Anlaştığımızda anlaşmamak, ya da, anlaşmadığımızda anlaşmak

Geçtiğimiz günlerde, ajanslar üzerinden bize erişen bir habere göre 'Yunanistan ve Almanya Maliye Bakanları 'anlaşmamakta anlaştı!' Üzerinde durulması gereken bir antite olarak algıladığım bu hadiseyi (ya da, olayın bu şekilde dile getirilişini), gerçekleşen bu mezkûr gündelik pratik (praksis) üzerinden değil;
önermelerin mantıksal olarak geçerliliklerinin (dilsel dillendiriliş formları) matematiksesl olasılıkları (kombinezon ve permütasyon hesapları) dolayımı üzerinden okumaya çalışacağım.


Diyalog halinde olduğumuz muhatabımızı anlayıp anlamadığımız meselesi sorgulandığında, dört temel farkındalıktan (bilinç hali, kip, mode) bahsedilebilir.

1 - Anladığını ya da anlamadığını anlama hali (ariflik hali, bilgelik mode'u).
2 - Anladığını ya da anlamadığını anlamama hali (cahillik kipi ).
3 - Anladığını ya da anlamadığını anlamlandırmakta zorluk çekmek hali (kafası karışık olma mode'u, şüphecilik kipi) 
4 - Anladığını ya da anlamadığını anlamadığı halde, sanki anlamış gibi davranmak; üstüne üstlük bu durumun farkında da ol(a)mama hali (karacahil, zırcahil, echel, echel-i cühela kipi).

Temel bilinç hallerini (farkındalık durumu) başlıklar halinde verdikten sonra, şimdi de, bu hallerin alt kırılımlarını (hayat içinde tezahür etmesi olası devam yollarını) mercek altına almaya çalışacağım.

Anlayan 'ben' ('özne') ile anlaşılan şey (muhatap, 'nesne') arasındaki anlamlandırma ilişkisinin belli başlı halleri:

1 - Anlamadığımı anladığımı anlamadığını anladım;
2 - Anlamadığımı anladığımı anlamadığını anlamadım;
3 - Anlamadığımı anladığımı anladığını anlamadım;
4 - Anlamadığımı anladığımı anladığını anladım;
5 - Anlamadığımı anlamadığımı anlamadığını anladım;
6 - Anlamadığımı anlamadığımı anlamadığını anlamadım;
7 - Anlamadığımı anlamadığımı anladığını anladım;
8 - Anlamadığımı anlamadığımı anladığını anlamadım;
9 - Anladığımı anladığımı anladığını anladım;
10 - Anladığımı anladığımı anladığını anlamadım;
11 - Anladığımı anladığımı anlamadığını anlamadım;
12 - Anladığımı anladığımı anlamadığını anladım;
13 - Anladığımı anlamadığımı anladığını anladım;
14 - Anladığımı anlamadığımı anladığını anlamadım;
15 - Anladığımı anlamadığımı anlamadığını anladım;
16 - Anladığımı anlamadığımı anlamadığını anlamadım.

Şayet istenirse, 16 tanesini paylaştığım yukarıdaki hallerin geriye kalanları da listeye katılabilir. Onlara burada yer vermenin ise, bu metnin sınırlarını zorlayacağına inandığımdan, şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum.

Okunulan metni, muhtevasına yakışan bir hüküm cümlesiyle tamamlıyorum:

Beni anladığınızı anladığımı anladığınızı anladım.