Victor Ivanovich Govorkov'un yaptığı bir Sovyet propaganda posteri, ABD emperyalizmi, varoluşçu psikanaliz, Hz. İsa, kötücül Yahudi ve cadı arketipleri - arşivimden 2(*)





Post-WW II ve Soğuk Savaş periyotlarının ilk üç on yılında SSCB'nin (1) en önemli illüstratör ve ressamlarından (2) olan Victor Ivanovich Govorkov'un (VIG, 1906 _ 1974) 1947'ye tarihlenmiş popüler bir propaganda posterinin reprintini paylaştım yukarıda.

Elinde, SSCB ordularının savaş sırasındaki başarılarını anlatan bir kitap tutan Sovyet ordu komutanı, ülkesine sabotaj yapmak için sinsice yaklaşan ve o sırada henüz Sovyet ordularının envanterinde olmayan atom bombası (SSCB ilk atom bombasını 29 Ağustos 1949'da patlatmıştı) ile, sabotaj niyetini simgeleyen bir meşale taşıyan Emperyalist ABD'yi uyarıyor:

'SAKIN YAPMA!' ('Aklından bile geçirme!' tınısı da taşıyan sert ve çok kararlı bir uyarıdır bu.)

Afişte (önemli olduğunu düşündüğüm) bir ayrıntı var; bu yazı da zaten o ayrıntının mercek altına alınmasına hizmet edecektir.

ABD'yi simgeleyen (Amerikan propaganda mekanizmasının bilinirliği en yüksek ürünlerinden olan) ve ikonik bir imaj hüviyeti kazanıp markalaşan Sam Amca / Uncle Sam, (bir propaganda afişi için makul karşılanabilir nedenlerle) alabildiğine çirkin ve kötücül çizilirken, (işte az önce değindiğim o önemli ayrıntı) insanlığın ortak bilinçaltındaki bir arketipe de gönderme yapmakta: her çeşit kötülüğün, bozgunculuğun ve komplonun mesulü kabul edilen çirkin / kötücül Yahudi! (Bunu nerden mi çıkarıyorum? Pek tabii ki Sam Amca'nın burnunun, anti-semitlerin çizdikleri 'kötü / kötücül Yahudi' tiplemelerinin en karakteristik unsuru olan kanca şeklinde resmedilmiş olmasından)

ABD'de Yahudilerin henüz kültür ve reklam endüstrilerini domine etmedikleri (meselâ, Hollywood'daki yaratıcı zümre içinde baskın unsur haline gelmedikleri), ülkedeki ivy league'e dahil üniversitelere girişte kontenjan engeline takıldıkları ve daha da önemlisi, SSCB'deki askeri bürokrasi ve diğer Sovyet elitlerinin Holocaust realitesine (hazmı en zor olan kısımlarına ve iç acıtan detaylarına değin)(3) vakıf olduğu 1940'ların ikinci yarısında, sosyalist bir Rus sanatçının şeytanlaştırmak istediği bir fenomeni 'kötücül Yahudi!' kılığında stilize etmeyi uygun görmesi hangi politik, sosyolojik ve kültürel kabullerin, kodların kombinasyonuyla gerçekleşmiş olabilir acaba?!? Yoksa, reel sosyalizmin kültür mühendisleri (algı operatörleri ve 'ruh mühendisleri' olarak da okunabilir), toplumsal hafızalarının derinlerinde yatan bazı psikolojik sekellerin ve travmaların etkisiyle mi böyle bir tercih yapmıştır?

Bu sorunun / sorunsalın hakikatle mutabık cevabına erişmek için, Victor Frankl ve İrvin Yalom'un izinden giderek. mercek altına aldığım propaganda posterini, hümanist - egzistansiyalist psikanalize tabî tutmanın anlamlı bir seçenek olduğunu düşündüm. 

Sovyet sanatçıABD emperyalizminin grafik sanatlar düzlemindeki izdüşümünü alabildiğine sevimsiz kılmaya çalışırken, yukarıda işaret ettiğim tahrifatla (Sam Amca'nın burnunu deforme etmekle) yetinmemiş, dökülmüş dişlerin biçimsizleştirdiği ağız ve çene yapısıyla da mezkûr imajın acuzeliğini pekiştirmiştir. VIG'un bu ötekileştirme, şeytanlaştırma / demonisation teşebbüsünü, insanlığın müşterek bilinçaltında yatan arketiplerden olan 'kötücül Yahudi' tiplemesi üzerinden gerçekleştirmesi tercihini psikanaliz divanına yatırdığımızda, bakın hangi gerçekler çıkmakta su yüzüne!

Bahse konu tercih her şeyden önce, kökleri 2,000 yıl öncesine giden o görkemli travmatik olguya, Hz. İsa'nın, Yahudilerin talebi ve baskısı üzerine Kudüs'ün Romalı otoritesince çarmıha gerildiği temalı hikâyelemeye referans verir. ABD emperyalizminin kötü Yahudi şeklinde resmedilmesinin radikal / kökten gerekçelerinden birisi hiç kuşkusuz 2,000 yıllık bu anlatıdır. Lâkin, o posterin psikanalizi başka tarihsel süreçlere ve aktörlere de nispet etmektedir. 

Söz konusu illüstrasyondaki deforme edilmiş Sam Amca imajını salt Yahudi sorunsalı etrafında anlamlandırılmaya çalışmanın, gerçekliği, onun bütün veçhelerini kuşatarak dillendirmek isteyenler için çok kısıtlayıcı ve kısırlaştırıcı olduğunu düşünüyorum. Mezkûr grafik eseri daha genel bir bağlamda değerlendirdiğimizde şu önemli gerçekliğe de erişiriz: dökük dişlerin formunu tayin ettiği çirkin ağız yapısı, deforme olmuş çene strüktürü ve normalden daha iri ve kanca şeklindeki burun formu, kötü Yahudi tipinden sonraki tarihsel süreçlerde ortaya çıkan bir başka stereotipe de referans vermektedir: bu, esasen bütün milletlerin masal ve mitlerindeki cadı arketipidir.

Ataerkil toplumsal formasyonlar ve onların inanç düzlemindeki yansımaları olan örgütlü semavi dinler, anaerkil toplumun ve onun Hz. İbrahim'den önce neşet etmiş olan Şamanizm, panteizm, totemizm, animizm şeklindeki inanç sistemlerini itibarsızlaştırırken, o toplumların bilge kişisi, doktoru, eczacısı, ebesi, hafızası ve ayaklı tarihçesi sayılan kadın şamanları ötekileştirmiş ve giderek de şeytanlaştırmıştır. Bu tercih de reel politik bakımdan anlaşılır ve kabul edilir bir metot ve stratejiye yaslanmaktadır. Öte yandan pagan inancından bilge kadınlarla mücadele süreci, Yahudi ve Müslümanlardan farklı olarak, Hristiyan toplumlarda çok vahim bir nitelik kazanmıştır. 4. asrın ilk yarısında Hristiyanlığın Roma ve Bizansın resmi dini olmasından sonra, İsevilerin pre-İbrahimi inanç ekollerine karşı uyguladıkları baskı ve zulüm Orta Çağ'da zirve yapmıştır. Şaman / otacı / bilge kadınların kitleler halinde katledildiği 'pogromlar', onların cadı arketipi içine hapsedip ötekileştirildikleri, (ruhlarını Şeytan'a sattıkları için artık insan vasfını kaybetmiş ruhsuz bir şeye, bir eşya derekesine dönüştükleri / düştükleri kabulünden hareketle) şeyleştirildikleri, demonize edildikleri bir propaganda ve doktrinasyon süreciyle el ele yürütülmüştü.

Mezkûr Sovyet grafik sanatçısını, daha doğrusu, onun malûm eserini psikanalizin divanına yatırdığımızda karşılaşacağımız manzara aşağı yukarı böyle olurdu. Sanatçının açığa çıkan bilinç altınının, (VIG materyalist / ateist olsa bile, bu durum onun, zihnini, binlerce yıllık arketiplerden özgürleştirebileceği anlamına gelmez), Hz. İsa'yı Kudüs'ün Romalı otoritesine öldürten Yahudi cematini Hristiyanlık otoritesine boyun eğmeyen pagan / şaman otacılara bağladığını, onları da, dünya halklarının ve emekçi sınıflarının kurtarıcısı olarak gördüğü Sovyet rejimine saldıran ABD emperyalizmiyle irtibatlandırdığını görecektik diye düşünüyorum. 

Psikanalizin divanına yatırarak analiz ettiğim illüstrasyon, dişleri dökülmüş, çenesi deforme olmuş, kanca burunlu bir (kadın ya da erkek, fark etmez) insan imajının birleştirdiği 2000 yıllık bir kötülükler, melânetler, şeytanlıklar zincirinin Rus toplumsal formasyonunun ortak bilinçaltındaki arketipik bir tezahürünün grafik düzlemde tecessüm etmiş, ete kemiğe bürünmüş halidir.


ABD propaganda makinesinin ürettiği
Sam Amca imajı.

açıklayıcı notlar:

(*): 1980'lerin başına tarihleyebileceğimiz bu nadirattan tıpkı basım, 43 x 61.5 cm ebadında ve zarif çerçevesindedir.

Arşivimden serisinin bir önceki metni için:

https://ziyaversencan.blogspot.com/2021/08/leyla-ile-mecnun-afisi-vesilesiyle.html

(1): SSCB, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Rusça: Союз Советских Социалистических РеспубликSoyuz Sovetskih Sotsialistiçeskih Respublik, СССР. 

(2): Resim, kendi kendisini açıklayan, anlamını ele vermek için kendisine iliştirilmiş bir ifadeye, bir söz öbeğine, yazılı bir metne ihtiyaç hissettirmeyen grafik sanat yapıtıdır.

Şayet bir grafik eserin tam olarak anlaşılabilmesi için bir fikrin, bir bilginin, bir argümanın, kısacası yazılı bir ifadenin ona iliştirilmesi, onu desteklemesi ve tamamlaması gerekiyorsa, bu nitelikteki grafik işlere ise illüstrasyon denir. Çizgi roman ve grafik romanlardaki grafik işlerin yazılarını silin, geriye kalan yazısız desenler anlamca eksiktir, bu yüzden de onlar resim değil illüstrasyondur.

Siyasi, ticari, sanatsal, ya da diğer amaçlı poster ve afişlerdeki grafik çalışmalar, anlamını bütünleyen tek bir kelime bile içeriyorsa, bir diğer deyişle, o tek kelime olmaksızın demek istediğini tam olarak diyemiyorsa, o grafik işler resim değil illüstrasyondur.

(3): Çarlık Rusyası tarihinin, Nazi rejiminin Holocaust'u gerçekleştirmesinden tam 120 yıl önce başlamış pogromlarla, sistematik Yahudi katliamlarıyla dolu olması, bu ülkedeki Yahudi karşıtlığının ne denli güçlü temellere sahip olduğuna işaret eder.

Mercek altına alıp psikanalize tabî tuttuğum grafik eser, Polonya ve Almanya'daki toplama kamplarına ilk erişen ve oralardaki akıl almaz vahşeti ve kitlesel katliamları bütün çıplaklığı ve korkunçluğuyla herkesten önce görüp idrak eden Rusların, bu yakıcı ve yıkıcı gerçeklikle ilk elden böylesine çarpıcı bir şekilde yüzleşmelerine karşın, toplumsal formasyonlarının müşterek bilinçaltını zehirleyen çirkin, kötücül Yahudi arketipinin tesirinden halâ da kurtulamadıklarını, (ve belki de belirli kesimlerinin hiç kurtulamayacaklarını?) ilân ediyor gibidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder