Merakîyim, işte böyle sorgularım her şeyi

Hakir müellifiniz 'merakî'

Yayımladıkları(1) Miguel de Cervantes kitabı vesilesiyle Maya Kitap'a gönderdiğim bir e-mail'in tetiklediği, esas olarak Türkiye'deki yayımcılık sektörünün çeşitli bileşenlerinin aktüel hallerinin değerlendirilmesini, yanı sıra da, okunulan satırların müellifinin kitabiyatla olan ünsiyet, irtibat ve iltisakına dair kimi detayları içeren bir  yazışmalar / e-mail'lar toplamını, önemli ve ilginç olduğunu düşündüğümden, açıklayıcı dipnotlarla ve görsellerle besleyerek, alıyorum buraya. 
Ah, bu arada, şunu da eklemeden geçemeyeceğim: 11 - 12 Şubat 2021'de çevrim içi gerçekleşen o
'digital muhabbeti' paylaştığım bir dostum''fekat Ziyaver, bu bi çeşit brainstorming olmuş!' demiş idi.  Hoş lâkırdıydı, latif iltifattı doğrusu, bu kabil taltiflerin arkası gelir umarım:)

İşte o dijital muhabbet:

''Merhaba arkadaşlar;

künyede yer alan bilgiler üzerinden ilerliyorum, aşağıdaki satırlarımın 
Tahir Malkoç, Selin Saraçoğlu, Alara Ergin, Doğukan Bal ve Gülay Tunç'u doğrudan ilgilendirdiğini, bu bakımdan da, metnimle mezkûr eşhas arasında bir muhataplık ilişkisi tesis edilebileceğini düşünüyorum.

Öte yandan, az sonra dillendireceğim soru ve önerileri 'bunlar beni de alâkadar eder pekalâ!' diye karşılayan başka kişiler de bana yardımcı olabilirler diye düşünmekteyim.

Değerli arkadaşlar, an itibariyle, Miguel de Cervantes(2) kitabınızı okuyorum.
Miguel de Cervantes Saavedra'nın, söz konusu kitabın kapak kompozisyonuna kaynak teşkil eden portresi.

Buna dair, yukarıda da işaret ettiğim üzere, cevaplamanızı rica ettiğim, bazı sorularım ve makûl miktarda da önerilerim var.

İşte onlar:

Henri Edward Watts'ın
(1826 - 1904) arama
motorlarında görseline
rastlayamadım.

1 - Mezkûr eserin künyesinde ajans ismi zikredilmemiş; Eserin yayın hakkı hangi telif ajansı ile yaptığınız anlaşmaya binaen sizdedir?
2 - Yayımlanmasının üzerinden 130 yıl geçmiş bir eserin yazarı Henry Edward Watts'a(3) ve döneminde bilinirliği yüksek olan ve fakat artık esamesi okunmayan önsöz müellifine (Thomas Carlyle)(4) dair, birer paragraflık da olsa, biyografik bilgi paylaşmanız yerinde olurdu. Halen ülkemiz yayımcılık sektörünü domine eden
Thomas Carlyle
(1795 - 1881)

büyük firmalarla, alanlarında çok iyi işlere imza atan butik yayımcılarımızın epeydir yaparak artık geleneksel kıldıkları yazar ve çevirmen biyografilerine bütün kitaplarınızda yer vermeniz yerinde ve anlamlı olacaktır diye düşünüyorum. 
3 - Eserin orijinal ismi künyede 'Life of Cervantes' olarak geçiyor. Çevrim içi yapılacak bir araştırmada görüleceği üzere, yazarın bu ismi taşıyan bir kitabına ya da makalesine rastlanılmamaktadır. 'Life of Miguel de Cervantes' ve 'Life and Writings of Miguel de Cervantes' Henry Edwards Watts'ın kayıt altına alınan konuyla ilgili eserleridir.
Künyede eserin orijinalinin ismi olarak paylaştığınız 'Life of Cervantes'in künye bilgilerini (yayıncısı, basım tarihi, sayfa adedi, kitap ebadı, fontu, vd...) paylaşır mısınız?
4 - Yayımladığınız kitap, yazarının yazı hayatı sırasında katkı verdiği mecraların önemlilerinden olduğu söylenebilecek Westminster Review, Blackwood's Magazine, Fraser's Magazine, Saturday Review ya da St. James Gazette gibi kroniklerde boy gösteren bir makalesi midir? Yoksa Encyclopaedia Britannica'ya (veyahut da bir başka ansiklopediye veya kitaba) yazdığı Cervantes maddesi veya bölümü müdür / kısmı mıdır?

Böyleyse, buna dair künye bilgileri nedir?
5 - Kitabınızda bibliyografya, dizin ve dipnotlar gibi, bu tür inceleme - araştırma janrına giren eserlerde görmeye alışık olduğumuz ve onların 'sino qua non'u
oldukları genel kabul gören kısımlar bulunmamaktadır. Eserin orijinalinde de durum aynı mıdır?
6 - Kapağın Gülay Tunç'a ait olduğu bilgisi paylaşılmış künyede. Bu iş orijinal midir, yoksa uyarlamam mı? 
Orijinal ya da uyarlama ('ağır intihal' hâli dışında) fark etmez, her iki halde de
Kitabın Gülay Tunç imzası
taşıyan kapak kompozisyonu
.

başarılı bulduğum kapakla, içine eklediğiniz kitap ayracındaki Cervantes illüstrasyonu ciddi manada tezat oluşturmaktadır.
Kapakta da kullanılan Cervantes'in portresi iyi bir grafik işken, kitap ayracında onu bütünleyen simsiyah gövde, adeta 'Cin Ali' kitaplarındaki 'Çöp Adamlar'ı andırması bakımından, anormal derecede sırıtmaktadır. Kitap ayracı gibi önemli bir ayrıntının da, kapağa emek veren Gülay Tunç'un imzasını taşımasını dilerdim doğrusu.
7 - Kitabın içinde, ilki Gustave Dore'nin, Miguel de Cervantes ve Don Quijote'a dair inşâ edilmiş toplumsal hafızanın en önemli, en anıtsal, en arketipik imajlarından olan ve söz konusu antitelere dair muhayyilemizin de kurucu unsurlarından sayılabilecek, o mâlûm, o ikonografik görsel dahil sadece 3 görsel vardır. Kitabın orijinali de sadece 3 görseli mi hâvidir?
8 - Kitabınız 13 x 19.5 cm ebadında olup, fontlar da iricedir. Bu yüzden de onun içerdiği metnin, hem ebadı daha büyük, hem de (HEW'ın 1880'lerde ve 1890'larda yayımlanan Cervantes'e dair biyografik metinlerinin çevrim içi eriştiğim nüshalarına dayanarak söylüyorum) yazı karakteri daha küçük olan orijinalinden daha kısa olduğuna hükmetmek mümkün gözükmektedir. Kısaltılmış bir metin üzerinden okuyucuya ulaştığınız hipotezimin hakikatle mutabakatı konusunda ne dersiniz? Şayet bu varsayımım doğru ise, bastığınız eser orijinalinin, kabaca, kaçta kaçına tekabül etmektedir?

Ezcümle dostlar, maruzatım budur.
Cevaplarınızı bekler, sizlere başarılı, sağlıklı, kazançlı günler
ve bâkî selâmlar dilerim.

Ziyaver Şencan''

*************************************

''Merhaba Ziyaver Bey, 

Öncelikle yayınevimize göstermiş olduğunuz bu çok yakın ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Belli ki konuya bizden daha vakıf ve bilgilisiniz. Açıkçası bize bu kadar zaman ayırmanıza hem memnun oldum hem de şaşırdım doğrusu. 
Biz, biraz da pandemi koşullarından dolayı çok ciddi bir yoğunluk yaşıyoruz. Bunun en önemli nedeni, artık herkesin evde çalışmak istemesi. Bize özel bir durum ise künyedeki arkadaşların bir kısmı tamamen ayrıldı, kalanı ise evden çalışmaya geçti. Dolayısıyla ofiste ki iş yükümüz olağanüstü arttı. 

Sorularınıza gelince; hepsine tek tek cevap vermen, hem ticari ve yayın prensiplerimiz hem de zaman sıkıntısı nedeniyle pek mümkün değil maalesef. Çünkü bazı sorularınız sanki okur merakını biraz aşar nitelikte. Kendimizi bir sorguya tabi tutulmuşuz gibi hissettik doğrusu. 

Yine de elimden geldiğince cevap vermeye çalışayım. Biz 11 yıllık bir yayıneviyiz. Yayınladığımız her kitap kusursuz değil ama elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Özellikle son yıllarda sosyal medya üzerinden, okurlardan  yoğun bir şekilde olumlu yorumlar almamız da bunu doğrular nitelikte. Bunun yanında bir kitabın yayın sürecinde, defalarca kontrol edilmesine rağmen yine de küçük hatalar oluyor maalesef. Bahsettiğim bu halatalar kitabın bütünlüğüne zarar vermese de, yine de bizi rahatsız ediyor ve öz eleştirimizi yaparak, bir sonraki kitapta çok daha dikkatli olma şartıyla işimize devam ediyoruz (bir çok büyük ve marka yayınevinin de başına geldiği gibi). 

Adı geçen kitap, biyografi dizisinin ilk kitabı. Künyede adı geçen herkesin emeği geçtiği, her şeyiyle bize ait özgün bir kitap. Kitabın iç ve dış tasarımı tamamen orjinal ve yayınevinin bilinçli tercihidir. Elbette ortaya çıkardığımız yayınların herkes tarafından aynı ölçüde beğenilmesini isteriz fakat, siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu mümkün değil. Gördüğümüz kadarıyla çıkan sonuçtan hoşnut olmamışsınız. Bundan dolayı üzgünüz. 

Dediğim gibi kitabın ölçüsü, iç ve dış tasarıma ve daha bir çok şeye, uzun uzun yaptığımız toplantılar sonunda karar verip uyguluyoruz. Dolayısıyla bunlar hakkında yaptığınız eleştirileri dikkate almakla birlikte, bir yorum yapamam. Fakat kitabın orjinal ismi hakkındaki tespitinizde haklısınız. Maalesef orada bir hata olmuş. Sanırım bunun nedeni, kitabın Türkçe isminden kaynaklanıyor. Türkçe de söylenmesi zor diye,  Miguel de Cervantesi'in Hayatı yerine sadece Cervantes'in Hayatını tercih ettik. Bu durumda künyeyi yazan arkadaşın kafasını karıştırmış olabilir. Veya yeteri özeni göstermemiş de olabilir. Dolaysıyla kitabı orijinal ismi "Life of Miguel de Cervantes - Henry Edward Watts" olacak.

Türkiye'de özellikle butik yayıncılık yapmak son derece zor bir iş. Biz her şeye rağmen hiçbir mazeret üretmeden işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Fakat siz ne kadar çabalasanız da, çevrenizden çok da bağımsız hareket edemiyorsunuz. En nihayetinden yaptığımız işin ağırlıklı kısmı beşeri faaliyet. Bu beşerlerde bu coğrafyanın insanları. Ne yapsanız da bazı hataların önüne geçemiyorsunuz. Ne demiş İbn-i Haldun, "Coğrafya Kaderdir".

Son cümle, yada sizin deyişinizle ezcümle; umarım sorularınıza kısmen de olsa cevap verebilmişimdir.

selamlar,

Tahir Malkoç''
Maya Kitap''

**********************************************

''Merhaba Tahir Malkoç;

ummadığım denli hızlı olan geri dönüşünüz ve kibar ve seviyeli üslûbunuz için size candan teşekkür ederim.

Sizi hesaba çekmek gibi bir tavra girmem söz konusu dâhi  olamaz; böylesi bir tutumu derin bir hadsizlik ve ölçüsüz bir kibir addedirim. 

İfade ettiğiniz üzere, yayımcılık ülkemizde zor zanaattir; butik yayıncılık ise, kelimenin hakiki manasıyla, tam bir ateşten gömleğe talip olma halidir. 

Okur, blogger, koleksiyoner, arşivci, kitap müzayedesi münadî ve moderatörü, kültür ve kitabiyat sohbeti eyleyicisi, bir Dean Corso(5) olmasam da, ben de kendi çapımda) bir 'kitap avcısı' ve 'book dealer' olarak çok iyi bilmekteyim ki, işgal ettiğiniz pozisyon ve deruhte ettiğiniz iş, sektörümüzün en zorlu, en muhataralı ve en nankör kısmını oluşturmaktadır.

Hal böyle iken, size yönelik sorularım, hesap sormak amacına matuf olmaktan ziyade, ele aldığı bir konuyu enine boyuna ve bütün boyutlarıyla öğrenmeye çalışan bilgi oburu bir bibliyomanyakın dinmek bilmez tecessüsünden kaynaklanıyor olabilir ancak.


Sorduğum diğer soruları cevaplandırmak istememenizi anlaşılabilir buluyorum.

Öte yandan, onları dillendirmenin, müellifini, - istemeden de olsa -  'Engizitör' gibi fevkalâdenin de fevkinde sevimsiz bir pozisyonu işgal ediyormuş gibi göstermesi yüzünden, söz konusu üslûbumun üzerine bina edildiği üç temel nedeni paylaşıyorum::

1 - 57 yılı kitapla haşır neşir geçmiş 62 yıllık bir hayatın taşıyıcısı değilmiş de; sanki, gördüğü her şeyi 'bu ne?', 'peki neden?', 'bu niçin böyle?' diyerek mütemadiyen sorgulayan 5 yaşındaki bir çocuğun doyurulması imkânsız merakıyla yaşıyorum günlerimi. Bilmediğimi ve merak ettiğimi, bilenlere sormadan duramıyorum, ilk mesajımın içerdiği soruların arkasındaki en önemli dinamik budur.

2 - blogumda kitabiyatla, yayın dünyasıyla, koleksiyonla ve müzayedelerle ilgili yazılarımda kullanmak üzere sürekli olarak yeni ve değişik içeriklere ve hakikatle mutabık taze bilgilere ihtiyacım oluyor; hayatı ve onun en çok ilgilendiğim veçhelerini bu yüzden de didik didik eder, mütemadiyen ve dur durak bilmeksizin sorgularım. Muhatap olduğunuz 'sorukipiyoğunmetin' biraz da bu keyfiyetten beslenmektedir.

3 - 2009 Ekim - 2020 15 Mart döneminde İstanbul'da 1,000'den fazla kitap müzayedesi münadiliği ve moderatörlüğü yaptım(6). Her birine 50 - 150 entervalinde kitapseverin katıldığı ve toplamda 5,000'den fazla farklı kişiye erişen bir kitap dostu topluluğunu muhatap alan bu etkinlikler sırasında, bir milyondan fazla kitap, dergi, gazete, efemera, fotoğraf, hat, ebru, harita vb. selüloz temelli kültürel varlığın (sayıları yüzleri bulan sahaf, koleksiyoner, book dealer gibi) tedarikçilerden ihtiyaç / talep sahiplerine intikalini sağladım. Mezkûr müzayedelerimin tamamını, kitap alışverişi temelli bir iktisadi faaliyetin sınırlarını, kitabiyat sohbetlerine ve kültür muhabbetlerine doğru genişleten bir anlayışla gerçekleştirdim. Bunlardan birkaç tanesinin videosunu youtube'a da koymuşlar. Bu etkinlikler sırasında, takdir edeceğiniz üzere, gerçekten de Türkiye Toplumsal Formasyonu'nun en kültürlü, en meraklı, en iyi eğitimli kes,mlerine hitap ettiğim için, işim gerçekten de zordu. Kendimi tekrarlamamam, sürekli yeni ve doyurucu içerik üretmem ve paylaşmam gerekiyordu. Ya, a - okumak, araştırmak, sorgulamak merkezli tarz-ı hayatım buna müsaitti; ya da, b - kültürel bir talk show mahiyetindeki etkinlikler silsilesi fıtratı benim gibi olan birisi için en uygun meslekti, her durumda 'vice versa' yâni.

Size sorduğum soruların esba-ı mucibesi budur dostum.
Bu yazışmalarımızı, sizce bir sakıncası yoksa bloguma (https://ziyaversencan.blogspot.com/) koymak isterim.
Bu sizce uygun değilse lütfen bunu paylaşın, metni ona göre düzenlerim.

En kısa zamanda ve sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle,
başarılı, kazançlı günler ve bâkî selâmlar diklerim.

Ziyaver Şencan''

***************************************** 

''Tekrar merhaba Ziyaver Bey,

Bende anlayışınız ve bizimle kurduğunuz empati nedeniyle teşekkür ederim. Aslında ben biraz da latife olsun diye "sorgu" kelimesini kullandım. Doğrusu, kitaba, okura, kültür hayatına bu kadar emek harcayan herkese karşı saygı ve minnet duyduğumuzu bilmenizi isterim. Kaldı Ki siz, benim öngördüğümden çok daha fazla adamışsınız kendinizi bu dünyaya. O yüzden sürçü lisan ettiysek affola.

Bu vesileyle mail üzerinden de olsa tanışmış olduk. İlk fırsatta yüz yüze görüşüp, birer kahve içmek için buraya kayıt düşmek isterim. Benim için eski sahaflık günlerimi yad etmek için de bulunmaz bir fırsat olur.

Siz uygun görüyorsanız, yazışmalarımızı paylaşmamızda benim için bir sakınca yok. Bu vesileyle ben de sizin okurlarınızla tanışmış olurum.

Temennileriniz için ayrıca teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

Hoşçakalın...

Maya Kitap'' 

dipnotlar:

(1): 'Yayımlamak' mı, yoksa 'yayınlamak' mı; hangisi doğru bu kavramların? Bu soru, tartışıldığı onlarca yıl boyunca çeşitli şekillerde cevaplanmasına karşın, henüz üzerinde mutabakat sağlanan bir sonuca ulaşılamamıştır. Halen tedavülde ve işlevsel olan iki kavram birbirlerinin ikamesi olarak kullanılırken, aynı anlamın üretilmesi hedeflenmektedir. Doğrusu ben, özellikle son zamanlarda, 'yayımlamak' terimini kullanmaya özen gösterenlerdenim. Konuya dair kısa  ve fakat işe yarar bir kaynak:

(2): Yukarıdaki metnin oluşmasının müsebbibi olan kitabın kısa künye (kitabiyat) bilgileri:
Cervantes, Henry Edward Watts, çevirmen: Doğukan Bal, Maya Kitap, İstanbul, Ekim 2018, ilk baskı, 159 s., 14 x 19.5 cm.

(3): Henry Edward Watts hakkında biyografik bilgi için: 

(4): Thomas Carlyle hakkında biyografik bilgi için: 

(5): Arturo Perez-Reverte'nin en tanınmış romanı 'Dumas Kulübü' (1993) ile, onu baz alarak Roman Polanski'nin çektiği 'Dokuzuncu Kapı / The Ninth Gate' (1999) filminin 'esas oğlan'ı / protagonisti olan Dean Corso'dan (diğer filmlerinde olduğu gibi, Johnny Deep, bu rolünde de muhteşemdi doğrusu) bahsedince, mezkûr romana ve filme dair linkleri de paylaşmadan edemedim. 

Romanı edinmek için: 
Bu da filme dair ayrıntılı malûmat edinmek isteyen için:

(6): Moderatörlüğünü ve münadiliğini yaptığım müzayedeler hakkında bir metin:

Üsküdar Nâdide Cafe'de, 2018 ilkbaharında, www.kitapyurdu.com'un ve onun münevver ve dervişane yk başkanı, değerli dostum Sadi Kizir'in sağladığı imkânlarla gerçekleştirdiğimiz bir dizi kitabiyat sohbeti ve kitap müzayedelerinden birine ait video kaydı:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder