Başlıktaki soruya cevap vermeden önce pertavsızın anlamına bakmakta fayda var.
Pertavsız:
'Çıplak gözle göremediğimiz şeyleri büyüterek rahat görünür hale getiren mercek temelli aletlerin genel ismi'. Kavramın Fransızcası loupe, İngilizcesi ise magnifying glass.
Bu tanımlamadan sonra, 'Pertavsız büyütüyorsa, pertavlı küçültür mü?' sorusunu mercek altına almaya hazırız demektir.
Türkçenin sentaksına / gramerine ve anlam boyutuna / semantiğine bakıldığında, 'büyüteç' anlamındaki 'pertavsız'ın zıttı / karşıtı olan 'pertavlı'nın anlamının 'kendisiyle bakılan şeyleri küçülten işleve sahip mercek temelli alet, ya da donanım' olması gerekir. Bu durumda da onun 'küçülteç' şeklinde kavramsallaştırılması icap eder.
Peki işin aslı böyle midir?
Pertavlı gerçekten de küçülteç midir?
Bu soruya işin hakikatıyla mutabık bir cevap vermek için kavramın etimolojik kökenine girmemiz gerekiyor.
Pertavsız Farsça iki kavramın, ışık anlamındaki pertev ile yakmak anlamındaki sûhten'in birleşmesinden oluşmuş pertev-sûz kelimesinin Türkçedeki bozulmuş dillendirilişidir, galatıdır. Güneşe tutulduğunda, onun yaydığı ışık ışınlarını / foton kümelerini, bir diğer deyişle hüzmeleri bir noktaya toplayan ve bu noktadaki şeyleri, alev alma derecelerine bağlı olarak, tutuşturan, yakan cam anlamındadır pertev-sûz / pertavsız.
Bu bakımdan da, Türkçede 'miyop merceği, miyopi gözlüğü' anlamına gelen 'küçülteç'in karşılığı olarak pertavlı değil 'nâ-pertav-sûz', 'nâ-pertavsız', ya da 'gayrı-pertav-sûz', 'gayrı-pertavsız' kavramlarının kullanılmasının uygun olduğunu düşünüyorum.
Ezcümle, pertavlı'nın anlamlı bir içeriği ve maddi dünyada da bir karşılığı yoktur.
'Çıplak gözle göremediğimiz şeyleri büyüterek rahat görünür hale getiren mercek temelli aletlerin genel ismi'. Kavramın Fransızcası loupe, İngilizcesi ise magnifying glass.
Bu tanımlamadan sonra, 'Pertavsız büyütüyorsa, pertavlı küçültür mü?' sorusunu mercek altına almaya hazırız demektir.
Türkçenin sentaksına / gramerine ve anlam boyutuna / semantiğine bakıldığında, 'büyüteç' anlamındaki 'pertavsız'ın zıttı / karşıtı olan 'pertavlı'nın anlamının 'kendisiyle bakılan şeyleri küçülten işleve sahip mercek temelli alet, ya da donanım' olması gerekir. Bu durumda da onun 'küçülteç' şeklinde kavramsallaştırılması icap eder.
Peki işin aslı böyle midir?
Pertavlı gerçekten de küçülteç midir?
Bu soruya işin hakikatıyla mutabık bir cevap vermek için kavramın etimolojik kökenine girmemiz gerekiyor.
Pertavsız Farsça iki kavramın, ışık anlamındaki pertev ile yakmak anlamındaki sûhten'in birleşmesinden oluşmuş pertev-sûz kelimesinin Türkçedeki bozulmuş dillendirilişidir, galatıdır. Güneşe tutulduğunda, onun yaydığı ışık ışınlarını / foton kümelerini, bir diğer deyişle hüzmeleri bir noktaya toplayan ve bu noktadaki şeyleri, alev alma derecelerine bağlı olarak, tutuşturan, yakan cam anlamındadır pertev-sûz / pertavsız.
Bu bakımdan da, Türkçede 'miyop merceği, miyopi gözlüğü' anlamına gelen 'küçülteç'in karşılığı olarak pertavlı değil 'nâ-pertav-sûz', 'nâ-pertavsız', ya da 'gayrı-pertav-sûz', 'gayrı-pertavsız' kavramlarının kullanılmasının uygun olduğunu düşünüyorum.
Ezcümle, pertavlı'nın anlamlı bir içeriği ve maddi dünyada da bir karşılığı yoktur.
Mesela yıkanırken,''PERTAVLI''kullanmanız tavsiye edilmez.
YanıtlaSil