84 yıl önce, 4 Ağustos 1927’de dünyaya gelen Turgut Uyar’ın ‘Büyük Saat’ isimli toplu şiirleri elimde şu an. Ona, Turgut Uyar’a merhaba demeyi murad ediyorum bu vesileyle ve bu yazımla aklımca.
Şurası aşikâr ki, Turgut Uyar’ın konuştuğu dili konuşup, yazdığı
dilde yazıyorum, sözde. Lâkin, benim bu merkezdeki debelenmem, esasen meramımın kafasını gözünü yarmaktır, lisanımın kanadını kolunu kırmak.
Ey Büyük Saat’in muvakkiti, ey sözcüklerin mürebbisi, ben bildim sen, ayrı düşmüş manaların muvahhidisin, belli, kelimelerin mücahidi. Sen yazdın, dedim a, ben dahi sözde yazıyorum Türkçede. Hiç ama hiç memnun değilim ama dilime dair becerimden, hiç ama hiç!
Ne yazdıklarım ve ne de söylediklerim bahtiyar etmiyor beni, bu böyledir genellikle. Burnundan kıl aldırmayan egom ve serapa ve dahi süzme salaklığım yüzünden, bu memnuniyetsizliğimin nedeni olan dilsel beceriksizliğimin mesuliyetini kendime değil de dilime yansıttığım, dilime yüklemeye çalıştığım olmuştur çokça. ‘Türkçe yetersiz merâmımı anlatmaya’ herzesini yemişimdir; ‘keşke İngilizce veya Almanca ya da Fransızca olsaydı ana dilim’ abukluğuna kapılanmışımdır.
Bazı yazarları okuyunca ama, işte o zaman utanırım bu şapşalca ego şişmemden, bu ahmakça kendimi bilmezliğimden, bu pervasızca haddimi aşmaklığımdan, bu cahilane hududumu tanımazlığımdan.
O şairler ki, Onlar, yazdıklarıdırlar aslında, benlikleri şiirleridir kendilerinin. İnsanlığın bir bakıma şuurudur onlar. Onlar dillerine öyle hâkim, ana lisanlarının öyle öz evlâdı, ettikleri lâkırdının öylesine efendisidirler ki, sözlerinin sanki bir parçası gibi konuşurlar ve yazarlar.O şairler, o yazarlar dili kullanmazlar, dilleri onları kullanır sanki. Dilleri ile o yazarların ve şairlerin benlikleri, kendileri âdeta birdir, yekparedir. O yazar ve şairler yâni ki dillerinden başka bir şey de değillerdir.
Onlar has yazarlardır, soy şairler. Turgut Uyar bu soy şairlerin ve soylu yazarların en yakışıklılarındandı, en halislerinden.
Son sözüm bu mevzua dair, şiir tutkunlarının kutsal kitaplarından olan 'Büyük Saat'e dair. Büyük Saat'i düşürmem elimden. Bilirim ki, gerçek her şiirperest de benim gibi davranır ona. Halen keşfetmemiş, ya da yeterince lezzetine varamamış cümle şiirdelidivanesinin de okumasında muhakkak manâda musrırım, ama muhakkak!
Umarım, bu kırık dökük argümanlarımla, Turgut Uyar'a bir samimi merhaba diyebilmişimdir.
Umarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder