazdığı, Berivan Erin'in yapımcılığını üstlendiği, Rıza Okur'un sunduğu Sayfaların Dilinden programının bugünkü konusu Georg Cantor, bahsedeceğimiz kitap Önemli Matematikçiler.
1845'de doğan insanlığın en büyük dahilerinden Georg Cantor kümeler kuramının kurucusu; sonsuz ve sonsuz ötesi kümelerle kardinal ve ordinal sayıların mucidi; çok uğraşmasına karşın, ne doğrulayabildiği, ne de yanlışlayabildiği Süreklilik Hipotezi'nin gelecek kuşaklarca çözülmesine yardımcı olacak bir müktesebatın müellifi olup, dertlerle dolu mutsuz bir yaşam sürdü. Teolog, filozof ve matematikçilerin uğraşılmasını tehlikeli gördükleri sonsuzluk meselesine odaklanması, düşünce aleminin neredeyse bütün disiplinlerinde devrimci tesirler yaratan hipotezler üretmesini sağladı. Döneminde anlaşılması çok zor şeyler savunduğundan, muteber meslektaşlarının bir kısmı tarafından küçümsendi, reddedildi, dışlandı.
Ian Stewart'ın yazdığı Önemli Matematikçiler, tarihin Georg Cantor da dahil, çığır açmış en önemli 25 matematikçisinin biyografilerini içeren bir başvuru kaynağı olup, bu programın içeriğini ilginç bulanlar tarafından beğeniyle okunacak bir kitaptır. Bir sonraki programımızda birlikte olmak dileğimizle; hoşça kalın, kitapla ve muhabbetle kalın değerli dinleyenler.
Gazeteci ve yazar Richard Panek'in Evrenin Yüzde Dördü kitabı, mevcudatın sadece %4'ünü oluşturan deneyimlediğimiz ve bildiğimiz konvansiyonel madde ve enerji dışında kalan evrenimizin %96'sının karanlık madde ve karanlık enerjiden oluştuğunu ileri süren son 100 yıllık astronomi, kozmoloji ve kuramsal fizik gelişmelerini ortalama okurun anlayacağı şekilde özetlemekte, kozmoloji meraklılarına beni edinin ve okuyun diye göz kırpmaktadır. Bir sonraki programımızda birlikte olmak dileğimizle; hoşça kalın, kitapla ve muhabbetle kalın değerli dinleyenler.
34) Konu: Koleksiyon nedir, koleksiyoner kimdir, kitap: Raffi Portakal - Portakal'ın Yüzyılı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder