çok kısaca ve olabildiğince de teknik düzeye girmeden kuantum evren (mikro kosmoz), newtonian evren (sağduyunun dünyası, sıradan dünya, ya da 'orta dünya :-)') ve genel rölativitenin cari olduğu en büyük ölçekli galaktik kümelerin evreni (makro kosmoz) gibi 3 farklı varlık düzlemine tekabül eden varlık dairelerini domine eden yasaların (yasanın problemli bir ifade olduğunun farkındayım, ancak daha makul bir ikame kavram bulamadım) farklı olduğuna dikkat çekmek istiyorum.
en iyi bildiğimiz sıradan dünyamızda sağ duyu hakimdir. sağ duyu demek determinizm demektir, sonuçların sebepleri takip etmesi demektir, kestirilebilirlik demektir, tahmin edilebilirlik demektir, muayyeniyet (muayyen şartlar altında muayyen sebepler muayyen neticelere yol açarlar) demektir. kuantum evreni sağduyuya aykırıdır. yani, kuantum evrende determinizm söz konusu değildir, sonuçlar sebeplerden önce gelir, gelişmeler kestirilemez, muayyeniyet cari değildir vs vs vs...galaktik kümelerin temsil ettiği makro kosmozda ise genel rölativite caridir ve orada da, kuantum evrendeki kadar olmasa da sağduyuya aykırı olgular/gelişmeler vardır (yapılan astronomik gözlemlerden bazı galaktik kümelerin yaşının evrenin yaşından çok daha büyük olduğu sonucunun çıkarılması gibi).
kuantum evren gündelik dünyamızın yapı taşıdır, esasıdır, temelidir. esası, temeli indeterminist olan, sağduyuya aykırı olan, causality'ye uymayan dünyamızın nasıl olup da determinist ve causality ilkelerine göre çalıştığı bilim felsefecilerinin halen cevap bulamadıkları çok büyük bir muammadır. bu yüzden de kuantum evrenle gündelik yaşantımız, sağduyuya uygun çalışan dünyamız arasında şöylesi analojiler kurulmaktadır: kuantum evrende bir olay başka kaç olası olaya neden olabilecekse onların hepsi aynı anda olur. bir elektron çekirdek etrafındaki milyarlarca noktanın herbirinde aynı anda bulunur. şu varki, elektronun bir noktada bulunma olasılığı %88.99 iken, diğerinde bulunma olasılığı % 0.00000390007 olabilir ve bu olasılıklar kümesi neredeyse milyonlarca ihtimali içerir.
şimdi, atomaltı evrendeki bu kuantum olgusunu gündelik yaşantımıza uyarlayalım. diyelim ki 4 arkadaş oturmuş sabaha karşı nba finalini izliyor olsun. normalde herbiri şu ya da bu olasılık yüzdesine göre tek başına gerçekleşmesi gereken bütün devam yolları kuantum evrenin kanunları gündelik dünyamızda da geçerli olsaydı aynı anda gerçekleşirdi. yani; maçı sonuna kadar neşe içinde izleme, kavga ederek dağılma, bazısının izlemesi ve bazısının uyuklaması, bazısının yarıda bırakıp eve dönmesi, birisinin cinnet geçirip intihar etmesi, birisinin cinnet geçirip herkesi öldürmesi, birisinin cinnet geçirip diğerleri tarafından hastaneye kaldırılması, kızların çağırılıp alem yapılması, kızların çağırılıp birlikte finalin izlenmesi, kızların çağrılıp yarısının alem yapması, yarısının maçı izlemeye devam etmesi, eve göktaşı düşmesi, deprem olması, yangın çıkması, kentte bir nükleer bomba patlaması, bir seri katilin evi basıp katliam yapması, evdekilerden birisinin lotodan 67 milyon dolar kazandığını öğrenmesi, evdekilerden birisinin yakınlarının başına bir felâket geldiği bilgisini öğrenmeleri, süper bir mikro organizmanın evdekileri enfekte ederek yok etmesi, maçın iptal olması, maçın oynandığı stadyumdaki tribünlerden birisinin çökmesi, maçın oynandığı salona meteor düşmesi, maçın oynandığı salonda yangın çıkması, salondaki insanların süper bir virüs tarafından enfekte edilerek oracıkta toptan ölmeleri ilnh....gibi sayılamayacak denli çok devam yolu aynı anda gerçekleşirdi. maçı izleyen o 4 kişi bu milyarlarca ihtimali, bu devam yollarını temsil eden kuantum dalga denklemlerinin aynı anda ortaya çıkması yüzünden aynı anda yaşarlardı.
kimisinin gerçekleşme olasılığı % 95.9, kimisinin ki ise % 0.00000008000189 olan milyarlarca hali aynı anda yaşamanın nasıl birşey olduğunu bana sormayın, buna cevap veremem. zaten bu soruya hiç kimse cevap veremez. lâkin şu kadarını söyleyebilirim; şayet kuantum kuralları bizim gündelik dünyamızda da cari iseler, nasıl oluyor da bunun garip, sıradışı, sağduyuya aykırı tesirlerini hissetmiyoruz denildiğinde, daha üst boyuttaki bir varlık, meselâ mekânda 9, zamanda en az 2 boyutlu olmak kaydıyla 11 boyutlu bir uzay-zaman sürekliliğinde yaşayan bir super being, bir omnipotence, almighty varlık tarafından gözlendiğimiz için bu anomalilerin ortadan kalkıyor olabilirler.
zor, hatta çok zor bir konuyu, alabildiğine kuramsal çerçevesinden kopararak, olabildiğince konuya yabancı eşhasa olabildiğince yanlışsız aktarmanın ne denli zor olduğunu takdir edersiniz. bu yüzden de bu satırları yazarken çok zorlandım. umarım meramımı anlatabilmişimdir.
bu yazımın finalinde şunu söylemeyi zorunlu addediyorum: bu konu çok karmaşık, çok heyecanlı, çok verimli tartışmaları kamuoyunun ramp ışıkları altına davet edebilecek mahiyettedir.
bu yüzden de, bu temayı işleyen daha doyurucu, daha kuşatıcı bir başka yazı da en kısa zamanda tamamlayıp paylaşacağım inşallah.
en iyi bildiğimiz sıradan dünyamızda sağ duyu hakimdir. sağ duyu demek determinizm demektir, sonuçların sebepleri takip etmesi demektir, kestirilebilirlik demektir, tahmin edilebilirlik demektir, muayyeniyet (muayyen şartlar altında muayyen sebepler muayyen neticelere yol açarlar) demektir. kuantum evreni sağduyuya aykırıdır. yani, kuantum evrende determinizm söz konusu değildir, sonuçlar sebeplerden önce gelir, gelişmeler kestirilemez, muayyeniyet cari değildir vs vs vs...galaktik kümelerin temsil ettiği makro kosmozda ise genel rölativite caridir ve orada da, kuantum evrendeki kadar olmasa da sağduyuya aykırı olgular/gelişmeler vardır (yapılan astronomik gözlemlerden bazı galaktik kümelerin yaşının evrenin yaşından çok daha büyük olduğu sonucunun çıkarılması gibi).
kuantum evren gündelik dünyamızın yapı taşıdır, esasıdır, temelidir. esası, temeli indeterminist olan, sağduyuya aykırı olan, causality'ye uymayan dünyamızın nasıl olup da determinist ve causality ilkelerine göre çalıştığı bilim felsefecilerinin halen cevap bulamadıkları çok büyük bir muammadır. bu yüzden de kuantum evrenle gündelik yaşantımız, sağduyuya uygun çalışan dünyamız arasında şöylesi analojiler kurulmaktadır: kuantum evrende bir olay başka kaç olası olaya neden olabilecekse onların hepsi aynı anda olur. bir elektron çekirdek etrafındaki milyarlarca noktanın herbirinde aynı anda bulunur. şu varki, elektronun bir noktada bulunma olasılığı %88.99 iken, diğerinde bulunma olasılığı % 0.00000390007 olabilir ve bu olasılıklar kümesi neredeyse milyonlarca ihtimali içerir.
şimdi, atomaltı evrendeki bu kuantum olgusunu gündelik yaşantımıza uyarlayalım. diyelim ki 4 arkadaş oturmuş sabaha karşı nba finalini izliyor olsun. normalde herbiri şu ya da bu olasılık yüzdesine göre tek başına gerçekleşmesi gereken bütün devam yolları kuantum evrenin kanunları gündelik dünyamızda da geçerli olsaydı aynı anda gerçekleşirdi. yani; maçı sonuna kadar neşe içinde izleme, kavga ederek dağılma, bazısının izlemesi ve bazısının uyuklaması, bazısının yarıda bırakıp eve dönmesi, birisinin cinnet geçirip intihar etmesi, birisinin cinnet geçirip herkesi öldürmesi, birisinin cinnet geçirip diğerleri tarafından hastaneye kaldırılması, kızların çağırılıp alem yapılması, kızların çağırılıp birlikte finalin izlenmesi, kızların çağrılıp yarısının alem yapması, yarısının maçı izlemeye devam etmesi, eve göktaşı düşmesi, deprem olması, yangın çıkması, kentte bir nükleer bomba patlaması, bir seri katilin evi basıp katliam yapması, evdekilerden birisinin lotodan 67 milyon dolar kazandığını öğrenmesi, evdekilerden birisinin yakınlarının başına bir felâket geldiği bilgisini öğrenmeleri, süper bir mikro organizmanın evdekileri enfekte ederek yok etmesi, maçın iptal olması, maçın oynandığı stadyumdaki tribünlerden birisinin çökmesi, maçın oynandığı salona meteor düşmesi, maçın oynandığı salonda yangın çıkması, salondaki insanların süper bir virüs tarafından enfekte edilerek oracıkta toptan ölmeleri ilnh....gibi sayılamayacak denli çok devam yolu aynı anda gerçekleşirdi. maçı izleyen o 4 kişi bu milyarlarca ihtimali, bu devam yollarını temsil eden kuantum dalga denklemlerinin aynı anda ortaya çıkması yüzünden aynı anda yaşarlardı.
kimisinin gerçekleşme olasılığı % 95.9, kimisinin ki ise % 0.00000008000189 olan milyarlarca hali aynı anda yaşamanın nasıl birşey olduğunu bana sormayın, buna cevap veremem. zaten bu soruya hiç kimse cevap veremez. lâkin şu kadarını söyleyebilirim; şayet kuantum kuralları bizim gündelik dünyamızda da cari iseler, nasıl oluyor da bunun garip, sıradışı, sağduyuya aykırı tesirlerini hissetmiyoruz denildiğinde, daha üst boyuttaki bir varlık, meselâ mekânda 9, zamanda en az 2 boyutlu olmak kaydıyla 11 boyutlu bir uzay-zaman sürekliliğinde yaşayan bir super being, bir omnipotence, almighty varlık tarafından gözlendiğimiz için bu anomalilerin ortadan kalkıyor olabilirler.
zor, hatta çok zor bir konuyu, alabildiğine kuramsal çerçevesinden kopararak, olabildiğince konuya yabancı eşhasa olabildiğince yanlışsız aktarmanın ne denli zor olduğunu takdir edersiniz. bu yüzden de bu satırları yazarken çok zorlandım. umarım meramımı anlatabilmişimdir.
bu yazımın finalinde şunu söylemeyi zorunlu addediyorum: bu konu çok karmaşık, çok heyecanlı, çok verimli tartışmaları kamuoyunun ramp ışıkları altına davet edebilecek mahiyettedir.
bu yüzden de, bu temayı işleyen daha doyurucu, daha kuşatıcı bir başka yazı da en kısa zamanda tamamlayıp paylaşacağım inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder