sen şimdi müslüman mı oldun dedi eski bir dost!

üd ile aramızdaki hukuk 30 seneye dayanır neredeyse.
12 eylül faşizminin en karanlık günlerinde, 1983-1984'de sosyal ve entellektüel manada çok şey paylaştık... sabahlara, akşamlara ve tekrar sabahlara ve tekrar akşamlara kadar sohbetler ettik, içtik, kustuk, zehirlendik, zehirledik, aynı kızlara sevdalandık, kavgalar ettik, yumruklaştık, intihar tripleri yaptık, sokakta yattık, en felsefi, en ağır, en derûnî tartışmaların dibine vurduk; bunlarla yetinmedik bir de üstüne dergi çıkardık ve hatta bir gençlik kültür merkezinin temellerini birlikte attık.
işte o eski dost, üd, dün bana facebook'tan attığı mesajda başlıktaki soruyu sordu:
sen şimdi müslüman mı oldun?
hmmmm, nerden bakarsan bak, problemli bir soru. bu bakımdan cevaplanması da bir o kadar problemli ve zor doğrusu.
çok usturuplu cevaplanmadığınızda meramınızı aktaramamak, kendinizi gerçekle mutabık olarak anlatamamak gibi sevimsiz neticelere yol açabilirsiniz, bu durumda da yanlış anlaşılacağınız aşikârdır.
öte yandan bu, 'örtmenim, çalışmadığım yerden sordunuz' ya da 'yaw, soru çok kazıktı, kalem bile oynatamadım' denilerek savuşturulamayacak bir sorudur da.
aynı zamanda da bu, 'sana ne canım ciğerim, sen işine bak, önünden ye' kıvamındaki bir istiskale de muhatap edilemeyecek denli ehemmiyetli bir bilinç sahasına nisbet etmekliği bakımından da mutlaka kaale alınması gereken kuşatıcı bir sorudur.
öyleyse, üd'ün, 30 yıllık eski dostumun mezkûr sorusunu adamakıllı bir içerik ve üslûpla cevaplamak boynuma farzdır diyerek işe girişmeliyim; cevap için hazırlanmalıyım, bu maksatla yapmam icap eden ev ödevime yoğunlaşmalıyım inancında ve kanaatindeyim.
başlıktaki sual için kafa yormaya, notlar çıkarmaya başladım bile; bunların meyvasını, hasılasını, neticesini pek yakında paylaşacağım inşallah.
beni tatmin eden, yani hiç olmazsa içime şöyle ganiy ganiy, geniş geniş, ferah feza sinen bir cevap olsun diye de çok özenerek yazacağımı tahmin etmişsinizdir bunca girizgâhtan sonra bahis konusu cevap yazısını.
lâkin, klavye oynatmakta olduğum metnin banim için ifade eettiği öneme binaen, en sonda söyleyeceğimi en başta söyliyerek mezkûr yazıma dair bir fragmanı da paylaşmayı zaruri görmekteyim.
başkaları ne der bilemiyorum, ama ben kendimi, somut koşulların somut tahlilinin neticesinde bazen sosyalist bir müslüman, bazen de müslüman bir sosyalist (ikisi arasındaki farkın kemiyete mi, yoksa keyfiyete mi ait olduğunu o yazımda değerlendireceğim) olarak tavsif etmekteyim.
evet, bu fragmandan sonra sevgiki dostum üd'e ve onun üzerinden diğer okurlarıma vereceğim mufassal, ayrıntılı ve tartıştığımız meseleyi bütün yanları-yönleri-veçheleriyle ihata edici olacağını-olabileceğini umduğum cevabımı çok yakında bu siteden paylaşacağımı belirtir, eski dostumun ve bu satırların cümle muhatabının o ana değin Allah'a emanet olmalarını temenni ederim :-))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder