Seferberlik ilânı afişi İstanbul Müzayede'nin 34. Müzayedesi'nin 2083. lotuydu. |
Bu metni 'İstanbul Müzayede, Alif Art Müzayede, Denizler Kitabevi, Portakal Sanat ve Kültür Evi, Burak müzayedecilik, Gezegen Sahaf Kitap Müzayedesi, Antalya Antik Art Müzayede, Çengelköy Müzayede, Moda Mübadele, Mamati Koleksiyon Mübadele vs. Sotheby's, Christie's, Bonhams, China Guardian; ya da, 'memleketimden müzayede manzaraları' başlığıyla takdim etmeyi düşündüysem de, pratik gerekçeler yüzünden vazgeçmek zorunda kaldım bundan (1).
Merkezinde İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım'da gerçekleştirdiği iki önemli açık arttırmanın olduğu ilerleyen satırlarda, mezkûr olayın detayları paylaşılırken; yeri geldikçe de (bazen ana metinde, bazen de, metnin akışı gereği, dipnotlarda olmak kaydıyla), ülkemiz müzayedecilik sektörüne (müellifinin aklının erdiği, dilinin döndüğü nispette) kuş bakışı bakılmaya; mercek altına alınan sahanın bazı önemli problemlerine ve onların halli doğrultusunda gündeme getirilen kimi problematiklere referanslar verilmeye; dünyadaki aktüel trendlerle güncel gelişmelerin bizdeki yansımalarına ve Türkiye ile dünya müzayedecilik endüstrilerinin bazı parametrelere ve rasyolara göre kıyaslamalarının yapılmasına teşebbüs edilecektir. Yapılmış ve kısa bir süre içerisinde yapılacak olan bazı müzayedelere dair kısa notlarla bir epilogue, bu etüdün diğer kısımlarını oluşturmaktadır.
1 - İki önemli müzayede 30 Kasım'da yapıldı
Araştırmacıların, koleksiyonerlerin ve her meslek erbabından olan meraklılarının heyecanla bekledikleri İstanbul Müzayede'nin (2) 30 Mart 2014 tarihli 33.üncü ve 34.üncü müzayedeleri yapıldı (3), (4), (5).
Gerek bahse konu etkinliğin gerçekleştirildiği Avantgard Hotel'in (6) erişime çok müsait olan fevkalâde merkezi bir lokasyonda konumlanışı ve gerekse de iki önemli müzayedenin arka arkaya yapılacak olması, bende, Denizler Kitabevi'nin 1 Kasım 2014'de yaptığı '1001 Güzel Kitap Müzayedesi'nden aşağı kalmayan bir fiili/fiziki katılım olacağı öngörüsünün oluşmasına yol açmıştı (7). Salonda bir araya gelen hazirunun kesafeti, dillendirdiğim tahminimi ne yazık ki doğrulayan mahiyette değildi (8). Bu durumun müzayede evi kurmaylığını telaşlandırmamış olması ise, dikkatli gözlerden kaçmayan bir ayrıntıydı. Bunun ard alanında/arka plânında yatan iktisadi dinamikleri anlamak için, hadisenin 'müzayede hazirun kesafeti (katılım) - satış (hasılat) korelasyonu' şeklinde formüle ettiğim rasyosunu mercek altına almakta fayda var.
Edward Munch'ın kült eseri 'Çığlık' Sotheby's'in Eylül 2011 müzayedesinde 110 milyon dolar çekiç bedeliyle satılmıştı. |
2 - Türkiye müzayede endüstrisini doğru analiz etmek adına bir çerçeve oluşturma teşebbüsü
Müzayede salonunda bir araya gelen katılımcıların sayısı, hem satılan lot adedine ve hem de oluşan fiyatlara doğrudan etki eden önemli bir faktördür. Öte yandan, salondaki taliplerin, birbirleriyle kıran kırana bir bayrak kaldırma ve pey verme yarışına girmeleri hali ise, daha da önemli bir mahiyet arz eder. Küresel müzayedecilik tarihinin sayısız pratiği, müzayede evi kurmaylıklarının; talip olduğu lotların fiyatı, onların muhammen bedellerinin 1, bilemediniz 2 tık üzerine çıktığında, açık arttırma sürecini terk eden kişilerin ağırlığını oluşturduğu 100 kişilik sakin bir salona; yukarıda zikredilen şekilde, birbiriyle kıran kırana çarpışan ve bu yüzden de, fiyatların umumi seviyesinin, muhammen bedellerin 5 - 6 tık üzerinde oluşmasına yol açan tutkulu, hırslı, iddialı ve coşkulu bireylerin çoğunluğunu oluşturduğu 30 kişilik bir katılımcı topluluğunu tercih ettiğine işaret ve şahitlik etmektedir.
Öte yandan, bir müzayedeyi ayakta tutan tek faktör de salondaki hazirun değildir hiç kuşkusuz. Bahse konu 'salon' harici faktörlerden birisi 'nâ-mevcut iştirakçi' kavramı ile nitelenir ve olaya yabancı olmayan okurun malûmu olduğu üzere, önceden pey verenlerle müzayede akışına telefon üzerinden (ya da, uygun alt yapı kuruluysa, internet marifetiyle) katılanlara referans veren bir olgudur.
İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım tarihli 33.üncü müzayedesinin katalog kapağı. |
Bazılarını (8) numaralı dipnot'ta zikrettiğim çok sayıda faktörün kompleks birlikteliği yüzünden, koleksiyoner ve araştırmacıların çok önemli bir kesimi, günümüzde, fiilen müzayedelere katılmak yerine, (a) telefon ya da internet marifetiyle önceden pey vermeyi; ya da, (b) müzayedenin akışı sırasında, talip oldukları lot(lar)a sıra geldiğinde, kendilerine telefonla bağlanan görevliler üzerinden müzayedeye katılmayı tercih eder hale geldiler. (a) şıkkında zikredilen mahiyetteki 'nâ-mevcut iştirakçiler'in peylerinin oluşturduğu 'masadakiler portfolyosu', günümüzdeki müzayedelerin en önemli iktisadi bileşenlerinden biri haline gelmiştir (12).
'Nâ-mevcut iştirakçileri'ne ait peylerin oluşturduğu 'masadakiler portfolyosu' kuvvetli olan bir müzayede evinin, açık arttırmanın fiilen başlamasının öncesine ait olan halet-i ruhiyesi; başta oyuncuları ve antrenörü olmak üzere, taraftarlarının, yönetiminin, spor alanındaki regülatör kamu otoritesinin, spor basınının ve diğer sosyal bileşenlerin önemlice bir kesiminin (örtülü ya da aleni) güven, destek ve sempatisine mazhar olan bir spor kulübünün, önemli bir derbi karşılaşması öncesindeki havasına neredeyse denktir. Bu yüzden de, sadece müzayedeye doğrudan ve fiziken katılan iştirakçilerin sayısı üzerinden söz konusu etkinliğin ticari başarısına dair bir kestirimde bulunmanın, çoğunlukla, iddia sahibinin çok ciddi hatalar yapmasına neden olacak türden riskler barındırdığını gözden ırak tutmamak gerek.
İstanbul Müzayede'nin başarısının altında yatan faktörlerden birisi de, onun, zikrettiğim bu 'nâ-mevcut iştirakçi olarak tabir edilen önceden pey verme potansiyeline sahip alıcı' kipindeki müşteri portföyüdür. Bahse konu kurumun, müzayede müdavimlerinin, hadisenin magazinine dair yaptıkları sohbetlerde ve 'çevirdikleri geyikler'de, kendisinden 'sahaya yine 3 - 0 önde başladı' şeklinde bahsetmelerine neden olan realite bu olsa gerektir (13).
3 - Ve Uğur Göktaş sahnede yerini aldı
Türkiye müzayedecilik endüstrisinin, küresel bağlamda nereye oturduğunu anlamlandırmak adına yaptığım kuramsal zemin oluşturma gayretinden sonra, şimdi sıra, bu metnin girişinde de vaat ve anons edildiği üzere, İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım müzayedelerinin ayrıntılarını mercek altına almaya geldi. Münadi Uğur Göktaş, saatler 14.30'u göstermeden yerine geçmişti bile; ancak, bu tür etkinliklerde alışıldığı (ve ne yazık ki kanıksandığı) üzere, 20 dakikalık bir rötar yaşandı. Ardından da, Uğur Göktaş, büyük bir süratle (sadece 1.5 saatte) ve bana her zaman ilginç gelmiş olan o renkli üslûbuyla, 33.üncü müzayedenin 1202 lottan ve 303 sayfadan oluşan o dopdolu kataloğunun takdimini ve satışını tamamlayıverdi (14).
'Fotoğraf, efemera, kitap, harita, gravür, resim, hat, berat, ferman, obje' alt başlığını taşıyan 33. üncü Müzayde'nin hitamına müteakip verilen kısa bir molanın hemen ardından, Uğur Göktaş 34. üncü Müzayede'nin startını verdi. 90 sayfalık bir kataloğu süsleyen 343 lottan oluşmuş '1. Cihan Harbi ve Çanakkale Savaşları' başlığını taşıyan bahis konusu etkinlik, münadinin fuleli adımlarla yürüttüğü moderatörlüğü sayesinde 17.30 olmadan tamamlanmıştı bile.
4 - 33. üncü ve 34. üncü müzayedelerin en pahalıya satılan lotları (15):
Daha önceki müzayede değerlendirme metinlerimde de değindiğim üzere, eserlerin kaça el değiştirdiği hem işin ekonomisine ve hem de magazinine ait bir ayrıntıdır. Bu başlık altında, zikredilen iki müzayedeye ait olan lotlardan en pahalıya satılmış olanlarına işaret edilecektir. İşte bahis konusu etkinlik sırasında en yüksek bedelle el değiştiren lotlardan bazıları:
30 Kasım müzayedelerinin en yüksek bedelle el değiştiren parçası, 802 lot numaralı bu sözlüktür. |
İstanbul Müzayede'nin 33.üncü ve 34.üncü müzayedelerinin en pahalı eseri, 28,000 lira çekiç bedeliyle el değiştiren 802 lot numaralı Meninski Lügati'ydi.
5 - 'Satış fiyatı/muhammen bedel' rasyosu en büyük olan lotlar:
Müzayedeye konu olan eserleri değerlendirerek fiyat takdiri yapan eksperlerin, birbirine zıt gibi gözüken, ama esasında aynı kaynaktan beslenen ve birbirinin ruh ikizi durumunda olan iki korkusu vardır: 1- bir lotun satılmaması: alıcısı olmasına karşın, fiyatı yüksek bulunarak potansiyel talebin fiili satışa tahvil olamadığı durumdur. Fiyatı belirleyen 'otorite', ürünün değerini pazarın takdir ettiğinin üzerinde oluşturduğu için, satışı engelleyen unsur haline gelmiştir; 2 - bir lotun muhammen bedelin çok üzerinde bir fiyata satılması: fiyatı belirleyen otorite, ürünü pazarın takdir ettiğinin çok altında bir değerde müzayedeye sunarak, onun ucuza elden çıkarılmasına çanak tutmuştur. Her iki durumda da, fiyatlamayı yapanın, pazarın eğilimlerinden ve bahse konu eserlerin hakikatinden uzak olduğu düşünülebilir. Bu merkezde oluşacak algıların, bir eksper bakımında tercih edilen devam yolları olmadığı ortadadır. 'Satış fiyatı/muhammen bedel rasyosu' ne kadar büyükse (aradaki makas ne denli açıksa), eksperin hatası da o denli katmerli ve fahiştir demektir.
Bahse konu etkinlikte satılan lotlar arasında, muhammen ile satış bedelleri arasındaki makasın en açık olduğu eserler şunlardır:
lot no 547: 475/4,250; lot no 557: 600/4,000; lot no 573: 100/950; lot no 996: 1,500/9,500 (16).
Burak Müzayedenin açık arttırmaya çıkaracağı 184 lot nımaralı çok önemli eserin ilk cildinin künye sayfaları. |
Her müzayedede, tek tük de olsa, müzayede kataloğunda paylaşılan kondisyonla çelişen koşullara sahip olduğu anlaşılan ürünlere rastlanabilir. Bu durumda çoğunlukla başvurulan çözüm yöntemi, bahse konu lotların açık arttırma sürecinden çekilmesidir.
İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım etkinliğinde müzayededen çekilen 20 lotun % 90'ının bahse konu akıbeti ise, kondisyon düşüklüğü ya da benzeri diğer konvansiyonel problemler yüzünden değil, Başbakanlığın bunları devlet adına satın alma iradesi neticesinde ortaya çıkmıştı. Başlıktaki 'olumlu ve önemli bir gelişme' derken kast ettiğim olay buydu.
Doğrusu ben de, meseleye kamu yararı açısından bakan diğer herkes gibi, müzayede edilecek lotlardan, tarihi değere haiz ve unique olan obje, kitap, efemera, harita, vesika, gravür, fotoğraf ve diğer kategorilerden olan ürünlerin öncelikle devlete ait enstitüler, araştırma kurumları, müzeler, üniversiteler, resmi medya mecraları ve kütüphaneler tarafından satın alınmasını tercih ederim. Devlet bu konuda alıcı değilse vakıf üniversiteleri, özel araştırma kurumları, özel kütüphaneler, özel müzeler, yayıncılar, medya kuruluşları bahis konusu tercih sıralamamda ikinci sırada yer alır. Bunlar da alıcı olmamışlarsa, konuya dair araştırma yapan, yazan, arşiv oluşturan şahıslar tercih sıralamamda önceden zikrettiğim ilk iki tercihimi takip eder.
Ezcümle, devletin müzayedelerden kitap alması anlamlı, önemli ve faydalı bir uygulamadır. Bunun tezahürlerinin görüldüğü İstanbul Müzayede'nin 30 Kasım açık arttırmaları, zikrettiğim bu yanıyla da ülkemizin ve insanımızın kültür hayatına olumlu katkı yapan bir antite olarak geçmiştir tarihe.
İşte, önemlice bir bölümü bundan böyle devlete ait arşivlerde ve kurumlarda saklanacak ve araştırmacılara o kamusal adreslerinden hizmet edecek olan müzayede dışı tutulmuş o lotlar:
lot no 296; lot no 656; lot no 712; lot no 2080; lot no 2082; lot no 2095; lot no 2096; lot no 2097; lot no 2100; lot no 2101; lot no 2105; lot no 2106; lot no 2107; lot no 2108; lot no 2109; lot no 2199; lot no 2205; lot no 2206; lot no 2207; lot no 2208.
Hollanda'da mütevazi bir müzayede evinin, 210,000 Euro çekiç bedeliyle sattığı Cassandre posteri. |
7 - Daha işin çok başındayız!
Muhterem Hocam ve değerli dostum Prof. Dr. Bülent Arı ile müzayedelerimize dair her sohbetimizde, bahis konusu etkinliği küresel müzayedecilik endüstrisi ile mukayese eder; hemen ardından da, katılımın düşüklüğü ve fiyatların olması gereken seviyelerin altında tahakkuk ettiği hususlarında mutlaka mutabık kalırız. Ortak kanaatimiz, Türkiye Toplumsal Formasyonu'nun müzayedecilikle imtihanının daha başında olduğu ve sektörün henüz emekleme fazını yaşadığı merkezindedir.
Türkiye'de yapılan önemli müzayedeler arasında kendisine rahatlıkla yer bulabilecek olan 30 Kasım etkinliğindeki bir afiş üzerinden, küresel fiyat ortalamasının ne denli gerisinde olduğumuzu örneklemeye çalışacağım.
Muhammen bedeli sadece 600 Euro olmasına karşın, satılamayan nadir İhap Hulusi afişi. |
Hollanda'nın şirin bir kasabasındaki mütevazi bir müzayede evinin listesine koyduğu ve internette de paylaşımını yaptığı bir Cassandre afişi 210,000 Euro çekiç bedeliyle müşteri buldu. Cassandre mahlâsını kullanan Ukrayna asıllı bir Fransız olan ressam, ticari afiş illüstratörü, yazı karakteri tasarımcısı Adolphe Jean-Marie Mouron (1901 – 1968) iyi bir sanatçı olmasına karşın, çalışmaları koleksiyonerler ve müzeler arasında Toulouse-Lautrec ya da Mucha kadar popüler değildir. Buna rağmen, afişinin el değiştirdiği bedelin, bahse konu o önemli sanatçılardan aşağıda kalmayan bir düzeyde oluşmuş olması gerçekten de ilgiyi hak eden bir durumdur (17). Bu mukayeseli örnekten de anlaşılacağı üzere, 'biz bu müzayedecilik işinin daha çok ama çok başındayız!'.
8 - Meraklısını mutlu eden bir etkinlikti bu
Müzayedeler benim için kültür, sanat, kitabiyat ve muhabbet şöleni şeklinde cereyan eden etkinliklerdir. Bu yüzden de portfolyosunda ebrulu, altın varaklı, usta işi cilbend'li gayri-matbu ve matbu nadir ve antika kitaplar, her biri ciddi birer sanat eseri olan nadide ciltler, haritalar, gravürler, atlaslar, hatlar, fermanlar, minyatürler, orijinal karikatür ve illüstrasyonlar barındıran açık arttırmaları kaçırmamaya çalışırım. Bayrak kaldırdığım eserlerin, onlara ayırdığım bütçenin çok üzerinde fiyatlarla el değiştirmesi yüzünden, bir şey almaya muvaffak olamadan müzayededen ayrıldığım durumlarda bile kendimi mutlu hissetmem işte bundandır.
Öte yandan, 'kısm-ı azami-i taife-i münevveran'ın da, aynen benim gibi, kitaplar ve diğer kültür ve sanat objeleriyle dolu olan bir ortamda olmanın ve kaliteli insanlarla nitelikli muhabbetler geliştirmenin hazzını başka bir şeye değişmediğini varsaydığımdan; müzayede salonlarında toplanan o mütevazi kalabalıkları hep yadırgamışımdır. Öyle ya, aydın, münevver, entelektüel, mütefekkir kişilerin başka ne gibi bir işleri olabilir de, böylesi bir etkinliğe değişebilirler onu?!? Bunu anlamakta, algılamakta ve anlamlandırmakta hakikaten müşkül çektiğimi itiraf ediyorum.
30 Kasım etkinliğinde, değerli kitapperestler Uğur Yeğin, Uğur Göktaş, Görgün Taner, Bülent Arı, Osman Tan Erkır, Haluk Perk, Osman Nuri Boyacı, Seyfettin Ünlü, Celâl Yıldırım, Mustafa Ekber, Mehmet Kudret Kirişçioğlu, Kıvırcık Orhan, Korkut Erkan, Mehmet Uras, Halil Onur, Süleyman Faruk Göncüoğlu başta olmak üzere, çok sayıda kişi ile paylaşımda bulunmak şansına eriştim. Bütün bunların yanında, göz koyduğum eseri de muhammen bedeliyle alınca, rahatlıkla tahmin edilebileceği üzere, mutluluktan bir kanat takıp uçmadığım kaldı!
Atatürk ve Mahmut Şevket Paşa'yı tatbikatta gösteren fotoğraf, Burak Müzayede kataloğundan. |
Ezcümle, İstanbul Müzayede'nin 30 kasım müzayedeleri ülkenin ve insanlığın kültür dağarcığına değerler katan çok başarılı bir organizasyondu. Bunun için teşekkür etmek boynumun borcuydu; işte şimdi o borcu eda ediyorum efendim: 'müessesenin müessisi ve yöneticisi Uğur Yeğin'in şahsında, mezkur faaliyete emeği geçen herkese candan teşekkürlerimi takdim ediyorum efendim; lütfen kabul buyurunuz.
9 - Memleketimden müzayede manzaraları
****Muhterem dostum Ahmet Muhtar Kızıltan'ın Antalya'da yaptığı ve Mehmet Çebi üstadın münadiliğini ve moderatörlüğünü deruhte ettiği müzayede fevkalâdenin de fevkinde başarılı geçti. 2015 Ocak ayında, Antalya'nın bu sanat aşığı ve kültür şövalyesi dervişiyle (Türkiye'de hiç yapılmamış bir pratiğe girişerek) ortak bir projeye imza atacağımızı çıtlatıyor ve bu bahsi burada kapatıyorum (18).
***Burak Müzayede'nin 14 Aralık 2014 müzayedesi iki kataloga dercedilmiş olan eserlerden oluşmakta. Bu güldestenin, bana göre; en göze batan, en çarpıcı ve önemli 3 unsuru, hiç kuşkusuz Guillaume Berggren'ın fotoğrafları, Atatürk ve Mahmut Şevket Paşa'yı tatbikatta gösteren fotoğraf (lot no:113) ve 'Tableau général de l'empire Othoman, divisé en deux parties, dont l'une comprend la Législation Mahométane; l'autre, l'Histoire de l'Empire Othoman' (lot no:184).
İsveçli Guillaume Berggren'in (1835-1920) 1870 - 1910 periyodunda çektiği Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi İstanbul'una ait harikulâde fotoğraflar, hem belge ve hem de sanat eseri mahiyeti taşımaktalar. Meraklısı mutlaka linklerini paylaştığım müzayede kataloglarına göz atmalıdır diye düşünüyorum (19), (20), (21).
***Alif Art 21 Aralık Müzayedeleri biri 'Gravür, Harita ve Kitap Müzayedeis' diğeri ise 'Osmanlı & Karma Sanat Eserleri Müzayedesi' başlıklarını taşıyan çok zengin iki katalog halinde çıkacak meraklılarının karşısına (22).
***Portakal Sanat ve Kültür Evi'nin Kış Müzayedesi 20 Aralık günü yapılacak. 'Az ama öz!' anlayışıyla bir araya getirildikleri izlenimini veren sınırlı sayıdaki eserin açık artırmaya çıkarılacağı etkinlik, meraklısının katalog muhteviyatına bigane kalamayacağı bir müzayede olacağı izlenimini uyandırıyor ilk bakışta. İflah olmaz ve tedavi kabul etmez bir kitapperest olarak, kitap kurtlarının 17.inci lottaki Antoine Ignace Melling'in efsane eseri
Voyage pittoresque de Constantinople et des rives du Bosphore'a özel bir ilgi göstermelerini öneriyorum. Söz konusu eserin '200,000 - 220,000 TLR' tahmini bedel aralığıyla müzayedeye çıkacak olmasını; aynı eserin AbeBooks'da 108,000 dolara satışa sunulan tek nüshasının, sadece görsellerden ibaret olması, yâni, metin kısmını içermemesi yüzünden, normal karşılamak gerekir diye düşünüyorum (23).
***Müzayedelerle ilgilenenler için çok faydalı, hatta, faydalı olmanında ötesinde, 'fevkalâdenin de fevkinde' kullanışlı ve yol gösterici bir siteden bahsedeceğim: www.Lebriz.com. Alanının, kelimenin tam manasıyla 'ağyarını mani, efradını cami' referansı ve rehberi olan mezkûr siteye üye olmadıysanız, bence daha fazla vakit kaybetmeden yapın derim bu işlemi (24).
***7 Aralık 2014, Pazar günü ikincisini gerçekleştirdiğimiz Çengelköy Müzayedesi yavaş yavaş oturmaya başlayacak gibi gözüküyor. 28 Aralık 2014, Pazar günü, yine aynı adreste, Çengelköy'deki Abdullah Ağa Yalısı'nda yapacağımız üçüncü müzayedemizi, yeni yıla merhaba diyeceğimiz bir şölene dönüştürmenin hazırlıkları içindeyiz (25).
***Her Cumartesi Galatasaray, Aslı Han Sahaflar Çarşısı'ndaki Gezegen Sahaf'ta yaptığımız kitap müzayedeleri öncesinde, bir de 'medeniyet muhabbeti ve kültür sohbeti' etkinliği yapıyoruz (26), (27).
10 - Mâbâd ya da Epilogue: Sanat senin ayağına gelmez, sen sanata gideceksin!
A. I. Melling'in kült eseri 'Voyage Pittoresque de Constantinople et des Rives du Bosphore'daki 48 şaheser gravürden biri. |
a-Entel Bülten'in müessisi ve editörü Mustafa Ekber dostum kanalıyla haberdar olduğum müthiş bir müzayede haberim daha var. Bu seferki Türkiye dışından, ABD'den. California, Los Angeles, Calabasas'da, Profiles Auction House salonunda 17 Aralık'da yapılacak olan dünyanın en büyük film afişleri müzayedesine sayılı günler kaldı. Konuya ilgi duyanların, online kataloğu incelemeleri kendi menfaatlerine olacaktır (28), (29).
b-Müzayedeciliğin geleceği internettedir ve ebay istikbalin en büyük müzayede şirketi olmaya namzettir diyorum. Bu konuyu bir başka yazıda derinlemesine mercek altına alacağım (30).
c-Çeşitli kurumların düzenlediği müzayedeler öncesinde, açık arttırmaya çıkarılacak eserleri incelemeye gittiğimde, bazı lotların, 'tetkik edilmek üzere, hatırlı müşterilerin mekânlarına gönderildikleri'ni öğrenirim. Bu gibi durumlarda benliğime damgasını vuran duygu durumları üzülme, kırılma, gönül koyma, incinme, kızma ve öfkelenmedir. Tasvip edilemez bulduğum bu uygulamaya şimdilik diyeceğim şudur: Sanat ve kitap bizim ayağımıza gelmez; aksine biz sanatın, sanatçının, kitabın ve müellifin ayağına gitmeliyiz!
Kültürlü, medeni, sanatsever, kitapperest kişiye en yakışmayan şey de kibir değil midir Allah aşkına!?! O kâdim hakikat, o derûni gerçeklik, o trajedik verite; yâni 'Ars longa, vita brevis!' cariyken kibre gark olmanın ne manası olabilir ki zaten!
Ehemmiyetine binaen müstakil bir metne konu olması icap eden, bu bakımdan da ilerleyen zamanda tekrar mercek altına almayı pilanladığım bahis konusu bu 'sanatı, kitabı ayağına getirtme kibri' tenkidini, şimdilik kaydıyla, bu kadarla bırakıyor; bu metinde referans verilen argümanlara duyarlı olan eşhasa sanatlı, kitaplı, sahhaflı, müzayedeli, müzikli, filmli, kütüphaneli, sanat galerili, bienalli, sanat festivalli, koleksiyonlu, arşivli, muhabbetli, sohbetli günler dileyerek etüdümü nihayetlendiriyorum (31).
dipnotlar:
(1): Özellikle Ekşi Sözlük gibi platformlarda uygulanan 'entry başlıklarının sınırlı sayıda karakterden oluşması kısıtı (zorunluluğu)', aslında basılı ve digital diğer mecralara da şamil bir tasarruftur. Şu an satırlarında gezinilen metnin yer aldığı http://google-tr.blogspot.com.tr/ kanalının, bu konuda bir kısıtlama getirmediğine ve kullanıcısını özgür bırakan mecralardan olduğuna işaret etmek lâzım. Hal böyle iken, benim de aralarında olduğum bloggerların büyük kısmı, çeşitli pratik gerekçelerle, başlıklarının olabildiğince kısa olmasını tercih etmektedirler. Bir diğer sözlük platformu olan İTÜ Sözlük'ün 'entry' yerine 'giri' kavramını kullanmayı tercih ettiğini hatırlatarak kapatıyorum bu parantezi.
(2): İstanbul Müzayede hakkında bilgi için bknz. http://www.istanbulmuzayede.com/
(3): 33. Müzayede'nin tam listesi için bknz. http://www.istanbulmuzayede.com/indirme/30KASIM/30KASIM_01_FULL.pdf
(4): 34. Müzayede'nin tam listesi için bknz. http://www.istanbulmuzayede.com/indirme/30KASIM/30KASIM_02_FULL.pdf
(5): Söz konusu 30 Kasım müzayedelerinin öncesinde yazılmış bir tanıtım metni için bknz. http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/11/istanbul-muzayedenin-30-kasm-2014de.html
(6): Avantgard Hotel için bknz. http://avantgardelevent-istanbul.h-rzn.com/index.htm?lbl=ggl. Müzayede öncesindeki ikram faslında, bir koleksiyonerin 'Denizler Kitabevi'nin müzayede mekânı olan Barbaros Point Hotel'i daha çok seviyorum. Mükemmel bir istanbul eserleri arşivi ve kütüphanesi ve bu işe daha uygun bir ambiyansı var. İkramları da daha zengin' mealindeki yorumlarına itiraz etmiş ve 'Biz buraya ikram ya da ambiyans için değil, müzayede için geldik. Öte yandan bu otel de en az bahsettiğin diğer otel kadar müzayedeye yakışan bir mekândır bana kalırsa. Ayrıca, burasının, benim gibi umumi vasıtaları tercih edenler için daha merkezi ve erişilebilir olmak gibi ayıt edici bir vasfa da sahip olduğunu eklemeliyim' diyerek belli etmiştim onun beyanından duyduğum rahatsızlığı. Yaşadığım bu minicik pratik, daha önce de şahit olduğum sayısız benzerleri gibi, bir taraftan, 'Kapitalist İktisat Teorisi'nin, esastan karşı çıktığım 'insanoğlunun ihtiyaç ve beklentilerinin sonsuz olduğu' merkezindeki o 'temel koyucu argümanı'nın sınıflı toplumların beşeri dokusuna nasıl da nüfûz ettiğine delâlet ederken; aynı zamanda da, müzayede evlerinin yüzleşmek durumunda kaldıkları örtük ya da aleni talep ve ihtiyaçlar entervalinin ne kadar geniş olabileceğine dair bir referans veriyordu.
(7): Denizler Kitabevi'nin '1001 Güzel Kitap Müzayedesi' için bknz.
http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/11/denizler-kitapevinin-1001-guzel-kitap.html
Dünyanın 4. büyük müzayede şirketi China Guardina'ın Eylül 2012'de Hong Kong'taki müzayedesinden 1 kare. |
(9): Küresel müzayede sektörünün 'Ivy League'inin 'mahşerin dört atlısı' diye anılan aktüel quattuor'u (dörtlüsü), ilk ikisi yıldan yıla kendi arasında değişmek kaydıyla, Sotheby's, Christie's, Beijing Poly International Auction (devlet kurumudur) ve China Guardian'dır. Çinli şirketler olan Poly ve Guardian'ın köklü İngiliz şirketi Bonhams'ın geride bırakmasını değerlendiren eksperler, bunun şaşırtıcı bir gelişme olmadığında hemfikirlerdir.
(10): İnternet kullanan 4 milyar dünyalıyı potansiyel müşterisi kabul eden e-bay gibi elektronik müzayede şirketlerinin temsil ettiği fırsatlar uzayına, bu çalışmanın ilerleyen bölümlerinde değinilecektir.
(11): Türkiye müzayede endüstrisi çok ama çok küçüktür. Öyle ki, dünyada 'top 10'de yer alan rakiplerinin bir açık arttırmada sattıkları tek bir tablo (mücevher, heykel, obje, araç vb.) bile, ülkemizin mezkûr sektörünün tamamının bir yıllık satışlarını ve aktiflerini geride bırakabilmektedir. Tarihin bilinen en pahalı tablo satışları hakkında olan; iddia, ima ve ispat ettiği birçok hususun yanı sıra, Türkiye'nin dünya müzayede liginin hangi koordinatlarında konumlandığına dair olan ipuçlarını da içeren bir alt okumaya izin veren bir metin için bknz. http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_most_expensive_paintings
Dünyanın 3.üncü, Çin'in birinci büyük müzayede şirketi Poly Auction |
http://en.polypm.com.cn/english/index_en.php
http://english.cguardian.com/
http://jingdaily.com/china-guardian-makes-high-stakes-bet-against-sothebys-christies/
(12): Ona ilk kez muhatap olan açık arttırma pratiğinin acemisi iştirakçilerin 'bu 'Masa Bey' n'olur her şeyi almasın da, bize de bir şeyler kalsın!' şeklindeki naif itirazlarına; mezkûr etkinliğin (tabiri caizse) 'profesyonelleşmiş' denilebilecek kıdemli kimi müşterilerinin 'kardeşim, masanın bu kadar aktif olması da düşündürücü doğrusu' mealindeki suizan' tonlamasının damgasını bastığı skeptik çıkışlarına; (tiyatro yapma hevesi içinde ukde kaldığından olsa gerek) hayatını adeta 'sahne sanatları kipi ve modu'nda yaşayan, bunu da, parçası olduğu her ortamı, diskuru ve tarzıyla domine ederek ramp ışıklarının sürekli olarak üzerinde kalmasını sağlamaya çalışarak yapan 'toplumun kıymetini bilemediği değerler' mecmuasının bazı unsurlarının 'masa da amma masaymış be arkadaş; baksana, her şeyi aldı ama, halâ da doyamadı meret!' tarzındaki kâh (o malûm şiire yaptığı gönderme üzerinden) lirizme ve kâh mizah ögelerine referanslar veren tavırlarına konu olan 'masa' kavramı, müzayedecilik jargonunun en kilit terimlerindendir.
Tarihin en büyük sinema afişi müzayedesi 17 Aralık'da Los Angeles, Calabasas'da yapılacak. |
(14): Müzayede münadiliği (moderatörlüğü) alanında adeta bir ekol olan Uğur Göktaş, müktesebatını kespettiği değişik (orijinal) üslûbu ve sitili sayesinde, hitap ettiği salondaki hazirunu avucuna almasını, bu sayede de, zaman zaman gerilebilme istidadı taşıyan ortamları fevkalâdenin de fevkinde idare etmesini beceren birisidir. Bir kriz anında, başkasının yapması halinde sıkıntı oluşturabilecek yaklaşım ve müdahaleler, Uğur Göktaş tarafından gerçekleştirildiğinde, sürece sanki sihirli bir değnekle müdahale edilmişcesine, problemlerin çözülüyor oluşu, mezkûr şahsın 'şeytan tüyü' taşıdığına delâlet etse gerektir. Uğur Göktaş'ın merkezi figürü ve asli faili olduğu ve yıllardır yürüttüğü müzayedelerde yaşanan olaylara dayanan (bazıları şimdiden neredeyse şehir efsanesi mahiyetini kazanmış) kimi anekdotlar, kendilerini toparlayarak popüler kültür repertuvarımızın yazılı ve kalıcı parçası olmalarını sağlayacak olan bir yazarın gayretini ve himmetini beklemektedir.
17 Aralık'da, Los Angeles'da, Profiles Auction House salonunda yapıalcak olan tarihin en büyük film afişleri müzayedesinde meraklısıyla buluşacak önemli bir poster. |
(16): Lot numarasından sonraki ilk sayı muhammen bedele, ikincisi ise gerçekleşen satış bedeline işaret etmektedir.
(17): Konuyla ilgili bir anons için bknz.
http://entelbulten.blogspot.com.tr/2014/12/sevgili-dostlar-bu-haftann-onemli-merak.html
Afişi yapan Cassandre için bknz.
http://en.wikipedia.org/wiki/Cassandre_%281901%E2%80%931968%29
(18): Antalya Antik Arz Müzayede'nin etkinliği için bknz.
http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/11/ahmet-muhtar-kzltan-antalyada-idealist.html
(19): Burak Müzayede için bknz. http://www.burakfilateli.com/index.php
(20): Burak Filateli Efemera müzayedesi 1. katalog için bknz.
http://www.burakfilateli.com/14aralik2014.php
Burak Filateli Efemera Müzayedesi 2. katalog için bknz.
http://www.burakfilateli.com/14aralik20141.php
(21): Guillaume Berggren için bknz.
http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/01/guillaume-berggrenden-istanbul.html
(22): Alif Art'ın Gravür, Harita ve Kitap müzayedesi için bknz.
http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=855&lang=TR
Alif Art'ın Osmanlı & Karma Sanat Eserleri Müzayedesi için bknz.
http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=860&lang=TR
(23): Portakal Sanat ve Kültür Evi Kış Müzayedesi için bknz.
http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=863&lang=TR
Voyage pittoresque de Constantinople et des rives du Bosphore için bknz.
http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=863&lang=TRAynı eserin, an itibarıyla, internette satışa sunulmuş yegâne (metin kısmı eksik) nüshası için bknz. http://www.abebooks.com/servlet/BookDetailsPL?bi=11298362525&searchurl=tn%3DVoyage+Pittoresque+De+Constantinople+Et+Des+Rives+Du+Bosphore%26sts%3Dt
(24): http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?lang=TR
(25): Çengelköy Müzayede için bknz.
http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/11/defterdar-abdullah-aga-yalsna-davet.html
(26): Gezegen Sahaf'ta yapılan kitap müzayedeleri ve 6 Aralık 20014'de başlayan 'Kültür Muhabbetleri ve Medeniyet Sohbetleri' için bknz.
http://ziyaversencan.blogspot.com.tr/2014/12/sinemac-alican-sekmec-cumartesi.html
(27): Gezegen Sahaf Kitap Müzayedesi'nin 6 Aralık 2014 otumunda meraklısına arz edilen kitapların bazıları için bknz.
https://plus.google.com/u/0/photos/103683865992171942672/albums/608941587939306933
(28): Dünyanın en büyük film afişi müzayedesi için bknz.
http://www.theguardian.com/film/2014/nov/20/worlds-biggest-film-poster-collection-auction-everett
(29): Bir önceki dipnotta değinilen afiş müzayedesine katılmak için bknz.
https://www.profilesinhistory.com/auctions/morris-everett-jr-collection/
(30): Müzayede endüstrisinin geleceğinin internette olduğuna dair bir görüş için bknz. http://www.inc.com/encyclopedia/online-auctions.html
(31): Hippocrates'a ait olan o çok popüler aforizmanın orijinali: 'Ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile'; yâni, 'Sanat uzun, hayat kısa, fırsat kaçıcı, deneyim aldatıcı, karar zor'. Konuya dair bknz. http://tr.wikipedia.org/wiki/Hipokrat
Ahmet Muhtar Kızıltan'ın müessisi ve sahibi olduğu Antalya Antik Art'ın gerçekleştirdiği, üstad Mehmet Çebi'nin münadiliğini ve moderatörlüğünü yaptığı müzayede beklentilerin çok üzerinde bir başarıyla tamamlandı. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder