Penguen’in son sayısının kapağını aldım yazımın başına.
Görüldüğü üzere, Van depreminden sonra yaşanan çok tatsız bir olayı eleştirmiş derginin sanatçıları.
Bu tür karikatürlere bakıp ‘Mizah dergisi işte, ne olacak!’ deyip geçemeyiz. Hele de bu dergi, Türkiye’de yayınlanıyorsa, onun içeriği üzerinden, en çok da editoryal metni ya da baş yazısı mahiyetindeki kapak karikatürü dolayımıyla, ülkemizdeki gelişmeleri okumak, izlemek, değerlendirmek çok ilginç bir
entellektüel macera olabilir.
Yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır, bu blogda yer alan ve
Türkiyenin ana muhalefet partisi Leman - Penguen - Uykusuz - Gırgır mıdır?
( http://ziyaversencan.blogspot.com/2011/09/karikatur-ve-erdogan.html ) ile Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, Penguen'in son sayısının kapak karikatürünü gördüklerinde ne düşünürler acaba?
( http://ziyaversencan.blogspot.com/2011/09/erdogan-ve-klcdaroglu-penguenin-son.html ) başlıklı yazılarımda, yukarıda dillendirdiğim problematiği mercek altına almış; tabiri caizse, Türkiye'nin hali hazırdaki en ‘sıkı’, en ‘amansız’ muhalefet odağının mizah dergileri olup olmadığını sorgulamıştım.
Yukarıdaki linklerden erişilebilecek olan söz konusu metinlerde; siyasal yelpazemizde konumlanarak icra-ı sanat eyleyen onlarca partimize; sayıları 160’ı aşan üniversitemizde bilim üreten, meslek sahibi yetiştiren on binlerce akademisyene; bizimle ‘aynı ligdeki’ ülkelere göre azımsanamayacak bir cesamete ve etkinliğe erişmiş olan sivil toplum kuruluşlarımıza; basılı, elektronik ve dijital mecralarda 24 saat kesintisiz yayın yapan yüzlerce haber kanalı, gazetesi, dergisi ve sitesine; şimdiden on binlerle ifade edilebilen bir hacme erişen ve her geçen gün inanılmaz bir hızla büyümeye devam eden ‘amatör’ anlayışlı, dijital yurttaş blogları ağına; mücadele geçmişi ve kültürü bakımından hiç de azımsanamayacak bir birikime sahip olan mesleki, demokratik, kitle örgütlerine ve sendikalara ve nihayet, iktisaden faal nüfusunun çok önemli bir kısmı olan 35 milyonluk internet kullanıcısı ‘net – citizen’ına (internet yurttaşı) karşın, 2011 sonundaki Türkiye’de; bu sorgulamamın cevabını ‘Leman – Penguen – Uykusuz – Gırgır’ dergilerinden oluşan ‘dörtlü blok’a işaret ederek vermiştim.
Öte yandan, son zamanlarda yayın hayatına atılan feminist mizah dergisi ‘Bayan Yanı’nın da bu bloğa eklenmesi, bize, sanırım kuşatmaya çalıştığım sorunsalla daha mutabık bir resim verebilecektir.
Yukarıda linklerini ve başlıklarını verdiğim yazılarımda, bu durumu; yani, özellikle o dört (Bayan Yanı ile artık beş) derginin başını çektiği ‘sert, yargılayıcı, saldırgan, tavizsiz, hatta zaman zaman da özensiz ve kırıcı’ olabilen muhalif tarzı yargılamamış, bunun tarafımdan nasıl algılandığına dair hüküm belirtmemiştim.
Bunun yerine; bu dergilere dair olan ve iktidar ile muhalefet cenahından serdedilen iki zıt yorumu paylaşmıştım.
Esasen, bahse konu kompleks konuya dair böylesi bir hükmün, tarafımdan verilebilmesi; kuşatıcı ve kapsamlı olması gerektiğine inandığım bir incelemenin bünyesinde gerçekleşebilir ancak.
Karikatür – muhalefet, mizah – muhalefet konusuna ayırdığım bu üçüncü yazımı, yukarıdaki karikatürün sizin tarafınızdan nasıl algılandığını sorarak bitiriyorum.
Nasıl buldunuz yukarıdaki karikatürü, paylaşır mısınız lütfen?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder