Allah'ın 99 isminden / sıfatından birisi de el Kahhar'dır |
Her gün, ama her gün erkekler zalimce saldırıyorlar kadınlara.
Barbarca dövüyor, darp ediyor, işkence yapıyor, aşağılıyor, yaralıyor, üzüyor, küçümsüyor ve öldürüyorlar kadınları erkekler. Hem de öyle böyle değil, bütün dünyada ve binlerce yıldır sürüyor bu zalimlik kasırgası.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin kahretmiyorsun o zalim erkekleri eyy Allahım!
Dünyanın en zengin % 0,1(binde biri)’nin serveti, dünyanın geriye
kalan % 99.9 (binde 999)’unun servetinden kat be kat fazla. Bir avuç tufeylinin, zenginin biriktirdiği servetin aslında bütün insanlığa, bize, hepimize ait olduğunu ve bizden çalındığı cümle alem biliyor.
kalan % 99.9 (binde 999)’unun servetinden kat be kat fazla. Bir avuç tufeylinin, zenginin biriktirdiği servetin aslında bütün insanlığa, bize, hepimize ait olduğunu ve bizden çalındığı cümle alem biliyor.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun o hırsızları ve arsızları eyy Allahım!
Bir avuç spekülatör, sahip oldukları sınırsız maddi kaynaklarla menkul kıymetler borsalarına, gıda maddelerine, gayrı menkullere, madenlere, değerli metallere, ülkelerin paralarına ve enerji kaynaklarına yatırım yapıp, ardından da onları satarak, sonra tekrar alıp tekrar satarak fiyatları anormal yükseltiyor. Oluşan anormal fiyat artışları (balonlar) krizlere yol açıyor. Bu durum, spekülatörlerin servetini arttırırken; milyonlarca insanın işine kaybetmesine, yoksullaşmasına, mülksüzleşmesine neden oluyor.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun spekülatörleri eyy Allahım!
Küresel kapitalist sistemin büyük oyuncuları olan bütün büyük ve ‘gelişmiş’ ülkeler dünyayı vampir misali sömürüyor, dünyanın kaynaklarını vahşice talan ediyorlar. Latin Amerika’nın, Asya’nın ve özellikle de Afrika’nın yoksul halkları bu sırada soykırıma uğruyor. Batı Uygarlığının, bilhassa Afrika’da neden olduğu tahribat ve yıkım Afrika halklarını yok oluşun eşiğine getirdi.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun ‘Gelişmiş Ülkeler’in bu soygun ve zulmünü eyy Allahım!
Sigara ile kanser, özellikle de akciğer kanseri arasındaki ilişki ilmen kanıtlandı. Buna rağmen, her yıl on milyonlarca insanın kansere yakalanmasına neden olan sigara endüstrisi o denli güçlü ki, bir türlü sigara üretimine yasak gelmiyor, gelemiyor.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun sigara endüstrisini eyy Allahım!
Silah endüstrisi sürekli olarak imha gücü daha yüksek olan silahlar üretiyor. Bunlar dünya halklarının, yoksulların sistematik olarak katledilmesinde kullanılıyor. Kapitalist sistemin, aktüel olarak içine düşmüş olduğu ekonomik krizi çözmek amacıyla, nükleer silahların da kullanılacağı bir küresel savaşa başvurma olasılığı giderek yükseliyor. Bu ise, insanoğlunun ve hatta dünyadaki bütün hayatiyetin yok olmasına neden olabilecek vahim bir devam yoludur.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun silah endüstrisinden beslenenleri eyy Allahım!
Başta petrol sanayi olmak üzere, mevcut endüstrilerin neredeyse tamamı çevreyi, dünyamızı büyük bir hızla kirletmeye devam ediyorlar. İnsanlığı, dünyamızı ve bütün canlı türlerini geri dönüşü olmayan bir ekolojik felâkete sürükleyen kâr bağımlısı bu barbarlığı engellemiyoruz.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun çevreyi kirletenleri, dünyayı tahrip edenleri eyy Allahım!
Filistinlililer inim inim inlemeye devam ediyor İsrail Devletinin zulmü altında. Hem de öyle böyle değil, tamı tamına 63 yıldan beri devam ediyor bu sistematik zulüm ve işkence.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin kahretmiyorsun o zalim siyonistleri eyy Allahım!
Eskiden muktedirler hukuku, adaleti önemsemez; insanları idare ederken açık cebir ve şiddet yollarını pervasızca kullanırlardı. Özellikle son 50 yıldır egemenler yöntem değiştirdiler. Artık ‘demokrasi’, ‘hukuk’, ‘adalet’ gibi insanlığın yücelttiği olumlu kavramları şeklen de olsa öne çıkararak yönetiyorlar dünyayı. Ancak, bu çok ciddi bir tehlike oluşturmakta. Zira, eskiden muktedirlerin açık cebir ve şiddet metotlarıyla yönettiği mazlum halklar bu duruma isyan ederken; günümüzde kullanılan biçimsel demokrasi , hukuk ve adalet söylemleri ve mekanizmaları yönetici sınıfların şiddetini, zulmünü maskelemekte ve halkların buna karşı baş kaldırmasını engellemektedir.
Hiç kuşku yok ki görüyor ve biliyorsun bunu; öyleyse niçin engellemiyorsun demokrasi, hukuk ve adaleti istismar eden muktedirleri eyy Allahım!
Eyy Allahım; zalimlerden, muktedirlerden, firavunlardan, zenginlerden, hırsızlardan, sahte alimlerden, sahte adillerden, sahte demokratlardan, dedikoduculardan, kibirlilerden sana sığındım ve senden bunlara kahredici vasfını göstermeni, ‘Kahhar’ isminin / sıfatının anlamına uygun bir şekilde onları cezalandırmanı bekliyorum.
Senden çok şey istemiyorum öyle değil mi eyy Allahım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder